heyy!!! heyecanlı mısın?!

korkma, okudukça geçer!

6 Şubat 2012 Pazartesi

karadağ


karadağlılar'ın hepi topu altıyüzyıllık bir geçmişi vardır ve teşkilatlı olarak değil, silahlı bir grup şeklinde daima bağımsız yaşamışlardır. aslında sırptırlar. 1389 birinci kosova savaşında birinci murat'ın yıktığı sırp devletinin kalıntılarındandır. o savaşta başarılı olabilen tek sırp grubu zeta prensleridir ve büyük zafer kazanmış osmanlı'ya boyun eğmek istemezler. böylece mekanları olan o geçilmez dağlara çıkarlar. akabinde karadağ ile osmanlı mücadelesi başlamış oldu. sonraındaki mücadelelerinde işkodra'yı bin dağlı ile 70 bin kişilik fatih'in askerlerine karşı savundu ve şehri vermedi. zamanla osmanlı askerleri dağlara çıkasa bile doğal olarak oralara yerleşmek istemedi. çevresindeki vadiler ile denizi sahiplenip, karadağlıları tecrit ettiler. bu işten osmanlılar da karlı çıkmıştı. çünkü vergi yerine ok ve/veya mermi yemek pek hoş değildir. üstelik savaşmak da osmanlıya pek hayırlı gelmemiştir. 1870'lerdeki büyük savaşta 26 bin kişilik karadağ kuvvetleri karşısına 120 bin asker çıkarılmıştır. 5000 ölü, esir ve yaralı veren karadağ, karşılığında 50 bin ölü, esir ve yaralı almıştır.

karadağlılar talancı ve eşkiya olarak yaşamışlardır. zaten buna mecburdular. hiçbir şeyin yetişmediği o dağlarda başka türlü hayatta kalamazlardı. yazın talana iner, kışın geçitleri kapanan dağlarına giderlerdi. üstelik başkentleri çetine'deki kara ivan manastırında da öldürdükleri türk ve arnavutların kafatasları ile süslerlerdi. çocuklarını barış zamanlarında hayvan kanı göstererek eğitirlerdi. bu durum hep böyle gitmedi elbette. türkler bu sefer ovalarda ve işkodra'da yaşayan karadağlıları müslüman ve yeniçeri yaptı. 1687'de işkodra paşası çetine'ye girdi, o meşhur manastırı mahvetti. hepsini haraca bağladıktan sonra başlarına bir yeniçeri getirdi. 1712'ye kadar sistem kusursuz işledi. ama o yıl petroviç'ler tahta geçti. vladika(voyvoda) danilo, din değiştirmiş karadağlılar'dan korkmadı ve artık yavaş yavaş dağlardan inip müslüman olmaya başlayan karadağlıları engellemek istiyordu. 1702'nin noel gecesi muazzam bir komplo kurarak, tüm karadağlıların katıldığı bir baskınla yeniçerilerin tamamını(30 bin) kılıçtan geçirdi. 1714'de osmanlı çetine'ye bir daha girdi, manastırı bir daha mahvetti. ama sonuç değişmedi. 1876'ya kadar savaşlar ufak büyük devam etti. bu yüzyılarca süren kavgalar, manastırlarının tahrip edilmesi, verdikleri kurbanlar yüzünden kinleri alevlenerek devam etti. eskiden geçim yolları olan adam öldürmek ve eşkiyalık, artık milli ülküleri/kültürleri olmuştu.
(kral nikola)

savaşçılıkları o seviyeye varmıştı ki napoleon bile onlarla baş edemedi. 1807'de vladika petar, ruslara destek olmak için fransızlarla çarpışmaya başladılar ve onları püskürttüler. manastırlarına fransızların da kafataslarını eklediler. böylece sürüp giden bu savaşlar esnasında prensleri danilo bir arnavut tarafından öldürüldü. yerine paris'te eğitim gören 19 yaşındaki nikola geçti. devir değişse bile karadağlılar değişmiyordu. o sıralarda türkler ile ruslar 20-30 yılda bir çarpışıyorlardı ve karadağ balkanlardaki rus kalesiydi. karadağ vladikaları başa geçer geçmez rusya'ya gider ve yazısız antlaşmarına devam ederlerdi. böylece prens ünvanını da çardan kapmayı başardılar. bu ittifak bir tek kırım savaşı sırasında sekteye uğradı. fransa'da iyi bir eğitim gören 19 yaşındaki prens nikola işte bu sırada tahta geçmişti. kırım savaşı yüzünden karadağlılara kırgın olan rusya, 1853'de ömer paşa komutasındaki osmanlı ordusunun karadağ'a girip bu direnişi neredeyse tamamen yok etmesine sesini çıkarmadı. ama bu sefer imdada fransa yetişti ve karadağlılara yardım etti. 1875-78 bunalımı zamanında karadağ, rusya kendisine başvurmadan osmanlıya savaş açmıştı. o savaş, tam 70 bin osmanlı askerine mal oldu. rusların 93 harbinde yeşilköy'e kadar ilerlemesinin bir nedeni de karadağ başarısıdır. ruslar bu yardımı boş bırakmadı. ayastefanos antlaşması ile karadağ'a bağımsızlık verildi. ki zaten 93 harbi, karadağlıların yaşadığı küçük bir toprak parçasının bırakılmaması yüzünden çıkmıştır. mithat paşa vatanın bir karış bile toprağını terk etmeye yanaşmadığı için savaş çıkmıştır. sonuçta berlin antlaşması ile bağımsız olamasalar bile dağlardan inip denize çıkmışlar ve ovaya inmişlerdi. ama karadağ'ın denize çıkışı avusturya kontrolünde kalmıştır. almanlar adriyatik'te kendine rakip olabilecek büyük küçük hiçbir şey istemiyorlardır. neyse, kısa sürede 250 bin nüfusu ile teşkilatlandılar ve ciddi şekilde örnek bir devlet olmayı başardılar. podgoriça'nın ve işkodra gölünün kıyılarını, savaştan başka hiçbir şey bilmeyen bu halk, liderleri prens nikola öncülüğünde işlemeye başladı. tabi savaşçılıktan çiftçiliğe geçmek zahmetli bir süreçti ve bu süreç zor da olsa başarıldı. topraklar yetmediğinde karadağlılar göç etmeye başladı ve savaşçı ruhlarını asla kaybetmediler. 1908 bunalımında avusturya ile karadağ arasında savaş olasılığı belirince(bosna'nın avusturya tarafından ilhakı), amerika'daki tüm karadağlılar silahları ile birlikte ülkeye dönmek için prense telgraf çektiler.

ama dört bir yandan osmanlı toprağı ile çevrili karadağ kendine dost bulmak zorundaydı. prens nikola kıznı italyan kralına verdi. böylece avusturya ile mücadelesinde italyan desteği sağlamayı umuyordu. sırbistan ile birlik kurmak niyetiyle diğer kızını sırp prensi petar karayorgeviç'e verdi. başka bir kıznı da rus grandük nikola'ya vermiştir. o sırada tahta bulunan sırp kralı alexandr obrenoviç'in akrabalarından bir kızı da oğlu mirko'ya aldı. 1908 bunalımda avusturya bosna'yı ilhak edince, denize tek çıkışı olan antavari limanını kesin olarak kendi denetimine aldı(avusturya sesini çıkaramadı). o bunalım sırasında askerlerini de avusturya sınırına yığıp, açık açık savaş tehdidinde bulunmuştur.

1910'de prens nikola kendisini kral ilan etti. bu berlin antlaşmasının ihlali olsa kimse sesini çıkarmadı. taç giyme törenine tüm balkan ulusları ile rusya katıldı. bu tören, balkan ittifakının başlangıcı sayılır. tabi bu sırada arnavutlarla anlaşmazlığa düşen osmanlı, katolik arnavutlar olan melisorları kaybetti. onlar da karadağ tarafına geçti.
böylece 8 ekim 1912'ye gelindi. balkan savaşının başlangıcını karadağ yapmıştır. diğer devletler onu izlemiştir. karadağ 37500 kişilik 4 tümen ordusunu(süvarisi, taşıtı  yok) ile kısa sürede işkodra gölünün çevresindeki dağınık türk birliklerini yok ederek şehri kuşattı. kuzey ordusu yine oldukça dağınık halde bulunan türk ordusunu novi pazar'dan kolayca attı. hatta bir geçitten sıkıştırdıkları 2000 kişilik türk birliğini, tek bir kurşun atmadan, yukarıdan taşları yuvarlayarak yok etmiştir. novi pazar'daki türk birliklerinin bir kısmı da, esir düşmemek için avusturya işgalindeki bosna'ya sığınmıştır. türkler iyi savaşsalar bile yer yer iyi komuta edilememek ve iaşe yetersizliğinden dolayı işkodra kalesi hariç her yerde karadağlılara yenilmiştir. işkodra ise, selanik'e inen novi pazar koridorunu kaybetmek istemeyen avusturya'nın yardımları ile uzun süre dayanmış ve karadağlılara mezar olmuştur. binlerce askerini işkodra kalesi önünde kaybetmiştir karadağ. üstelik hemen hiç sağlık ekibi olmadığından, yaralılarını da kurtaramamıştır. işkodra'yı kesin olarak almak isteyen kral nikola, barış tekliflerine uzun süre direnmiş ve büyük devletlerin tehditlerini de sallamamıştır. en sonunda, kaleyi savunan esad paşa'yı arnavutluk kralı yapacağı vaadiyle teslim olmasını sağlamıştır. işkodra'ya giren kral bu şehri hiçbir zaman bırakmayacağını söylese bile en sonunda avusturya'lılara teslim olmuş ve şehri arnavutluk'a bırakmıştır. işkodra için verdikleri binlerce ölü boşa gitmiştir. savaş sonunda işkodra gölünün çevresini işgal etmişler ve novi pazar'ı sırplarla birlikte paylaşmışlardır. birinci dünya savaşı sonunda avusturya dağılınca adriyatikteki arazilerini genişletmişler ve en sonunda da yugoslavya krallığının bir parçası olmuşlardır. tarihi boyunca osmanlı'ya karşı mücadelede en ön saflarda bulunan bu millet, türklerle bağlatıları kesilince sessizce köşelerine çekilmişler ve yugoslavya dağılıncaya kadar da ortalıkta görünmemişlerdir.

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails

...

ilet:

ytravisbickle@hotmail.com

Sayfalar

telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.