(ey okur, okumadan önce bunu oku. çünkü aşağıda yazılanlar çoğu kişiye erotik gelebilecek hikayelerdir)
I
her şey onsekizinci yaş günüme bir kaç gün kala gelişti. babam yanıma gelip, "kızım, bu doğum gününde dile benden ne dilersen" dediğinde her sene aldığı oyuncak arabalardan, bebeklerden sıkıldığım için boylu poslu, kaslı adeleli zenci şoför istedim. durumu bozuntuya vermeyen babam, "tamam canım kızım, merak etme sen, istediğini elde edeceksin" dedi ve yanaklarımdan öptü.
heyecanla yaş günümü beklemeye başladım. partime tüm arkadaşlarımı davet etmiştim. etraf cıvıl cıvıldı ve sahnede de müziğe ara verdiğini söylediği halde benim için son bir kez şarkı söyleyen teoman vardı. en sonunda büyük bir heyecanla hediyeleri açmaya başladım. oysa gözüm dışarıdaki üstünde isim yazmayan kutudaydı. onu açtığımda ise büyük bir süprizle karşılaşmıştım. üzerinde "hamile kalmaman dileğiyle" yazan bir kağıt parçası ve 30 santimlik damarlı ve fışkırtmalı dev gibi bir zenci vibratör!
rezil olmuştum. tüm arkadaşlarımın alaylı bakışlarına maruz kalacağımı sanıyordum ama gördüğüm şey bambaşkaydı. kadın, erkek hepsi büyük bir kıskançlıkla yüzüme bakar olmuştu. babannem bile yüzünü asmış ve haset dolu gözlerle bana bakıyordu. erkekler kendilerini değersiz hissetmiş, kızlar ise babalarının kendilerine neden böyle bir hediye vermediğini düşünür olmuşlardı.
bu da böyle bir anıdır işte!!
II
gecenin karanlığında karşı villadan gelen org sesleri ve kahkahalara binaen, ilgili mekanın bacasından ip sarkıtarak zorla içeri girdim. allahtan şömine yanmıyordu ve bende ses çıkarmadan ve üzerim tertemiz bir şekilde dışarı çıktım. sonra kafamı orgun olduğu yöne çevirdim. oldukça sıska ve çıplak bir eleman sadece org çalıyordu ve tv açık kaldığından dolayı korku filminin kötü karakterinin kahkahaları tüm salonu doldurmuştu. dedim ki;
"amca, senin adın ne?"
"bülent ersoy" dedi yavaş bir sesle. hışımla "amca, bak hava soğuk, adından da kıllandım şimdi. hem şöminen de yanmıyor, git üstüne rahat bir şeyler giy, böyle tecavüze yeltenemem" dedim. yaşlı adam yerinden yavaşça kalktı ve odasına doğru gitti. açık olan kapıdan yatağını gözetlediğimde ise donup kalmıştım. 30 santimlik damarlı siyah bir vibratör ile kendi kendi tatmin ediyordu ve şaşkın gözlerle kendisine izlediğimi gördüğünde ise işlemi hızlandırmıştı!
gittim, gördüm ve tecavüz ettim! korkmama gerek yokmuş, bülent ersoy ismi sadece benzerlikmiş!
III
o gün her zamanki rutin işlemlerinden biri olan çiçek sulama işi için kemerimi çözdüm ve begonyalara doğru işemeye başladım. burada çalışmama neden olan evin hanımını uzun süredir takip ediyordum ve begonya ile karanfillerle çok fazla uğraştığına tanık olmuştum. her sabah onların otlarını alıyor ve gübre karışımlı suyu da bu çiçeklerden ihmal etmiyordu. onlara dokunmama izin yoktu. ben de dokunmuyordum. ama sapık ruhum beni bir şekilde evin hanımını elde etmeye yönlendiriyordu.
ertesi gün yine her zaman yaptığım gibi dantelli iç çamaşırlarımı çıkarıp bahçıvan tulumumu giymeye başlamıştım ki hanımı begonyaların orada hışımla bağırırken gördüm. kahretsin, dün gece birayı fazla kaçırmış olmalıyım. tam bunu düşünürken evin beygiri daha bir hafta önce yaş gününü kutlamış olan küçük hanımı hışımla üzerinden atıp son sürrat kaçmaya başlamıştı. anlaşılan o da dün gece birayı fazla kaçırmıştı. küçük hanımın içinde ise beygirin eyerine yerleştirdiği otuz santimlik siyah ve damarlı vibratör kalmıştı.
bu da böyle bir anıdır işte!!!
Genç futbolcu hata yapacak, sabırlı olmak lazım
22 saat önce
2 yorum:
Blogumda ödülünüz var, beklerim :)
sağolasın, ben de yaptım bir şeyler :)
Yorum Gönder