mondros sonrasında istanbul dörde bölünmüş. kadıköy-üsküdar tarafı italyanlara, sur içi fransızlara, şimdiki beyoğlu civarı ingilizlere verilmiş. padişahın idaresinde ise haliç'ten bebek karakoluna kadar kalan kısım vardır. geri kalan yerler daha yerleşime açılmamış.
ittihatçıların savaşın kazanılması halinde planları elbette var. bir defa mısır'ın tekrar ele geçirilmesi, iran'ın tam bağımsızlığının sağlanması öncelikli hedef. karadeniz kıyılarındaki türk olmayan toplulukların türk idaresine geçirilmesi de bir hedef. kırım ve azerbaycan'a türk şehzade gönderilmesi, gürcistan'a bir alman prensinin, ermenistan'a da bir arşidükün tayini düşünülüyor. dobruca ve güney beserabya'ya karşılık mesta ve struma vadileri(batı trakya ve doğu rumeli civarları) bulgarlardan istenecektir. italya'dan da trablus, bingazi ve eritre istenecekmiş. tabi şimdiki ortadoğunun da tamamen osmanlıda kalması kesin.
hitler ile mussolini savaşta en fazla onbaşı rütbesine ulaşmışlardır. üstelik hitler, ilk önce savaşa uygun olmadığı için orduya alınmamıştır. ama sonlara doğru önüne cepheye sürüldüğü için hitler de alınmış ve demir haç nişanı kazanmıştır.
batı cephesinin 1870'deki gibi çökmemesinin nedeni belçikalılardır. almanlara karşı oldukça iyi savaşmışlar ve fransızlarla ingilizlere oldukça zaman kazandırmışlardır. almanlar paris'e 70 km kadar yaklaşabilmişlerdir. schlieffen planı teorik olarak çok iyi olsa bile uygulamada çuvallamıştır.
batı cephesinde 1916 şubatındaki verdün muharebelerinde 400.000 fransız ve yarım milyon alman askeri ölü/yaralı/kayıp olarak kayıtlara geçmiştir. bu fransızlar için bir psikolojik yıkım olmuştu. üstelik neredeyse hiç sömürge askeri kullanmamışlardı. alman komutan falkenhayn başarısız olmuştur ve bu kaybedeni sonra bize yollamışlardır. fransız komutan petain ise almanları durdurmuşlardı ve birinci savaşın fransızlar için çanakkale'si verdün'dür. bu savaş, tarihin en kanlı savaşıdır.
ingilizlerin çanakkale'si somme saldırısıdır. almanlar haziran 1916'da saldırıya geçince ingiliz ve fransızlar karşı saldırya geçmişler ve 4,5 ay boyunca saldırmışlar. sonuçta 13 km ilerleyip 400.000 kayıp vermişlerdi. yanlarında 200.000 fransız kaybı da cabası. almanlar ise yarım milyon insanını daha kaybetmişlerdi.
tanenberg muharebesi rusları bitiren savaştır. almanlar böylece doğu cephesini garanti altına almışlardır. savaşı kazananlar luderndoff ve hindenburg'dur. rusların komutanı olan samsonov, alman kanatlarının zaafını fark edip acele ile hücüma kalkması ve şifreli haberleşmeyi kesip , açık açık emirler yağdırması yüzünden kaybetmiştir. hindenburg baştan duruma inanamamış, sonra ise çabuk davranarak olayı toparlamıştır. rus komutan samsonov intihar etmiştir. savaşta almanlar 20.000 kayp verseler bile ruslar 150.000 kayıp vermiştir.
savaşın ilginç planları da vardır. baltık denizine egemen olmak ve rusya'ya silah ve cephane taşımak için almanya'nın dümdüz kumluk pomeranya kıyılarına çıkırtma yapmak. böylece berlin'e 200 km mesafe kalmış oluyordu. plana göre ingiliz donanması frizon ve bordum adalarını ele geçirerek üs olarak kullanacaktı. sonra o bölgeye dökülen ırmakların ağızlarını tıkayacak ve kiel kanalını tahrip edecek, almanya'nın kıyılarını kuşatacaklardı.
bizim kanal harekatları ise tam bir ahmaklıklar örneğidir. ilber ortaylı'nın deyimi ile söylersem eğer, yavuz sina'yı geçerken hiç kimseye bir şey olmamıştır. ama cemal paşa geçerken askerlerin bazıları kum fırtınalarında kör olmuştur. bu saldırıda süveyş kanalına kadar ilerleyerek ingilizleri bile şaşırttık. ama askerlerimiz yüzme bilmedikleri için balkabaklarına tutunarak yüzmeye çalışınca, ingilizlerin mitralyöz ateşiyle ördek gibi avlanmışlardır. 25.000 askerle yapılan bu saldırının komutanı cemal paşa'dır. bir yıl sonra alman kress von kressenstein komutasında 10.000 kişiyle saldırdık. yine sonuç alamadık. ilk saldırı başarısızlığımızdan 1 ay sonra ingilizler çanakkale'ye saldırdı. bu iki saldırıdan tırsan ingilizler, kanalı kesin olarak korumak için yavaş yavaş filistin'e ve suriye'ye gireceklerdir. kanal seferlerinin nedeni de batı cephesinde almanları rahatlatmaktır. bu anlamda amacına ulaşmıştır. çünkü ingilizler kanala büyük oranda asker ve malzeme yığmaya birinci kanal seferinden sonra başlamıştır. birinci dünya savaşında tarihin en büyük türk orduları cephelerdedir ve savaş kaybedilmiştir.
bizim için savaşın kaybedildiği yer filistin cephesidir. bu cephede 7 ve 8. ordu vardır. bu iki orduda toplam 13 tümen var ve her tümende 1300 tüfek mevcut. bu da yaklaşık 17.000 tüfek eder. bu tümenler de felaket halde. yemek yetersiz, kıyafetler paramparça. öldürülen düşmanların giysilerinden yararlanılıyor. ayrıca bu tümenler içinde araplar da mevcut ve iyi de savaşmışlardır. ingiliz komutan allenby, türk ordusunu 30.000 kişi olarak düşünmüştür(gerçekte 40.000 kişi). 30.000 kişiye karşı hazırladığı ordu 460.000 kişidir ve emir faysal da cabasıdır. bu durum bizim orduyu müthiş bir moralsizliği de itmiştir. ordumuz yine de iyi dayanmıştır. savaş ancak ekim 1918'de bitmiştir. son mağlubiyetten önce ingilizleri 2 kez de yenmişizdir. ama üçüncü gazze muhaberesini kaybederek(liman paşa'nın filistin'deki hatalı savunma hattı nedeniyle) şimdiki sınıra çekildik. çekilirken lawrence'ın arap atlılarının silahsız türk askerini geri çekilirken kılıçtan geçirdiğini de bilmek gerekir. ilginçtir, bu savaşta ileride genelkurmay başkanlığı yapacak iki subay ingilizlere esir düşmüştür. ragıp gümüşpala ve cevdet sunay. malumunuz olduğu üzere cevdet sunay cumhurbaşkanlığı da yapmıştır
savaştan önce kore'nin batısında, çin'in doğu kıyılarında olan tsintao körfezi alman sömürge bölgesidir ve almanların orada deniz üssü vardır. üstelik alman gemileri o üssü lojistik merkez olarak kullanıp ingiliz hedeflerine baskın yapmaktadırlar. ancak ingilizler japonlarla anlaşmış ve üssü japonların almasına göz yummuşlardır. gerçi alan birlikler içinde bir bölük de ingiliz askeri vardır. neyse, böylece uzak doğudan getirecekleri asker ve mallarını güvence altına almışlardır. savaş sonunda ise çin'deki alman hakları ve büyük okyanustaki adaları japonlara geçmiştir.
bu savaşta kızıl baron da vardır. fransızlar ona le petit rouge(küçük kızıl) veya diable rouge(kızıl şeytan), ingilizler red knight(kızıl şövalye) veya red baron(kızıl baron) dermiş. adı manfred von richthofen bu havacı alman, 80'den fazla düşman uçağı düşürmüştür. uçağını kırmızıya boyadıktan sonra ününe ün katan bu pilot, düşmanlarını havada düelloya davet etmesi ile meşhurdur ve bu yüzden herkesin saygısını kazanmıştır. öyle ki, düşmanın ondan bilerek ve isteyerek kaçtığı bile söylenir. 1918 nisanında uçağı düşürülmüş ve ölmüştür. hakkında yapılan film pek öyle iyi değildir.
almanların afrika sömürgeleri ise genelde kolayca ele geçirilmiştir. batıdaki togo ve kamerun savaşın hemen başında, güneydeki namibya kısa bir zamanda alınmıştır. ancak tanzanya öyle olmamıştır. albay lettow-vorbeck komutasındaki almanlar, kıtadaki almanlar teslim olana kadar gerilla taktiği ile ingilizleri püskürtmüşlerdir.
savaş bittiğinde alman asker ve subaylarının bir kısmı samsun'a gidip, ukrayna üzerinden almanya'ya dönmeye çalışmış. bu sırada bir kısmı hastalıklardan ölmüş. istanbul'a varanlar ise anadolu yakası ve adalar'da toplanmış ve 5 gemi ile ayrılmışlar. liman von sanders'in ayrıldığı gemide 120 subay ve 1800 asker olduğuna göre takribi en az 10.000 alman asker ve subayı osmanlı ordusunda savaşın sonunu görmüştür. osmanlı ordusunda ölen alman askerlerinin sayısı hakkında bir veriyi bulamadım. bilen varsa yazsın, eklerim. ama çanakkale'de 200 kişilik bir alman birliğinin kısa sürede 40 kişiye düştüğünü liman paşa anılarında yazmıştır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
...
ilet:
ytravisbickle@hotmail.com
en sevdiğim yazılarım
1- stanley kubrick ve savaş sanatı
2- tanrı, şeytan ve her şey hakkında
3- mesih, deccal ve armageddon savaşı
4- hepimiz öleceğiz!
5- anormal düzeyde ilişki yaşayan insanların bilmediği gerçekler
6- quentin taratino'nun arka koltuk sendromu ve winston wolf
7- new amsterdam'dan new york'a ve saint peter
8- haberin yok, ölüyorum
9- bursa hakkında bilmediğiniz gerçekler
10- çizgilere basarak yürümeye çalışan insan
11- olasılık çiftler, gerçeklik katmanlar halindedir
12- ebedi rekabet
13- kuş sütüyle beslerim seni
14- tembellik hakkımız, söke söke almalıyız
15- tek eşliliğin insan doğasına aykırı olması
16- hazza ulaşmak ne kadar zor ulan!!
17- kafaların güzelliği
18- judith vs holofernes
2- tanrı, şeytan ve her şey hakkında
3- mesih, deccal ve armageddon savaşı
4- hepimiz öleceğiz!
5- anormal düzeyde ilişki yaşayan insanların bilmediği gerçekler
6- quentin taratino'nun arka koltuk sendromu ve winston wolf
7- new amsterdam'dan new york'a ve saint peter
8- haberin yok, ölüyorum
9- bursa hakkında bilmediğiniz gerçekler
10- çizgilere basarak yürümeye çalışan insan
11- olasılık çiftler, gerçeklik katmanlar halindedir
12- ebedi rekabet
13- kuş sütüyle beslerim seni
14- tembellik hakkımız, söke söke almalıyız
15- tek eşliliğin insan doğasına aykırı olması
16- hazza ulaşmak ne kadar zor ulan!!
17- kafaların güzelliği
18- judith vs holofernes
Sayfalar
telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder