tevrat'a göre musa, serbestçe ibadet etmek için fivarundan mısır'ı terk etme izni ister. ama firavun buna izin vermez. böylece on büyük bela mısır'ın başına gelir. nedir mi bunlar;
(james tissot)
1- nil nehri kana dönüşür. harun asasını nilin üstüne tutar ve tüm nehir ve sular kana dönüşür. tüm balıklar ölür. her tarafı dayanılmayacak bir koku kaplar. ama firavun büyücülerinin de bunu yapabileceğini söyler. yahudileri bırakmaz.
2- kurbağa istilası başlar. harun, asayı yine nil'in üstüne tutar ve mısır'ı kurbağalar basar. firavunun büyücüleri de bunu yapabilmektedir. ama onların yapamadığı kurbağaların hepsini öldürmektir. firavun, kurbağaları öldürürse yahudileri ertesi gün bırakacağının sözünü verir. kurbağaların hepsi ölür. ama firavun sözünde durmaz.
3- bit istilası başlar. bunun üzerine harun asayı bu sefer toprağa vurur ve tüm toz bit olur. insanları, hayvanları yani tüm mısır'ı bit kaplar. büyücüler bunu yapamayacaklarını söyledikleri halde firavun yine yahudileri bırakmaz.
4- at sineği istilası başlar. bu sefer sazı musa eline alır ve firavunun karşısına çıkar. halkını hemen serbest bırakmasını, yoksa tüm mısır'ı sinek ile dolduracağını söyler. dediğini de yapar. yahudilerin yaşadığı topraklar hariç tüm mısır'a sinekler dolar. firavun yine yahudileri serbest bırakacağını söyler. sinekler ölür. ama firavun tekrar sözünde durmaz.
5- hayvan ölümleri başlar. musa yine firavunun karşısına çıkar. serbest kalmak istediklerini söyler. yoksa at, eşek, koyun, keçi, deve ve sığırların hepsinin öleceğini söyler. büyük hayvan ölümleri başlar. firavun yine ödün vermez.
6- çıban belası ortaya çıkar. tanrı harun ile musa'ya fırından kurum almasını ve firavunun önünde havaya atmasını söyler. böylece mısır'daki insan ve hayvanlara şhin adı verilen ve çıban diye çevrilen bir bela musallat olur. büyücüler kendilerini bile bu beladan uzak tutamazlar.
(john martin, 1823)
7- dolu yağar. bu sefer musa asasını havaya kaldırır ve tüm mısır'ı benzeri görümemiş dolu ve ateş yağmuruna tutar. tüm hayvanlar, bitkiler ve insanları bu yıkım mahvetmektedir. firavun, felaketin sonlanması karşılığında yine çıkışa izin vereceğini söyler. fırtına sonlanır. ama firavun yine sözünde durmaz.
8- çekirgeler her tarafı sarar. bu felaket yahudi takvimine göre şebatın ilk günü olur. musa yine firavunun karşısına çıkar ve serbest bırakmasını, yoksa tüm ülkeyi çekirgelerin kaplayacağını söyler. firavun ise erkeklerin gidebileceğini ama kadın, çocuk ve hayvanların kalacağını söyler. musa kabul etmez. mısır'ın kalan son ürünlerini de çekirgeler yer. ülkede ağaç bile kalmaz. firavun yine herkesi bırakacağını söyler. çekirgeler ülkeyi terk eder. ama firavun yine sözünde durmaz.
9- karanlık gündüzler ortaya çıkar. firavun sözünü yine tutmayınca bu sefer musa elini göğe doğru kaldırır ve yahudilerin toprakları hariç tüm mısır'ı karanlık kaplar. karanlık üç gün sürer ve insanlar birbirini göremez olur. firavun musa'yı çağırır ve karanlığının bitmesi karşılığında hayvanları hariç tüm yahudilerin serbest kalacağını söyler. musa bu teklifi kabul etmez. firavun musa'ya bir daha karşısına çıkarsa onu öldüreceğini söyler. musa, mısır'ın tanrısını(ra) üç gün yok etmiştir.
(sir lawrence alma-tadema , 1872)
10- ilk doğan çocuklar ölür. musa çıkışa izin verilmezse firavunun ilk çocuğundan başlayarak kölelerin ilk doğan çocuğuna ve hatta hayvanların ilk doğan çocuğuna kadar tüm ilk doğanların öleceğini söyler. böylece yahudilerinki hariç tüm ilk doğanlar ölür. firavunu ölüm korkusu sarar ve çıkışa böylece izin verir.
şimdi gelelim sadede. mısır'ın eski hanedan dönemlerine rastlayan ipuwer papirüsüne göre bu felaketler tek tek yaşanmıştır. peki kehanetler nasıl ortaya çıktı?
velikovsky gibilerine göre bu kehanetlerin ortaya çıkmasını sağlayan en önemli etken santori'nin patlamasıdır. yanardağ patlar, santorini'nin önemli bir kısmı sulara gömülür, girit'teki minos uygarlığı sona erer. bu öyle büyük bir patlamadır ki peşi sıra başka doğal felaketler ortaya çıkar. peşi sıra vezüv de patlar. sina yarımadasındaki volkanik yanardağ da patlar. böylece üç yanındaki patlamalar sonucu mısır karanlığa gömülür. şimşekler ve dolu yağmurlarına tutulur. volkanik küller nil'i kırmızıya çevirir. nil zehirlenince kurbağalar nil'den kaçar. hepsi karada ölür. böylece bitler ve sinekler her tarafı sarar. bunlardan hastalıklar ve çıbanlar tüm canlılara musallat olur.
neyse, yahudilere göre bu firavun ikinci ramses'tir. ancak bu firavunun ilk oğluna ait olan mezar bulunmuştur. işin ilginci ise başka. firavun ikinci ramses, başkenti tanis'te büyük bir imar çalışması yaptırmış ve nil deltasında bazı yeni kanallar açtırmış. ama sonuç planladığı gibi olmaz. nil deltasından gelen suları şehirde dolaştırmak isterken kanallarda yeterli su sirkülasyonu olmamış ve bunun sonucunda bir sürü doğal felaket meydana gelmiştir. yeni açılan kanallarda önce bakteriler oluşmuş ve suyu kırmızıya boyamışlardır. daha sonra bozulan suda balıklar ölmüş, şehri çekirgeler istila etmiş ve kurbağalar şehri sarmıştır. tüm bunları da ipuwer adlı bir yazıcı kayda geçirmiş ve olay efsane şeklinde dalga dalga yayılmıştır. velikowsky ise bu firavunun dudimose olduğunu söyler. savını eski mısır tarihçisi manetho'nun dediklerine dayandırır. manetho, dudimose zamanında mısırlıların tanrının gazabına uğradığını söyler. mısır, dudimose'dan hemen sonra hiksosların istilasına uğramıştır.
bu arada, firavun ile musa kardeştir. moses yani musa'nın ibranicede karşılığı yoktur. ama eski mısır dilindeki karşılığı oğul'dur.
kur'anda olay araf 133'de anlatılır; "biz de ayrı ayrı mucizeler olarak onların üzerine tufan, çekirge, haşare, kurbağalar ve kan gönderdik;yine de büyüklük tasladılar ve günahkar bir kavim oldular."
ipuwer papirüsünde yazılanlar: "mısır'ın aşağısı mahvoldu. tüm saray işsiz kaldı. sahip olunan her şey: buğday ve arpa, kazlar ve balıklar. böylece ekin her yerde mahvoldu. nehir kana bulandı. felaketler her yeri sardı. her yer kana bulandı. altın ve lapis, lazuli, gümüş ve malachite, carnelian ve bronz.. hepsi kölelerin boyunlarında."
kaynaklar:
www.vikipedi.com (on bela)
https://neferkaminanu.wordpress.com/2012/11/18/velikovsky%E2%80%99e-gore-musa-ve-firavunun-gercek-hikayesi/
http://www.turandursun.com/forumlar/archive/index.php/t-35103.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder