şimdi o kırklık karıyla şu malum hikayeden dolayı tanıştığımı bilirsin. bunun sözlükte hiç sevmediği bir kız vardı ama aslında kız süper biri. genelde bodrum'da ama kışları istanbul'a geliyor. neyse, bu karı ve tayfası sözlükte kızla çok uğraşıyor. iki tarafı da tanıyorum ve birbirlerini sevmediklerini de biliyorum. onların arasındaki tartışmalara girmiyorum ama sakın o karıya hak verdiğimi sanma. onların o kıza dair büyük bir dedikodu kazanları var. ikili üçlü kollardan kıza hücum ediyorlar, laf çıkarıyorlar, belden aşağı vuruyorlar. karı ve tayfası çirkef ve bildiğin sülük. en sonunda bu karıdan kurtulmaya karar verdim. ama sülük gibi dedim ya yapıştı mı zor kurtulabileceğin türden. ben buna az cevap vererek, cevap vermeyerek arayı soğutayım dedim. ama her gün mesaj atıyor. en sonunda bende birgün msn'de yazdığında çok geç cevap verdim ve "bazen arkadaşlar bir kaç ay görüşmez ama sonunda "nbr" dediğinde de cevap verir" dedim. bu lafıma feci bozulmuş. beni msn'de engelledi. bende fırsat bu fırsat deyip hemen engelledim (planlı bir eylemdi ve o lafa bozulacağını biliyordum).
neyse bu karı bana sonra facebook'tan ulaştı. içmiş ve bana ancak öyle yazabileceğini söylüyor. "nabıyormuşum nasılmışım" falan işte. direkt mesajı sildim. cevap vermedim.
şubat ayıydı. sözlükte yeni hesap açıp beni eklemiş. şann nikli, erkek sandım. erzurum ile ilgili bir şeyler yazmış bana. bende "gardaşş erzurumlu musun" dedim. "bilmiyorum, doğmuşum sadece" diye cevap geldi. siklemedim önce, cevap yazmadım. 2 gün sonra bir mesaj daha: "sen hep bu kadar salak mıydın? samimiyetten soruyorum, bir nevi çakma hemşerilik pasına cevaben.." bi -la havle çektim, uğraşmayım artık şununla diye düşünüp cevap vermedim. manyak mıdır nedir diye düşünüyorum bir yandan da ama o karı olduğu aklıma gelmiyor.
neyse geçen hafta sözlükte bülent ersoy hakkında yazıların forumcusuna bakıyorum. güzel bir forumcu var. bende yazayım dedim. meğer karının yazdığı yazının forumcusuymuş. yazdım ya, anında mesaj geldi. şann nikli kişi. haydaa gene ne diyor bu denyo dedim ve açtım. yazdığının ilk satırını okudum ve sinirlendim: "adına "kural koyucu tarafından" dost listesi denen ama benim ezberim, malum "aptal" kadar kuvvetli olmadığı için sadece "liste" dediğim takip şeysine eklemişsin zatımı.. "
burayı okudum. "yahu birader"ben sizi engelledim. ama forumcudan yazılanlara bakarken sizin yazınızın altına yazmışım. mesajdan sonra silerim. mesajın devamını okumadım. büyük ihtimal hakaret etmişsindir, okumak istemedim. seni kaale almıyorum, git başımdan" dedim. anında cevap: "yalanı da öğrenmişsin.. aferim.."
bir "haydaa, kim bu denyo" derken ilk mesajın devamını okuyayım dedim. şöyle yazmış:
"bu durumda sana nasıl bir temennide bulunmam gerekiyor?.. misal şöyle olabilir mi: "benden nefret ettikleri halde beni listesine ampul edenlerin kıçlarına girsin o ampuller. telefon sapıklığı kadar patetik bir durum lan bu. düşsünler artık yakamdan. haa bu arada bunu diyen, sosyal medya hesaplarımı da izliyor.. teknoloji garip şey! kimin kimi izlediğini bilgisayarının bilmem ne özelliğine kadar eline veriyor.
öylesine bir bilgi notu olsun, zekasını komplekslerine peşkeş çekmiş, söylediği yalanlara inanan ve müsait bir aptal bulunca inandıranlara dair.. şimdi kısaca sana şunu diyorum.. istediğin kadar beni listene ekleyip takip edebilirsin.. bir ampülün anal nurundan medet umacak kadar süzme salak değilim..
aman da çok önemli not: nasıl oldu da öğrendin deme olur mu?.. ey gidi.."
kafam şarj etti o an işte. ampul yandı birden bire. "lan" dedim "bu karı manyak ve aptal. kendisini takip ettiğimi sanıyor." sanki bu kısmı hiç okumamış gibi devam ettim bende iste ve erzurumlu olmadığımı, peşimi bırakmasını, sülük gibi yapıştığını söyledim. cevap geldi:
"konu erzurum falan değil, gayet iyi biliyorsun.. her neyse.. ben mesajın yerine(!) ulaştığından eminim.. ya da ulaşacağından.. bir piyon başka ne işe yarar ki? "
hööö dedim kendi kendime. "birader, ben piyon falan değilim, sadece git başımdan hala bırakmıyorsun" dedim.
"len ne biraderi allahın salağı yaw:) ya yok senin hakkaten kafan durmuş bi noktada.. sabitlenmiş.. neyse yav.. şifa diliyorum:P" diye cevap yazmış. hala erzurum'dan bahsediyorum ya, kendisini tanıyamadığımı sanıyor. o da benim iyice aptal olduğumu sanmış ahaha.. cevap yazdım bende "yahu sana sülük dedim anlamadın, siktir git dedim anlamadın, ne igrenç biriymişsin sen, sanırım kadınsın ve sanırım eski sevgilimsindir ve seni çok iyi becermişim tadı damağında kalmış, vazgeçemiyorsun benden, ama bi siktir git artık" dedim.
"evrensel gerzekliğin tescili.. yav ben sana siktir git demişim zaten.. bik bik yok okumadım mesajını yok şu bu diye kıvıran sensin..
ha bu arada ben sana siktir git desem kadın ağzında anca böle durur işte: siktir git!..
ama sen bana diyince.. hakkaten rezil bi ifade biçimi oluyor be.. "
ahahahaha, süper komik lan bu kısmı, çok eğlendim burada. "bi daha yazarsan okumadan sileceğim yazdığını, bi bok yazma, düş yakamdan" dedim. cevap geldi hemen. okumadan sildim. sonra oraya buraya yazmış iste, "hayatımda bu kadar salak ve gerizekalı birini tanımamıştım" diye. tescilli yoldan kurtulmuş oldum. bir daha da bir şey yazmadı ama yazar yine. mal çubuğu çünkü..
ve varya aslında bu aptala yatma oyununu tercih etmesem daha çok yapışırdı ve sürekli oradan buradan bir şeyler yazıp yakamdan düşmezdi. ama aptal olduğumu düşününce yakamdan düştü. çünkü hiç kimse aptallara tahammül edemez. süperim lan ben, seviyorum kendimi...
25 Ekim 2018 Perşembe
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
...
ilet:
ytravisbickle@hotmail.com
en sevdiğim yazılarım
1- stanley kubrick ve savaş sanatı
2- tanrı, şeytan ve her şey hakkında
3- mesih, deccal ve armageddon savaşı
4- hepimiz öleceğiz!
5- anormal düzeyde ilişki yaşayan insanların bilmediği gerçekler
6- quentin taratino'nun arka koltuk sendromu ve winston wolf
7- new amsterdam'dan new york'a ve saint peter
8- haberin yok, ölüyorum
9- bursa hakkında bilmediğiniz gerçekler
10- çizgilere basarak yürümeye çalışan insan
11- olasılık çiftler, gerçeklik katmanlar halindedir
12- ebedi rekabet
13- kuş sütüyle beslerim seni
14- tembellik hakkımız, söke söke almalıyız
15- tek eşliliğin insan doğasına aykırı olması
16- hazza ulaşmak ne kadar zor ulan!!
17- kafaların güzelliği
18- judith vs holofernes
2- tanrı, şeytan ve her şey hakkında
3- mesih, deccal ve armageddon savaşı
4- hepimiz öleceğiz!
5- anormal düzeyde ilişki yaşayan insanların bilmediği gerçekler
6- quentin taratino'nun arka koltuk sendromu ve winston wolf
7- new amsterdam'dan new york'a ve saint peter
8- haberin yok, ölüyorum
9- bursa hakkında bilmediğiniz gerçekler
10- çizgilere basarak yürümeye çalışan insan
11- olasılık çiftler, gerçeklik katmanlar halindedir
12- ebedi rekabet
13- kuş sütüyle beslerim seni
14- tembellik hakkımız, söke söke almalıyız
15- tek eşliliğin insan doğasına aykırı olması
16- hazza ulaşmak ne kadar zor ulan!!
17- kafaların güzelliği
18- judith vs holofernes
Sayfalar
telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.