heyy!!! heyecanlı mısın?!

korkma, okudukça geçer!

16 Ağustos 2012 Perşembe

onun arabası var

tv'lerdeki deliler ile gerçek hayattaki deliler arasında büyük bir uçurum var. aklınıza mahallanin muhtarları dizisi gelsin. orada "düt düt dütt" diye öterek giden, temiz giyimli, elinde direksiyon, direksiyonda aynası olan, kendisini araba sanan bir deli vardı. deli dediysem lafın gelişi deli. o akıllı delilerdendi. lafı çakar ve giderdi. hatta mahallenin en akıllı delisiydi. oysa kendini araba sanan deliler hiç öyle değil.

ben bu kişilerden ikisini tanıdım. birincisi sakarya'ydı. içinde simit sattığı küçük bir arabası vardı. sonra kendisini bir anda kaybediyor ve hızla koşmaya başlıyordu. üstelik yolun ortasından. tabi herkes tanıyor artık herifi, sorun yok. onu görünce yavaşlasan yeter. üstelik adam hakkındaki hikayeleri de dinliyoruz. bir keresinde fındıklığın ortasında kendisini tır zannetmiş. tabi koskoca tır çıkamamış bahçeden. bu da inmiş tırdan, almış eline nacak. 100 ocak fındıklık dümdüz(yaklaşık 1,5 da).

bunlardan bir tane de çalıştığım yerin karşısında var. bu çocuk kulağına kulaklığı takıyor ve basıyor gaza. sonra birden bire duruyor ve geri vitese takıp park ediyor. sonra park ettiği yerden bir daha çıkıp yeniden gaza basıyor. bir 15 dakika civarı bu işlem böyle devam ediyor. kulaklığı kulağından çıkardığı anda da işlem bitiyor. malum, o kulaklık aslında arabasının radyosu! bu kişinin direksiyonu yok elbet. varmış gibi ellerini hareket ettiriyor. geçen bana çarptı! göbeğimi gördü ve "hava yastığı hava yastığı" dedi. ben de ona 2 sigara verip bi de çay ısmarladım. sonra aramızda nalaştık. kusurlu olan benim. 8'de 8 ve arabadaki zararının büyük olmadığına kanaat getirdik. üstüne bi de su ısmarlayınca işi tatlıya bağladık.

hem sonra kendini araba zannetmeyen deliler geldi aklıma. mesela birincisi feciydi. -10'da üstü çıplak gezer, oturduğu yerde elini pantolonunun içine sokar ve sanırım masturbasyon yapardı. uzun süreli bakma gibi bir durumum olmadığından ne yaptığını elbet kestiremiyorum. başka birisi yarı deli mi desem ne desem bilemedim şimdi. güzel bir bisikleti vardı ve herkes sigara toplar, sonra çeşmesinin başına gider, araba yıkardı.

mazhar osman'a sormuşlar, "kaç tür deli vardır?" o da demiş ki "beş tür, biri içerde dördü dışarda!" halkımızın sapır sapır cinnet geçirdiği bu sıcak havalarda hepinize itidal tavsiye ediyorum. delirebilirsiniz, ama cinnet geçirmeden..

2 yorum:

cem dedi ki...

gülmek gibi olmasın ama kendini tır sanıp fındık bahçesinde mahsur kalan iyiymiş. hoş mahsur da kalmamış ya neyse...:))

gerisi önemli değil... dedi ki...

gül ya hu, komik çünkü. sonuçta babası bile kızamamış çocuğa :)

Related Posts with Thumbnails

...

ilet:

ytravisbickle@hotmail.com

Sayfalar

telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.