1994 yılında güneş tapınağı(solar temple) müritleri toplu şekilde intiharlara ve cinayetlere başladılar. ilk seferde elli üç kişi ölmüştü. intihar ve cinayetlerine daha sonra da devam ettiler. amerikan hükümeti bu yüzden bu kişileri koruma altına almıştı. ama birbirlerini öldürmeye ve intiharlara devam ediyorlardı. 1995'de fransa'da on beş kişi daha intihar etti. intihar yöntemleri ise benzin veya propanla kendilerini havaya uçurmaktı. böylece sirius'daki sonsuz hayata başlayacaklarına inanıyorlardı. aynı düşünceye mısırlılar da sahipti. onlar da öldükten sonra sirius'a doğru gideceklerine ve orada sonsuz bir yaşama başlayacaklarına inanıyorlardı. sümerler ise bu sonsuz yaşamın orion kuşağında olacağınından bahsediyorlardı. öte yandan amerika'da güneş tapınağından başka sirius tarikatları da vardı. sirius b adlı böyle bir tarikatın köyü bile bulunuyor.
artık bilinen en ünlü mason ritüellerinden birisi de sirius yıldızına doğru eğilmektir.
1930'lardan itibaren mali'nin içindeki bir bölgede dogon kabilesini inceleyen fransız antrologlar ilginç bir bilgi ile karşılaşmışlardı. dogonlar, sirius yıldızı çevresinde dolanan bir gezegen sisteminden, nommo adlı yaratıkların geldiğini ve insan uygarlığının kurucusu olduğundan bahsediyordı. bu nommolar hem suda hem karada yaşayabilen yaratıklardı ve suların içerisinden gelmişlerdi. (mitolojiler sudan gelen medeniyet getiricilerle doludur). bu kabile oldukta yalıtılmış bir bölgedeydi ve sigu tolo adını verdikleri sirius yıldızının üçlü bir sistem olduğundan bahsetmişlerdi. sirius'un çıplak gözle farkedilemeyen bu eşlikçisi, modern bilim tarafından 1861'de keşfedilmişti ve sirius b adını almıştı(beyaz cüce-sönmüş yıldız). oysa dogon kültürünün bilinen tarihi 800 yıldı. üstelik onlara göre henüz bilinmeyen bir yıldız daha vardı ve bunları kayalara resmetmişlerdi. bu üçüncü yıldızın gezegeninden gelmişlerdi.
1975'de bir amerikalı yazar sirius gizemi adlı bir kitap yazı. ona göre nommo adlı yaratıklar beş bin yıl önce siriusa bağlı bir gezegenden yola çıkmışlardı ve uygarlığın gelişmesine katkıda bulunmuşlardı.
mısır tapınaklarının çoğu, iç odaları sirius'u görecek biçimde inşa edilmişti. örneğin, keops piramidinin kraliçe odası'nın duvarında açılan bir kanal yalnızca sirius'u görmek üzere yapılmıştı. yine keops'un içinde sirius'un dünyadan görüldüğü süreyi esas alarak yapılmış 32.000 yıllık bir tavim bulunmaktadır. ayrıca eski mısır'da yıldızın nil nehri üzerinde ilk doğduğu gün, yeniyılın başlangıcı kabul edilirdi. bu doğuş aynı zamanda nil taşkınlarının da habercisiydi. güneş tanrısı olarak bilinen ra, aslında sirus tanrısıydı. malum, sirius da bir güneştir.
bizim beş köşeli yıldızımız aslında sirius'tur ve türkler ona ak yıldız der. eski yunanlılar bu yıldız görüldüğünde sıcakların, polinezyalılar ise kışın başladığını düşünürlermiş. ingilizcede sıcak günlerin başlangıcını ifade eden dog days sirius'u işaret eder. peki sirius nerede? güneye doğru bakın ve orion kemerini görün(üç yıldız yanyana). o üçlü sistemin hemen aşağısındaki göklerin en parlak yıldızı sirius'tur. ayrıca o orion kuşağının başka bir ilginç özelliği daha vardır. üç büyük piramit, orion kemerine uygun şekilde yapılmışlardır. ona paralellik gösterirler. hem zaten mitolojide sirius'un dahil olduğu köpek takım yıldızı, orion'un köpeğidir. türkler, orion'un kurdu olarak onu göstermişlerdir. hatta ergenekon'da yol gösteren kurdun(asena) bu yıldız olduğu da söylenir. bizim kurt başı figürlerimizin hepsinin sirius'u tarif ettiği söylenir.
işin ilginci kur an'da adı geçen bir yıldızdır;
"doğrusu şi'râ yıldızının rabbi de o'dur." necm 49
yine necm 1'de "battığı zaman yıldıza andolsun ki;" sözünde bahsi geçen yıldızın yine sirius olduğu söylenir ve allah sirius üzerine yemin etmiştir. ama sonradan onun da rabbi olduğunu belirtir, ki bazı tesfirciler bu ayetlerden dolayı bu kuşakta yaşayan akıllı canlıların olabileceğini söylemişlerdir. ama o zamanlar sirius'a tapan arapların olduğu da bilinmektedir. ayrıca necm, yıldız demektir.
başka kur an ayetinte de ilginç bir durum söz konusu.
"hayır! andolsun iyilerin kitabı illiyyûn'dadır. illiyyûn nedir, bilir misin? (o illiyyûn'daki kitap) içinde ameller kaydedilmiş bir kitaptır. o kitabı, allah'a yakın olanlar görür." mutaffifin 18-21
kur an tefsircileri bunun çok yüce yer olduğunu söylemektedirler. yapılan araştırmalarda ise mısır, dogon, sümerler ve kudüs de bulunan tabletlerde illiyuwn kelimesinin sirius karşılığı olarak kullanıldığı söylenmektedir.
orion'un hikayesine gelirsek...
orion'a biz avcı deriz ve o eridanus kıyısında iki köpeği ile beraber(canis major ve canis minor) bekler. üçü birlikte tavşan(lepus) ve boğa(taurus) avlarlar. yunanlılar bu takım yıldızlar hakkında farklı farklı hikayeler anlatmışlardır. orion merope'ye aşık olur. ancak meropa ona yüz vermez. bir süre sonra orion akrep'e(scorpion) basar ve ölür. tanrılar üzülür ve onu köpekleriyle beraber gökyüzünde takım yıldızı haline getirir. avladığı tavşan ve boğayı da yanına koyar. akrepi ise göğün karşı tarafına yerleştirirler. içinde meropa geçen başka bir mitte ise merope'ye yine aşıktır. kızın babasının şartı olan sakız adasındaki tüm hayvanları bir gün ve gecede öldürdüğü halde babası kızı ona vermeyince merope'ye tecavüz eder. kızın babası da orion'un gözlerini oyar ve vs vs...
başka bir mitte ise orion bütün hayvanları öldürebileceğini söyleyen bir avcıdır. tanrılar bu kendini beğenmişliğe kızar ve onu akrepe öldürtür. daha başka birisinde ise o artemis'e aşıktır ve erkek kardeşi apollon buna bozulur. sonra bir plan yapar ve kız kardeşine onu kazara öldürtür. orion'a aşık olan artemis tanrılara yalvararak onu göklere çıkartır.
mısır hikayelerinde ise orion aslında osiris'tir ve isis-seth-osiris ve daha sonra horus hakkındaki bilindik hikaye ortaya çıkar. isis, osiris'in ölümünden sonra onu mumyalar ve cesedinden hamile kalarak horus'u doğurur. osiris de bu olaydan sonra gökyüzündeki orion olur.
bir hint efsanesinde ise sirius'tan bahseder. cennetin kapısına ulaşmak için yola çıkan dört kardeşten birisi iyi bir savaşçı, diğeri iyi bir aşık, üçüncüsü de bir şairdir. sonuncu kardeşin ise tek özelliği kendisine sadık bir köpeğinin olmasıdır. kardeşler yola devam ederken dördüncü kardeş savaşçıyı bir savaşta, şairi bir düğünde, aşığı ise bir prensesin kollarında bırakır. köpeği ile beraber cennetin kapısına ulaştığında köpeğini cennete almazlar. yolculuğu cenneten izleyenler tüm kardeşlerini terk ettiği halde neden köpeği terk etmediğini sorduğunda ise kardeşlerinin kendi yollarına gittiğini, oysa köpeğinin ona bağlı olduğunu, bu yüzden terk etmeceğini söyler. bu cevap üzerine köpek gökyüzünde canis major takım yıldızı olur. kalbi ise sirius'tur.
sümerler ise orion'a uru-anna adını vermişti. yani cennetin ışığı.
orion aynı zamanda sol invictus(batmayan güneş) sembolüdür.
orion'un diğer önemli özelliği ise bize kış takım yıldızlarının yerlerini bulmamızı sağlar. orion'u bulursanız sirius'u da bulursunuz. kuzey batıya doğru gidin ve boğanın aldebaran'ını göreceksiniz. omuzundaki iki yıldızın doğrultusunda doğuya gittiğinizde ise küçük köpeğin prokyon'una varırsınız.
kaynak: okuduğum bir kaç kitap ve ekşi ile viki dahil bir çok ilginç sayfa...