heyy!!! heyecanlı mısın?!

korkma, okudukça geçer!

25 Nisan 2012 Çarşamba

ve uzaylılar dünyayı istila eder

ey dostlar, yurttaşlar, romalılar... biliyorsunuz ki sinema sanatı baş köşeye yerleştiğinden beri uzaylılar dünyayı istila ediyor. iş öyle bir hale geldiki belirli kalıplar kullanılmaya başlandı. mesela dünyalılar, uyduları çöktüğü için mors alfabesini yeniden keşfettiler. uzaylılar, dünyaya has bir bakteri/virüs yüzünden ölürler vs vs. neyse, bu tür klişelerin bol kullaıldığı bir kaç filmden örnek vereyim ve bu uzaylıların ne kadar salak olduğunu siz anlayın. inanın bana, filmlerdeki gibi uzaylılar varsa eğer biz onların elinden karılarını bile alırız.


the faculty: bir grup uzaylı sülük, amerika'da bir fakülteye ayak basar ve amerikan futbolu koçundan başlayarak insanların vücuduna girerler. akabinde onların bedenlerini yönetmeye başlarlar. tüm kasabayı ele geçirmek üzeredirler. ancak unuttukları bir şey vardır. uyuşturucu! her amerikan fakültesinde olduğu gibi burada da bol miktarda uyuşturucu tüketilmektedir ve uzaylılar bunu hiç sevmemektedir. zaten bu durum onların sonlarını getirir. neyse, ilk defa izlediğim elijah wood adlı frodo'yu oynayan denyonun, kollarından ve bacaklarından tutularak bayrak direğine apış arasının vurulma sahnesi hoştur. böylece, gelecekte berbat bir şekilde oynayacağı frodo'nun intikamı, geçmişte acı bir şekilde alınmış oluyor. filmin şarkıları harikadır. özellikle o futbol sahnesinde çalan another brick in the wall.


independence day: birden bire gökyüzünde dev gibi uçan daireler belirir ve beklemeye başlarlar. amerikan başkanı panik halindedir. tam o sırada çalıştığı nasa'dan siktir edilen bir kahraman, uzaylıların dünyayı istila etmek için çalıştırdıkları geri sayım saatini fark eder ve kalan süreyi hesaplar. başkan acilen kaçırılır. gökdelenlerin tepesinde konuşlanmış uzay gemilerini, "hoşgeldiniz" pankartları ile uzaylısever dostlarımız beklemektedir. tam o esnada büyük bir ışık her yanı kaplar ve gümm! gökdelenlerin tepelerinden bir lazer saldırısı başlar. koskoca binalar yok olur ve şehirler binlerce atom bombası düşmüş gibi yok olur. herkes arabası ile şehirlerden kaçmaya çalışırken siyah bir pilotun sevgilisi de patlamayı görür ve bir otoyol tünelinin içindeki yere sığınır. aman çok uzun oldu, senaryo yazıyorum sanki. neyse, tüm dünya istila halindedir ve bu tür filmlerdeki klasik sahnelerden biri tekrar edilir. mors alfabesi yeniden keşfedilmiştir! böylece tüm dünya ile yeniden iletişime geçirir. tarih saptanır. uzaylılardan ele geçirilen bir uzay aracı ile ana gemiye girilir. ha bu arada, insan teknolojisi ele geçirilen bir uzay gemisi sayesinde bu kadar gelişmiştir vs. neyse, virüs ana gemiye yüklenir. kalkanlar iptal haldedir ve tüm dünya aynı anda saldırır. amerika ve israil savaşı kazanır. filmde bol yahudi göndermesi vardır. dünyayı bir yahudi ve siyah kurtarır. will smith'nin benim bildiğim ilk filmidir. bu filmden önce tüm siyah aktörleri edi mörfi sanıyordum.


transformers: uzaylı dostlarımız bu sefer makineler olarak karşımıza çıkar ve reklam üstüne reklam yapmaya başlar. yok e-bay'mış yok falanmış, filanmış vs. bu sırada teknolojinin gelişmesi de yine uzaylılara bağlanır. yoksa bizim insan aklımız teknolojimizin gelişmesine yetmemektedir. bizler yeteneksiz uzaylılarız. neyse, kötü uzaylıların karşısında iyi uzaylılar vardır ve insanları da yanlarına alarak kötülerle savaşırlar. kazanan iyi makinelerdir. kötü robot dünyanın en derin çukurunu boylar. bir dahaki bölümde piramitleri uzaylıların yaptığını görürür. ondan sonraki bölümde de ayın karanlık yüzeyine gideriz. meğer çernobil'in nedeni de uzaylılarmış. ilk filmde john turturro olağanüstü bir performans sergilemiştir. ve ben bunun çizgi filmini de severdim.


signs: uzaylılar kendilerini belli etmeden gizli bir şekilde dünyayı istila etmeye başlarlar. tarlalarda değişik şekiller yaparlar. tipleri klasik uzaylı tpidir. ne eksiği vardır, ne de fazlası. ha, kanı akıyorsa ölebilir klişesi burada da var mıydı hatırlayamadım şimdi. bıçak sahnesi geldi aklıma birden. neyse, uzaylılarımız geri zekalıdır. sudan ölesiye korkmaktadırlar ve istila etmeye çalıştıkları gezegenin dörtte üçü sudur. sen uzayın bilmem neresinden gel, böyle plansız, programsız, saçma sapan bir istilaya karar ver. cık cık, kınıyorum.. itfaiye hortumları ile uzaylıları yok etmiş bir türün devamıyız biz!


the day the earth stood still: orjinalini seyredemedim. ama keanu reevers'ın oynadığı tekrar filmi bile çok güzeldi. insan ırkı dünyadaki tüm canlı yaşamı tehdit eder bir kangren gibi her şeyi yok etmeye başladığı zaman, uzaylı dostlarımız, dünyalı dostlarımızı kurtarmaya karar verirler. nuh'un gemisi hesabı her canlıdan örnekler alırlar ve her şeyi yok edecek mekanik canlılarını dünyaya yayarlar. bu canlılar her şeyi, ama her şeyi yok edeceklerdir. insanlığın yapabileceği hiç bir şey yoktur. son gelmiştir, ama uzaylı dostlarımız insafa gelir. film tek kelime ile mükemmel. çünkü bir felsefesi var. ayrıca arthur c. clark'ın 2001'inde monolit'in amacı akıllı yaşam formları geliştirmek ve geri kalan yaşamı ise umursamamakken, bu filmde amaç tüm canlıları korumak. ikisini çarpıştırmak hoş olur.


war of the worlds: binlerce yıldır toprağın altında gömülü halde bulunan uzay gemilerine uzaylı düşmanlarımız yıldırımlar yollarlar. ama unuttukları bir şey vardır. her amerikalı yıldırımın iki kez üst üste aynı yere düşmeyeceğini bilir! bu bilgi sayesinde eski karısından kaçmaya çalışan kahramanımız, çocuklarıyla beraber uzaylılardan da kaçmaya çabalar. ama bu iş, hiç kolay değildir. uzaylıların teknolojisi çok ilerlemiştir ve cozz diye diye insanları kül yığını haline getirirler. neyse, uzaylı düşmanlarımız binlerce yıldır bu gezegende oldukları halde ölümcül bir hata yapmışlardır. kendi vücutlarını yok edebilecek bakterileri hesaba katmamışlardır ve bir kaç gün içinde hepsi telef olur. kahraman amerikalı bakteriler dünyayı kurtarmıştır.

 bakın, gördüğünüz gibi dünyamız göt şeklinde. o yüzden herkes girmek istiyor anasını satayım...

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails

...

ilet:

ytravisbickle@hotmail.com

Sayfalar

telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.