bu şiiri üniversitede okurken aldığım öküz veya hayvan dergisinde okumuştum. hani şu leman'ın kültür ve edebiyat dergisi. dergi çok güzeldi. ama bu şiir enfes ötesiydi. bir sayfa çizgi romanla yazılmış bir şiir. kareleri bile aklımda hala.
çok bilinen bir şiir de değil elbette. bu yüzden bence en vurucu kısmı olan "ben bir tek, senin dua ettiğin tanrıya inanırım" kısmını kızlara bol bol söyleyip sevgilerini kazanmışımdır! o satırlardan etkilenmeyen kadın yoktur. valla bak.
dergiyi saklamak gibi bir düşüncem olmadığından bu çizgi roman şiirini o şekilde okuyamazsınız elbette. internette aramama rağmen sayfayı o şekilde de bulamadım. bununla idare edin. okurken kafanızdan çizgi roman halini geçirin. daha güzel gideceğine eminim. şiir kutlukhan perker'in. yeniden aratınca sahibini öğrendim! onun satırlarıyla çok kız kandırdığım için kusura da bakmasın! neyse, şiirden bahsetmeye daha fazla gerek yok. okuyun yeter...
Bir mucize olsa da geri dönsen
yine sabah uyanınca ağzıma girse saçların
yan yatarak dönsek birbirimize.
Üşümüş ayaklarını, bacaklarımın arasına yerleştirsen,
şaklaban olsa gözlerin.
Kapı çalmasın diye dua etsen, ellerini kaldırıp göğe.
Bir tek senin dua ettiğin tanrıya inanırım ben.
Bir mucize olsa da geri dönsen.
sen; yatakta şımarırken, deri ceketimi giyip hafız bakkala gitsem
ekmek ve gazete almaya.
Merdivenlerden inerken karate yapan çocuklara uydurma hareketler gösterip,
bunu nasıl anlatacağımı tasarlasam sana daha komik.
hava güzel çarşının içinden geçeyim.
Bir dilim pasta alıp -kahvaltıda pasta seversin- sürpriz yapsam.
İçerisi kalabalık. Olsun, beklerim...
Senin için bir tek yağ kokan bir pastanede beklerim...
Bir mucize olsa da geri dönsen...
Ekmekleri, gazeteleri ve bir de kısa kemıl alıp -hatırlatmadığın halde- cebime atsam...
Kahvaltıdan sonra donnie brasco'yu 20. kez izlerken
eyvah sigara dediğinde gözlerin çaresiz,
hemen çıkarıp zulamdan uzatsam paketi...
Sen boynuma sarıldığında ağır gibi davransam.
Senin çakmağınla sigaranı yaksam, salak gibi..
Hayıflansam, 'keşke zippoyu doldurtmayı unutmasaydım dün' diye.
Çünkü zippoyla sigaranı yaktıktan sonra,
kapatınca kapağını çıkan "çlank" sesi nasıl da katlardı karizmamı ikiye...
Film başladığında warner biraderlerin amblemi görününce hep yaptığın espriyi beklesem.
Sen "ben bu filmi gördüm" deyince önceden biriktirdiğim kahkahayı koyversem...
Birtek senin yaptığın kötü espriye gülerim...
Bir mucize olsa da geri dönsen...
Yine uyanıp birbirimize anlatsak gördüğümüz rüyayı...
Büyük, çok büyük bir vadinin ortasında renkli şezlonklarda otursak
anneannelerin, dedelerin kahvaltı yaptığı mutfaklarda otursak,
öğle uykusundan yeni uyanmış çocuklar gibi, kemiklerimiz sıcak..
Taksiye binecek paraları olduğu halde,
bir tane bile geçmediği için minibüse binmek zorunda kalan insanlar gibi
hafif yan otursak.
İçimizde hep bir neye niyet neye kısmet.
Bir tek senin gördüğün rüyanın tabiri yok kitapta.
Bir tek senin gördüğün rüyada varlığım hayra alamet.
Bir mucize için boşuna bekliyorum biliyorum,
seni ben terkettim.
"ruh hastasısın sen!" diye bağırman boşuna değil.
Ama yine de dua et sen bana,
biliyorum benim için dua edenler çoktur,
ama bir tek senin dua ettiğin tanrıya inanırım ben.
çünkü hayvanların tanrısı yoktur...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
...
ilet:
ytravisbickle@hotmail.com
en sevdiğim yazılarım
1- stanley kubrick ve savaş sanatı
2- tanrı, şeytan ve her şey hakkında
3- mesih, deccal ve armageddon savaşı
4- hepimiz öleceğiz!
5- anormal düzeyde ilişki yaşayan insanların bilmediği gerçekler
6- quentin taratino'nun arka koltuk sendromu ve winston wolf
7- new amsterdam'dan new york'a ve saint peter
8- haberin yok, ölüyorum
9- bursa hakkında bilmediğiniz gerçekler
10- çizgilere basarak yürümeye çalışan insan
11- olasılık çiftler, gerçeklik katmanlar halindedir
12- ebedi rekabet
13- kuş sütüyle beslerim seni
14- tembellik hakkımız, söke söke almalıyız
15- tek eşliliğin insan doğasına aykırı olması
16- hazza ulaşmak ne kadar zor ulan!!
17- kafaların güzelliği
18- judith vs holofernes
2- tanrı, şeytan ve her şey hakkında
3- mesih, deccal ve armageddon savaşı
4- hepimiz öleceğiz!
5- anormal düzeyde ilişki yaşayan insanların bilmediği gerçekler
6- quentin taratino'nun arka koltuk sendromu ve winston wolf
7- new amsterdam'dan new york'a ve saint peter
8- haberin yok, ölüyorum
9- bursa hakkında bilmediğiniz gerçekler
10- çizgilere basarak yürümeye çalışan insan
11- olasılık çiftler, gerçeklik katmanlar halindedir
12- ebedi rekabet
13- kuş sütüyle beslerim seni
14- tembellik hakkımız, söke söke almalıyız
15- tek eşliliğin insan doğasına aykırı olması
16- hazza ulaşmak ne kadar zor ulan!!
17- kafaların güzelliği
18- judith vs holofernes
Sayfalar
telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.
16 yorum:
iyi bayramlar dilerim :)
size de iyi bayramlar :)
ne zamandır bloggera girmiyordum yazılarını özlemişim yahu şu yarım günümün boş kısmında çayım da tek-er tek-er okuyayım:)
keyfine bak ;)
bu şiire kanılmaz mı be yaaa!
siz bu lafı dedikten sonra yapılabilecek kötü espriyi yapmayacağım! ama bence de kanılır. kız olsam kanarım, o derece :)
trakyalı mısın be yaa!
http://www.basmatik.com/basmatik/i/985
Trakyalı değilim fakat Trakya'da yaşayan ablam var sağ olsun dilime itinayla bi ton laf dolamakta:)
ablan linkteki kişi mi :)
hayır yahu kabak gibi baa mı didin yazıyor diye size yolladım:) belki bir adet edinirsiniz diye:)
ilk baktığımda bir anlam verememiştim yazılana. şimdi bakınca anlamlı oldu. ama bir fecaat, berbat ötesi :) karikatür karakteri olsam neyse, çok kötü çok :)
hem benim elinde silah ile travis bickle ve altında you talkin to me yazan tişörtüm var :)
elinizdeki taxi driver'dan pek bir belli zaten:)
Sevgiler ve de saygılar efendim:)
keyfinize bakın sevgili bossa nova :)
sevdim
çok sevdim...
pek güzel.
iltifatlar şaire...
Yorum Gönder