geçen hafta sonu cnntürk'te belgesel izliyorum ve tamamen araya sıkıştırılmış gibi duran bir bilgiyi de söylediler. sahra çölü eskiden yeşilmiş lan! daha önce bunu bilmiyordum. nette araştırma yaparken sadece tek bir siteye rastladım. seyfullahdemir.com.
bu bilgiyi bi kaç yıl önce farklı şekilde öğrenmiştim aslında. mısır'daki üç büyük piramidin olduğu yer, piramidler yapılırken yeşilmiş. sonradan çölleşmiş. neyse, sahra çölüne dönelim biz. jeolojik bulgular gösteriyor ki afrika kıtası milyarlarca yıl önce şimdiki yerinde değildi. kabaca kuzey sahilleri şimdiki sahra çölünün güney tarafındaydı ve avrupa ile arasında tethis denizi vardı. ancak zamanla bu büyük kütle kuzeye doğru ilerledi ve kuzey afrika yükselmesi yaşandı(kıtların ayrılması/birleşmesi vs). çölde hala daha balina ve yavrularının fosillerine rastlanıyormuş.
neyse, kıta kuzeye kaydı tamam, ama bu yeşillik için yeterli değil. bildiğiniz gibi dünyanın ekseni düz değil. dünya yalpalıyor. yörenge düzlemi de sabit değil. şimdi 23 derec civarı. ama 21 derece civarına kadar geri dönebiliyor. işte bu 21 derece zamanlarında muson yağmurları şimdiki sahra çölüne yağarmış ve çöl dediğimiz yer aslında yemyeşil alan. mis gibi, tam piknik alanları. vur ceylana, çevir hemen..
bu çöl/piknik alanı meselesi yirmi bin yılda bir olurmuş. en son beşbin beşyüz yıl önce çölleşmeye başlamış ve yaklaşık 200 yılda güm. koskoca göller, ormanlar, çayırlar ve nehirler kurumuş. yine yapılan kazılarda yedi bin yıl önce o bölgede büyük topluluklarının yaşadığını göstermiş. muson biter ve geriye çöl kalır. çölün bir daha yeşillenmesi ise on beş bin yıl sonra.
ama o da ne? bu çölde petrol bulunmasından sonra kazılar son sürrat devam ederken çok şaşırtıcı bir keşif daha yapılmış. su. çölün altı komple su. yaklaşık 1 km dipten çıkabiliyormuş. çöldeki vahaların da topraktaki bu suyun çıkabileceği çatlakları yüzünden oluştuğu artık biliniyormuş.kaddafi'nin bu suyu çıkartmak için çabaladığını duymayan kalmamıştır. bu iş için milyonlarca dolar para yatırdığı söylenir. ama işin riskli bir yanı var. yaklaşık 1 milyon yıldır var olan o su kaynakları yüz yıl içinde tükenebilirmiş.
burada bilinen gölleri ve bağlantıları. göller arasındaki nehirlerle tatlı su balıkları bir uçtan diğer uca gidebiliyormuş. çünkü tunus'da ve kenya'da aynı tür balıklara rastlamışlar.
uzun lafın kısası şudur ki; belkide atlantis denilen yer burasıdır. hepi topu 5500 yıl önce olmuş. yazı bulunalı 6000 yıl oldu. göbekli tepe 8000 yıllık. şu dünyamız çok acayip bir yer. hepi topu 50-60 bin yıl önce homo sapiens doğu afrika'dan çıktı. aden boğazını aştı ve tüm dünyaya yayıldı. diğer iki insan türünü yok etti(ruhumuzda katliamcılık var). tüm insanlar % 99,9 oranında birbirisinin aynısı. yapılan çalışmalar yaklaşık 200 bin yıl önceki afrika'da yaşamış tek bir kadından türediğimizi gösteriyor. kuşlar, böcekler, çimenler vs..
konu ile ilgili belgesi buradan izleyebilirsiniz. görseller buradan alınmıştır.
Malmö FF 2-2 Galatasaray, beni üzen maçın hikayesi oldu
14 dakika önce
4 yorum:
İnsan her gün ne değişik şeyler öğreniyor deği mi?! Ama öğrenmek isteyen için değerli bu bilgiler. Birilerinin-hatta çoklarının-umurunda bile değil tüm bunlar. Ve altı üstü sınırlı bir ömrü bulunan insanoğlunun bu değersiz ömrünü çok değerli bir şeymiş gibi küçük hesaplarla yaşayıp gitmesi, şu koca tabloya bakıp hiç feyz almaması beni çıldırtıyor. Ve dahası dünyanın geleceği hakkında ürkütüyor. Beter ol insanoğlu...!!
dediğin doğru. insanlar toptan zombi olsa bir şey değişmez. zaten gezegenin neredeyse tamamı zombi gibi..
kum collerinin hepsi milyonlarca yil once yesil alandi. aslinda karbonifer doneminde 30 metreden daha uzun tere otlari vardi ya bugun salatana yesillik diye dogradigin tere otlari 350 milyon yil once oyleydiler.
100 metrelik pazıları dinazorlar yerlerdi, ah o göktaşı, hepsinin boyunu küçülttü :)
Yorum Gönder