Sayfalar

Sayfalar

5 Mart 2010 Cuma

yangın var!!

padişahların haremi, padişah içerde alem yaparken içerisine girilmesi ve hatta kapısında bile durulması kesinlikle yasak olan bir mekandır. savaş, deprem, sel ve hatta padişahın ölmesi bile sorun değilmiş. kesinlikle hiç kimse içeri giremezmiş. ama her şey gibi bunun da tek bir istisnası varmış. o da yangın çıkması. istanbul'da yangın çıktığında(ki küçük bir yangın, tahta evlere sahip istanbul'un neredeyse tamamını küle çevirirmiş) kırmızı elbise giymiş bir kapı kulu, kapının önünde dikilip elleri önünde ve kafası yerde olacak şekilde put gibi dikilirmiş. herhangi bir söz söyleme veya öksürme veya laf söyleme hakkı yokmuş. padişah adamı görürse illa kalkacak diye bir zorunluluk da yokmuş. ister kalkar gider yangını söndürür, isterse işine devam eder ve yangınını söndürürmüş.

tarihde istanbul'un insanlarını yabancı istilacıların katledişi fazla değildir. latin istilasında büyük katliam olmuştur. fatih girdiğinde de şehir kılıç zoru ile aldığından askere 3 gün yağma izni verildiğini okumuştum. hatta bu yüzden onbinlerce hristiyan fatih'in ordusunda roma'ya karşı savaşmıştır(istanbul'u alan ne hayırlı bir komutan, tamam ama ya o askerler!). istanbul'un insanını toplu şekilde öldüren felaketler deprem, yangın, veba ve koleradır.

istanbul yüzyıllar içinde defalarca yandığı halde itfaiye birimi diyebileceğimiz tulumbacılar teşkilatı lale devrinde kurulmuştur. tulumbayı ise müslüman olmuş bir fransız icat etmiş. nevşehirli damadımız da yeniçeri içinden bu teşkilatı kurmuş. puslu kıtalar atlası'nda yazıyordu. galata kulesinde daima biri bulunur ve yangın çıkıp çıkmadığını gözetlermiş. tam zamanında haber verirse eğer 20 altın alırmış. kaçırırsa yandı gülüm keten helva. 20 değnek yermiş. neyse, ocak kaldırılınca bu teşkilat kaldırılmış ve yerine yeni ordu içinde itfaiye teşkilatı kurulmuş. ha bu teşkilat çare olmuş mudur derseniz eğer elbet hayır derim. çok dar sokakların kenarlarına kurulu kıç kıça ve baş başa olan ahşap evler her seferinde çıra gibi yanarmış.

6 yorum:

  1. :)))))) bu baya iyiydi, eline sağlık

    YanıtlaSil
  2. eski devirlerden kalan fotoğraflarda yüz hep kap kara istanbul ahalisinin. ben de onun nedenini merak ediyorum. fotoğraftan mı kaynaklanıyor, yoksa harbi o kadar karamıymışız acep.

    YanıtlaSil
  3. :))) walla dikkat etmemişim şimdi baktımda koptummm arap gibilerr

    YanıtlaSil
  4. Evet, bizler aynen o margarin ve hiyenik ped reklamlarındaki akça parça, sarışın insanlarız aslında. O eski fotoğrafların şeyinden kaynaklanıyor, eminim.

    YanıtlaSil
  5. baron von plastik:

    dediğinden işte. zaten ben de danimarkalılar gibi sarışınım, o yüzden çok şaşırdım. üstelik çevremdeki herkes sarışın, çünkü ben danimarka'da yaşıyorum!

    YanıtlaSil
  6. galadriel ar feiniel:

    eskiden arap, siyahlara denirmiş. araplara ise akarap derlermiş. valla bak...

    YanıtlaSil