meksika kökenli bu bitki 1528'de hernan cortes tarafından avrupa'ya getirilmiş. kelime anlamı olarak 'frenk patlıcanı' demekmiş. yunanca 'tomates'den evrilmiş türkçeye. avrupa'da, kırmızı renginden dolayı uzun süre zehirli olduğu düşünülüp sadece süs bitkisi olarak kullanılmış, meyvesi yenen sebzedir. aynen kavun ve karpuzun meyvesi yenen sebze olması gibi. dünyada bu sebzeyi değişik şekillerde tüketiyorlar. koreliler yeşilken yermiş mesela. brezilyalılar ise tuzsuz tüketimiş. 20 yıl öncesine kadar mutlak bir yaz sebzesiydi ülkemizde. ancak sera işinin çıkması her mevsimin sebzesi yaptı.
neyse, konusunu açma sebebim şu evinin küçük balkonunda, bir saksı içinde domates yetiştiren kişiyi gösteren tat salça'nın reklamı. izlediyseniz reklamı, domatesin saksıda yetişebileceğini sanabilirsiniz. işte bu yüzden, sırf bu yüzden olaya açıklık getirme ihtiyacı hissettim! domates yüzde yüz toprakta yetiştiriciliği yapılan bir sebzedir. kökleri kazık köktür. anlayacağınız kökü oldukça derine gider. ayrıyeten domates bitkisinde bir tane meyve olmaz. onlarca olur. eğer reklamdaki gibi her bitkide bir meyve olsa, domatesin kilosu altının gramından daha pahalı olur. hemen herkes duymuştur, f1 hibrit domates tohumunun gramı, altının gramından daha pahalıdır.
ayrıyeten; yeşil domates toplarsanız ve bu domatesleri serin bir yerde bekletirseniz domates kızarır. hormonlu domatesi anlamak basittir. eğer domatesi ikiye bölerseniz, çekirdek ve meyve eti bölümünü görürsünüz. bunların arasında boşluk bulunmaması gerekir. boşluk varsa bilin ki o domates hormonludur. ayrıca şekli bozuk domatesleri almamanızı tavsiye ederim. ayriyeten kesinlikle kabuklarını soyun derim size. feci şekilde ilaç kalıntısı vardır üzerlerinde.
bu reklamacılar azıcık açıp nete baksalar yeter aslında. abartıyorlar reklamlarını. neyse, domates ve birçok sebzede hormon kullanılmasının nedeni çiçeklenmeyi sağlamaktır. sera yetiştiriciliğinde ısıtma büyük maliyet gerektiren bir problemdir. +7 derece olmadan bitkiler çiçek açamaz. sera yetiştiriciliğinde kış aylarında hormon verilir ve bitkiler kendileri +7 derecede hisseder ve çiçek açarlar. güneş ışığı olmadığı için fazla kızaramaz ve tadı bozuk olur.
yaa, işte böyle bir sebzedir domates. normal yetiştiriciliği daha fecidir. şubatta tohumlar ekilir, çimlenir, şaşırtılır, tarlaya alması nisan sonu, mayıs başını bulur ve meyveye bağlaması eylüle kadar devam eder. yani yılın 7-8 ayını kapsar, ki bu özelliğinden dolayı ilk aşamalar tarlada değil, sera koşullarında yerine getirilir. üstelik bakımı da zordur. gerçi salçacılar ne bulursa alır.
ek bilgi: hazır konu gıdadan açılmışken size tavsiyem tavuk salam, sosis, sucuğuna hiç bulaşmayın.
24 Nisan 2009 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
...
ilet:
ytravisbickle@hotmail.com
en sevdiğim yazılarım
1- stanley kubrick ve savaş sanatı
2- tanrı, şeytan ve her şey hakkında
3- mesih, deccal ve armageddon savaşı
4- hepimiz öleceğiz!
5- anormal düzeyde ilişki yaşayan insanların bilmediği gerçekler
6- quentin taratino'nun arka koltuk sendromu ve winston wolf
7- new amsterdam'dan new york'a ve saint peter
8- haberin yok, ölüyorum
9- bursa hakkında bilmediğiniz gerçekler
10- çizgilere basarak yürümeye çalışan insan
11- olasılık çiftler, gerçeklik katmanlar halindedir
12- ebedi rekabet
13- kuş sütüyle beslerim seni
14- tembellik hakkımız, söke söke almalıyız
15- tek eşliliğin insan doğasına aykırı olması
16- hazza ulaşmak ne kadar zor ulan!!
17- kafaların güzelliği
18- judith vs holofernes
2- tanrı, şeytan ve her şey hakkında
3- mesih, deccal ve armageddon savaşı
4- hepimiz öleceğiz!
5- anormal düzeyde ilişki yaşayan insanların bilmediği gerçekler
6- quentin taratino'nun arka koltuk sendromu ve winston wolf
7- new amsterdam'dan new york'a ve saint peter
8- haberin yok, ölüyorum
9- bursa hakkında bilmediğiniz gerçekler
10- çizgilere basarak yürümeye çalışan insan
11- olasılık çiftler, gerçeklik katmanlar halindedir
12- ebedi rekabet
13- kuş sütüyle beslerim seni
14- tembellik hakkımız, söke söke almalıyız
15- tek eşliliğin insan doğasına aykırı olması
16- hazza ulaşmak ne kadar zor ulan!!
17- kafaların güzelliği
18- judith vs holofernes
Sayfalar
telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.
4 yorum:
son iki yazındır, ellerinden öpesim, ayaklarını yıkayasım, suyunu içesim geliyor :)
intihar düşüncesinin dayanılmaz hafiliğinde de aynı şeyi hissettim de zaman kıttı yazamadım bişi.
saygılar segviler, aşklar meşkler alayı seninle olsun. amin
afiyet olsun o zaman şekerim ;)
sanırım en iyisi sucuğunu evde yapmak.
çok zor da bir işlem değil sanırım, teyzem yapıyor hep, biliyorum.
sosis-salam ne gereksiz bir şeydir zaten.
valla ab ülkeleri bizdeki tüm bağırsakları pismiş temizmiş bakmadan alıyor. sucuk kılıfı için. bizede plastiği öneriyorlar, hatta teşvik ediyorlar.
lisede dersini görmüştüm. bol bol baharat işte.
Yorum Gönder