metin kaçan, ağır roman'ın ikinci cildini sobada yakmış. gerekçesi ise toplumun o metinlere okumaya hazır olmamasıymış. oysa ben hazırım!..
alexandre dumas, monte cristo kontu'nu kendisi yazmamış. başkasına yazdırmış. o dönemlerde yaygın bir uygulamaymış bu ve köle yazarlar denilirmiş onlara..
kafka, yakın arkadaşı max brod'a bütün el yazmalarını yakmasını söylemiş. brod'un yakmadığı malum.
dostoyevski, kumarbaz'ı 29 gün içerisinde yazmış. gerçi o konuşmuş, stenograf olan anna grigoryevna yazmış. nedeni ise yayıncısına roman teslim etme zorunluluğu. bir süre sonra anna ile dostoyevski evleneceklerdir.
tolstoy edebiyat tarihinin fotoğrafları ile adını daha da geniş kitlelere duyuran ilk yazarıymış. kartpostal halinde basılan fotoğrafları bile satmış ve o günler için star muamelesi görmüş.
gogol, ölü canlar'ın son bölümlerini şöminede yakmayı başarmış. gerçi tamamını yakmaya niyetlenmiş, ama bu kadarını başarabilmiş! ha bu arada, ölü canlar'ın konusunu ona puşkin vermiştir.
puşkin, karısına göz koyan ve büyük ihtimal çar tarafından tutulan, bacanağı olan fransız subat d'anthès tarafından düello sonucu öldürülmüştür. çünkü karısının bu fransız ile kaçacağını duymuş ve çıldırmıştır. bu arada,
d'anthès'in karısı dahil tüm baldızlarını sıradan geçirmiştir.
frankenstein'ı, yazarı mary wollstonecraft shelley, lord byron da dahil dört kişilik bir grupla isviçre'de tatilde yazmıştır. muhtemeldir ki konusu grup seks esnasında aklında gelmiştir. eser ise bir felsefi tartışmanın ürünüdür.
cervantes'in don kişot'undaki sanço panza vardır, sanço panço yoktur ve yel değirmenlerine saldırma işlemi kitabın hemen başında yer alır. ayrıca cervantes inebahtı'da bize karşı savaşmış sol elinden yaralanmıştır. daha sonraki yıllarda ise cezayirlilere esir düşmüş ve beş yıl esaret hayatı yaşamıştır.
binbir gece hikayelerindeki alaattin tembel bir çocuktur. babası ise bu tembellik yüzünden kahrından ölmüştür.
fareli köyün kavalcısı hikayesi doğruymuş. almanya'da tarihin bir vaktinde büyük bir çocuk topluluğu ortadan kaybolmuş. bu çocukların ya vebadan öldüğü, ya da askeri alındığı düşünülüyormuş. hikayenin çıkış kaynağı budur.
külkedisi masalı bize anlatılandan biraz daha vahşicedir. yazar, iki kızkardeşin ayakları ayakkabıya sığmayınca, o kızkardeşlerin topuklarını ve ayak parmaklarını kestiklerini yazmış.
jules verne'nün aya yolculuk adlı eseri, iç savaş sonunda canları feci sıkılan topçuların, kendilerine hedef olarak ayı belirlemelerini anlatır. kitabın girişi fecidir ve topçuların nasıl insan katlettikleri güzel güzel belirtilir. bu hali ile çocuk kitabı değildir. hem sonra top ateşlenir ve ayın yörüngesine giren minik bir uydu olurlar.
h.d. wells, jules verne'den daha iyi yazıyor. gerçi wells'in hikayeleri daha absürd. mesela görünmez adam, görünmezlik sıvısını bulunca ilk önce kumaşta deniyor ve başarılı oluyor. ama sonra gidip vücudunu görünmez kılıyor. ulan kullandığın elbiseleri görünmez yap ve giy onları. ne uğraşıyorsun kendinle!
george orwell ingiliz gizli servisi adına çalışan bir ajandır. 1984 ise zamyatin'den araklanmıştır. ayrıca h.d. wells, onun ortaokuldaki müdürüdür.
büyük olasıkla william shakespeare olarak bildiğimiz kişi, francis bacon'dan başkası değildi. o zaman böylesine hikayeler yazmak hoş karşılanmadığından takma ad ile o hikayeleri yazdığı düşünülüyor.
lord byron ise bir medeniyet beşiği olarak gördüğü mora yarımadasına bize karşı savaşmak için geldiğinde hayal kırıklığına uğramıştır. savaşan yunanlılar aristo, platon değil, bildiğin köylüdür, ama olayı bozuntuya vermemiştir. zaten yine mora yarımadasında soğuk algınlığından ölmüştür. ha bu arada, çanakkale boğazını yüzerek geçmiştir ve londra sosyetesinde ona vermeyen soylu kadın yok gibidir.
boris vian, fransız polisinden kurtulmak için eserlerinin amerikalı bir yazardan tercüme olduğunu söylemiştir. zaten o yüzden hikayelerinin neredeyse tamamı amerika'da geçer. sokak vs adlarını şehir krokilerinden elde etmiş.
arthur c. clarke, 2001'i stanley kubrick'e senaryo olarak yazmış ve romanını filmden sonra piyasaya sürmüştür.
kemal tahir, kurt kanunu'nu yazdıktan sonra mete tunçay'ın "kara kemal'e sosyalist eleştri yaptırmış" lafının ertesi günü vefat etmiştir.
çetin altan ile melih cevdet anday'ın mine kırıkkanat yüzünden birbirlerine küstüğü söylenir. bildiğin kadın meselesi işte..