günümüzde aklı az biraz basan, basmayan hemen her kadın, internette kendine marla singer ve türevleri nickini almakta sakınca görmüyor. piyasada onbinlerce marla singer birikti. gerçi akıllı biri olmanın işe yarayıp yaramadığı da bir muamma. tyler'ın bu kişiler güzel bir lafı vardır aslında, "kıçına tüy taktın diye tavuk olamazsın." isim türkçede yazıldığı gibi okunduğu için aslında hep hoşuma gitmiştir. tümörüm olsa adını marla koyabilirim, ki tyler'ın dediğine göre marla erkek ismi bile olabilir! demek ki oğluma da bu ismi koyabilirmişim! o derece severim bu ismi. ama size şimdi marla singer'ın gerçek kimliğini sunmak istiyorum.
romana göre tyler durden, bu kızcağızın anasını sabun yapımında kullanmak için öldürmüştür. marla bu olaya fazla ses çıkarmaz. veya mırın kırın eder, ama gidip polise öldürüldüğünü bildirmez. zaten gözü anasında değil, anasının kendisi için biriktirdiği kolojenlerdedir. dünya sikime, minare götüme anlayışını benimsemiştir. kendisi aslında cenaze evinde çalışan, telefon numarası 555-0134 olan ve bu telefonda gömdüğü kişilerle konuşan bir kadıncağızdır. filmde görüldüğü üzere göğüsleri her zaman meydandadır. kitaba göre koca kıçlıdır. jack, marla singer'ı elde etmek için tyler durden kimliğini edinir. "tyler'ın neden ortaya çıktığını biliyorum. tyler marla'yı seviyordu. onunla karşılaştığım ilk geceden beri, tyler ya da benim bir parçam, marla'yla birlikte olmanın bir yolunu arıyordu."
marla beleşçinin biridir. ölmüş komşularının adına pizza sipariş eder, çamaşırhaneden kot pantolon çalıp, 12 dolara satar. parası olmadığı için hastalık muayenesini bile jack'e yaptırır. 1 dolarlık eski nedime elbiseleri giyer. hemen hiçbir şey umrunda değildir. tüberküloz grubunda bile, hatta tyler ile sevişirken bile sigara içer. ağzının boş durduğu görülmemiştir. ya sürekli konuşur, ya sürekli içer. evinde komidinin üstünde bir dildo vardır ve tyler'a "korkma, o senin için değil" de der. jack ile tyler durden arasındaki bağlantıyı bir türlü kuramamış ve jack'in şizofren karakterini de çözememiştir. tyler, marla'yı elde elde etmek için, o kullanmadığı eşyalarla doldurduğu evini havaya uçurmaktan çekinmez. akabinde büyük kargaşa projesi esnasında marla'ya ihtiyacı da kalmamıştır. üstelik marla bir engel haline gelir. tyler için marla salak et parçasıdır. çünkü marla'dan alacağını almıştır. artık marla, tyler'a yetmemektedir.
aslında marla, chloe'nin ölmeyi becerememiş halidir. yani seks manyağıdır. tyler her zaman "biz kadınların yetiştirdiği bir nesiliz" der. kastettiği kadınlar marla singer ve chole gibilerdir. çünkü bu kadınlar, erkeklerin elinden özgürlüklerini almıştır. ama sonuçta erkekler hoşlandıkları kadınlarda annelerini bulurlarmış. tyler ile marla'nın sevişmeleri başlı başına bir sanat eseridir. çünkü bu görüntüler tyler veya marla'nıın yaşadığı değil, jack'in rüyasında gördükleridir. jack, çiftleşmediği için neslinin tükenmesine neden olan pandaları öldürmek isterken, aslında rüya sandığı o görüntüleri kafasından silip atmak ister. yani jack, marla'dan nefret etmektedir. ilk önceleri kendi yalanının onun yalanı olması yüzünden nefret etmiştir. tyler ile tanıştıktan sonra da bu nefreti devam eder. "uzun lafı kısası, marla bu sefer de hayatımın başka bir bölümünü mahvetmek için harekete geçti. üniversite yıllarımdan beri bu böyle. arkadaşlar edinirim. gidip evlenirler. arkadaşlarımı kaybederim."
kendisi, filmin daha da çok popüler olmasında çok önemli bir rol oynamıştır. işte kitap ile film arasındaki fark burada ortaya çıkar. kitaptaki marla ile filmdeki marla aslında aynıdır. ama filmde kendisini kanlı ve canlı görünür. hayal etmek ile görmek arasındaki farkın ispatıdır marla singer. film, insanların neyi hayal etmesi gerektiğini en ince ayrıntısına kadar gösterir.
"marla polislerin arkasından bağırıyor ve diyor ki, 8 g'de oturan kız eskiden çok tatlı ve iyi bir kızdı, ama o kız bir canavar, iğrenç bir canavar. mikroplu insan dışkısından başka bir şey değil, ne yapacağını bilmiyor ve yanlış şeye bağlanmaktan korktuğu için hiçbir şeye bağlanmıyor. “8 g'deki kızın kendine inancı yok”, diye bağırıyor marla, “ve yaşlandıkça seçeneklerin azalmasından korkuyor.” "iyi şanslar" diye bağırıyor marla."
işte bu sözlerinde saklıdır gerçek marla singer. marla'nın başına her ne geldiyse, bu dibe vurmasına neden olmuştur. veya tyler'ın da dediği gibi, en azından dibe vurmaya çalışmaktadır.
"eskiden hayat anlamsızmış, çünkü elinde hayatı karşılaştırabileceği bir şey yokmuş. ama şimdi ölüm varmış; ölüm, kayıp ve acı. gözyaşları, titremeler, dehşet ve pişmanlık. şimdi, hepimizi bekleyen sonu bildiği için, marla hayatının her anını hissedebiliyormuş."
erkekler hayatlarının bir veya her döneminde, onun gibi verişken kadınların peşindedir. çünkü marla, "bizim kuşağın camdan ayakkabısı ne biliyor musun? prezervatif. bir yabancıyla tanıştığında onu üstüne geçiriyorsun. bütün gece dans ediyor, sonra kaldırıp atıyorsun. prezervatifi demek istiyorum. yabancıyı değil." diyerek, sekste erkeğin hayal ettiği kadını yansıtmayı becermiştir. o, öyle bir becerilmek ister ki anaokulunda gerçekleştirdiği o ilk sevişmenin tadına ulaşmak ister. o, öyle bir becerilmek ister ki, beceren kişinin spermlerin döllediği yumurtadan oluşacak çocuğunu bile kürtajla aldırmak ister. marla, erkeğin damağındaki yaradır. erkek onunla oynamaya mecbur kalmıştır. marla, erkeğin beynindeki tümörün adıdır. onu öldürür. tyler onun için güzel laf söylemiştir; "onun iyi bir sikiciye ihtiyacı var, başka bir şeye değil."
marla ise yaşadığı anı önemseyip gerisini ve ilerisini fazla düşünmeyen bir karakterdir. kadınlar da onun gibi hayata bakmayı tercih etmeye çabalarlar. "marla'nın hayat felsefesi, bana söylediğine göre, ölmeye her an hazır oluşu. marla'nın hayatındaki trajedi ise ölmüyor oluşu." kadınlar işte bu yüzden marla gibi karizmatik ve cool olmak ister. marla her türlü erkeğe istediği her şeyi yaptırabilecek bir kişidir. uğruna kişilik bölünmesi bile yaşanabilir. tapılası sorunlu kişiliği yüzünden popüler olması yetmiyormuş gibi, kendisiyle alakası bile olmayan milyonlarca yeni marla'nın türemesine neden olmuş ve sorunlu kişilikler, erkeği doğduğuna pişman etme aşamasına getirmiştir.
normalde marla, herhangi bir şeyi sorun etmez, kendisine nasıl davranılacağını önemsemez, pislik gibi davranılmasından hoşlanmasa bile umursamaz. erkeğin marla karakterini bu kadar çok sevme nedenlerinden birisi de budur. ama kendini marla singer sanan kişiler, marla karakterinin sadece işine gelen yerlerini önemsediklerinden bütünü göremezler, görseler bile o bütün hoşlarına gitmez, işlerine geleni uygularlar. çünkü gerçek bir marla ile bu kadınların hayal ettiği düzeyli(!) bir ilişki yaşanmaz. jack şöyle der; "sizin sevdiğiniz ile sizi seven asla aynı kişi değildir."
filme göre marla, tyler'ı zeki, komik ve çok iyi seviştiği için seviyordur. binlerce marla, büyük ihtimal sadece filmi izlediği için, kendi tyler'larında aradıkları özellikleri de bu sözlerle öğreniyorlar. ama tyler durden, bir marla singer'ın hayatı boyunca başına gelecek en kötü şeydir.
işin özü şudur ki; marla singer, jack'e hastadır. jack ise tyler durden'a. tyler durden ise marla singer'a. aralarında iki kişinin yaşadığı üçlü bir orji vardır. marla singer olmasaydı tyler durden olmaz, ikisi el ele tutuşurken binalar patlatılamazdı. "marla, beni çok garip bir dönemimde tanıdın."
"marla yeryüzünde kaldı. oradan bana mektuplar yazıyor. birgün beni geri götürecekmiş, öyle diyor. eğer cennette telefon olsaydı, cennetten telefon eder ve "alo" dediği anda telefonu kapamazdım. "merhaba" derdim, "ne var ne yok, herşeyi anlat bana."
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
...
ilet:
ytravisbickle@hotmail.com
en sevdiğim yazılarım
1- stanley kubrick ve savaş sanatı
2- tanrı, şeytan ve her şey hakkında
3- mesih, deccal ve armageddon savaşı
4- hepimiz öleceğiz!
5- anormal düzeyde ilişki yaşayan insanların bilmediği gerçekler
6- quentin taratino'nun arka koltuk sendromu ve winston wolf
7- new amsterdam'dan new york'a ve saint peter
8- haberin yok, ölüyorum
9- bursa hakkında bilmediğiniz gerçekler
10- çizgilere basarak yürümeye çalışan insan
11- olasılık çiftler, gerçeklik katmanlar halindedir
12- ebedi rekabet
13- kuş sütüyle beslerim seni
14- tembellik hakkımız, söke söke almalıyız
15- tek eşliliğin insan doğasına aykırı olması
16- hazza ulaşmak ne kadar zor ulan!!
17- kafaların güzelliği
18- judith vs holofernes
2- tanrı, şeytan ve her şey hakkında
3- mesih, deccal ve armageddon savaşı
4- hepimiz öleceğiz!
5- anormal düzeyde ilişki yaşayan insanların bilmediği gerçekler
6- quentin taratino'nun arka koltuk sendromu ve winston wolf
7- new amsterdam'dan new york'a ve saint peter
8- haberin yok, ölüyorum
9- bursa hakkında bilmediğiniz gerçekler
10- çizgilere basarak yürümeye çalışan insan
11- olasılık çiftler, gerçeklik katmanlar halindedir
12- ebedi rekabet
13- kuş sütüyle beslerim seni
14- tembellik hakkımız, söke söke almalıyız
15- tek eşliliğin insan doğasına aykırı olması
16- hazza ulaşmak ne kadar zor ulan!!
17- kafaların güzelliği
18- judith vs holofernes
Sayfalar
telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.
14 yorum:
Daha önce yazdım, anlamadın (her zamanki gibi!!!) :
Bu ülkeden Marla singer çıkmaz, Soraya Montenegro çıkar.
soraya montenegro kim, bilmiyorum. çoğu zaman kalın kafalı olduğum anlayışım kıtlaşabiliyor...
ben bir tane marla singer tanıdım, çıkıyor. son dörtlük ona ithafen zaten...
Soraya Montenegro Google'dan muaf değil.
Estağfurullah onu demek istemedim blog alemi biraz şaşkaloz, yanlış anlaşıldığım bile çok oldu.Anlaşılmamayı yanlış anlaşılmaya tercih ederim.
Ben Marla Singer görmedim :(
Ama Soraya Monetengro koleksiyonum var :)
koleksiyonunu genişletmen dileğiyle :)
eeeee marlaya değil, yaratıcısına bakmak lazım...
bir de helena yerine, kim marlayı bu kadar iyi şekillendirebilirdi ki...
winona ryder :)
BU MARLANIN FİLMİYLE KİTABININ ADIN NEY ? ONUN HAKKINDA ŞU YAZIDAN BAŞKA BİŞEY BİLMİYORUM AMA HERŞEYİ ÖĞRENMEK İSTİYORUM. YARDIMCI OLURMUSUNUZ ?
dövüş kulübü :)
yazar chuck palahniuk. oynayan brad pitt, edward norton.
marla yaşam tarzı değildir.marla yaşamın kendisidir.öyle olmaya çalışan tipler gülben ergenden bile itici oluyorlar..nefes alışları bile o kadar gereksiz ki..
marla tırnağının kalkan ucudur.canını çok yakar ama kestiğinde daha fazla acı hissedersin.
öyle güzel bi yazıydı ki soluksuz okudum.
tebrikler!dibe vurmuşun
dibe vurmuşum ha, kıçımdaki tüylerden kurtuldum o zaman...
çook hoş bir yazı
teşekkürler :)
daha güzelleri de var :)
Ana karakterin adı Jack değil. Yazında kitabı okuduğunda belli ama neden Jack yazdığına anlam veremedim. Ayrıca kitapta Jack değil Joe :)
demek yanlış hatırlıyormuşum. teşekkürler düzeltme için. ama jack kalsın, ben onu hep jack bildim :)
Yorum Gönder