m.s. 37'de aziz andreas tarafından istanbul'da kurulan kilise, 4. yüzyılda birinci constantinus'un roma imparatorluğu'nun başkentini roma’dan bizans’a taşıması ve şehre konstantinopolis adını vermesiyle başpiskoposluk mevkiine yükseldi. 6. yüzyılda piskoposun resmi ünvanı “yeni roma (konstantinopolis) başpiskoposu” ve “
ekumenik patrik” oldu. hıristiyanlık doğu avrupa’nın büyük bölümüne (bulgaristan, sırbistan, romanya, rusya) konstantinopolis’ten yayıldı. 11. yüzyılda ise roma kilisesi ile araları açıldı, birbirlerini karşılıklı aforoz ederek ayrıldılar. 4. haçlı seferinin istanbul'a yapılması neticesinde ise kesin bir latin düşmanlığı gelişmiş, osmanlı ilerlemelerine karşı koyamayan doğu roma imparatorları, doğu ve batı kiliselerini birleştirmek için uğraşmışlar, ancak patrikhane bu duruma şiddetle karşı çıkmıştır. fatih sultan mehmed istanbul’un fethini gerçekleştirdiği sırada, son patrik ikinci athanasios, iki kilisenin birleşmesine karşı çıktığı için görevi bırakmış ve yerine tayin yapılmamıştı. fetihten sonra fatih, gennadius'u patrik olarak atamış ve tüm ortodoskların başı ilan ederek, yüzyıllardır dar bir bölgeye hitap eden kilisenin etki alanını genişletmiştir.
ancak günümüzde fener rum patrikhanesi, ortodosk hristiyanlığın merkezi değildir. rum patrikhanesini o şekilde tanımak isteyenler ise rusya'nın etkisini sınırlamak isteyen avrupa ve amerikalılardır. istanbul 1453'te alındıktan sonra ruslar kendilerini
üçüncü roma olarak ilan etmişler ve istanbul'u tanımamışlardır. fatih ile beraber imparatorluktaki tüm ortodokslar fenere bağlanarak tek bir millet haline getirilmiş ve patrik bu milletin başı olmuştur. zaten yunan bağımsızlık savaşı'nda da bu nedenle asılmıştır. tebaasına hakim olamamıştır.
neyse, bulgarlar gelişen milliyetçilik duygularına binaen helen ırkından olmadıklarını anlamışlar ve patrikhaneden ayrılmışlardır. hatta bulgar milliyetçiliğinin doğuşu türk düşmanlığı değil, helen düşmanlığıdır. gregoryan ermenilerin patriği hiç değiller. sırpların, arnavutların bile kendi patrikhaneleri mevcuttur. yunanistan ise bağımsızlık savaşından sonra kendi kilisesini kurmuştur. kıbrıs kilisesi ise kuruluşundan beri patrikhaneden ayrıdır.
fener patrikhanesine şu anda batı trakya, on iki adalar ve girit kiliseleri tabiidir. ancak bu da görünüştedir. yani fener patrikhanesinin balkanlarda bir etkinliği neredeyse yoktur. ama son dönemlerde finlandiya ve estonya kendi rızaları ile fener'e bağlanmıştır. ukrayna ve gürcistan'ın da bağlanma çabaları vardır. bu kiliseler turuncu devrimlerden sonra bu çaba içerisine girmiştir. bunların üzerindeki rus kilisesi etkisi sağlamdır. bunun dışında avusturalya, amerika ve batı avrupa'daki ortodoks kiliselerinde de etkinliği vardır. ancak yine bu durum oldukça sınırlıdır. ama güney amerika'da ortodosk nüfus artmaktadır.
işin özeti şudur ki, tüm ortodosk kiliseleri eşittir. fener patriği ise eşitler arasında birincidir.