street spirit, radiohead'in en muhteşem şarkılarından birisidir. klibinin bir benzerini adı burada anılmaya bile değmeyecek şişko bir türk şarkıcı çekmişti zamanında. insanların bu iğrenç olması olağan bir durum. işte o şişko bayan, şarkıda sözü geçen denyolardan birisidir. klibi çalarak ne kadar sikindirik bir insan olduğunu dünya aleme göstermiştir.
şarkının bir diğer adı fade out, yani sessizce yok olmak manasında. bilen bilir, bazı şarkılar birden bire biterken, bazılarının sesi yavaş yavaş kesilir. işte o duruma fade out denir. yani şarkı sessizce yok olur. tıpkı bazılarımızın birden bire ölüp, bazılarımızın yavaş yavaş, eriye eriye yok olması gibi.
hemen herkes gibi ben de radiohead ile creep vasıtasıyla tanışsam bile gerçek buluşmam street spirit ile olmuştur. akabinde devamı çorap söküğü gibi geliyor. bu öyle bir grup ki, alkol vs almadan kafa yapar, sadece radiohead dinleyerek sarhoş olabilirsiniz.
neyse, bu şarkıdan ne anladığımı yazmaya geldi sıra. umarım okuması sizin için zevkli olur;
rows of houses
all bearing down on me
i can feel their
blue hands touching me
all these things into position
all these things will someday take control
and fade out again
and fade out again
(thom bu mısrada evlerden çıkan gürültülerden tanrı enlil gibi nefret ediyor ve istediği tek şey o kişinin hüzünlü ellerinin ona dokunması. bütün bu şeylerin sırayla yok olup gideceğini, bu olayın tekrar tekrar yaşanacağını belirtiyor. evrim gibi)
this machine will, will not
communicate
these thoughts
and the strain i am under
be world child
form a circle
before we all
go under
and fade out again
and fade out again
(thom bu mısrada sürekli tekrarlananların bizimle iletişim kuramayacak kadar meşgul olduğunu, bu yüzden, bu düşüncelerle ve bu nesille iletişim kurulamacağını, ama dünyanın bir parçası olunduğunda, dünyadan ayrı düşmediğimizde, makinalaşmadığımızda, hepimiz dibi iyice batmadan önce, bu yaşantımızdan sıyrılarak, yani yok olarak kurtulacağımız söylüyor. yani yok olmadan önce bir şeyler yapmamız gerekiyor. statik hayatlarımız, 7 gün 24 saat üzerinden yaşantımız, programlarla çalışmamız ve bütün bunların hepsi, bizi canlı değil, makina yapar.)
cracked eggs dead birds
scream as they fight for life
i can feel death can see its beady eyes
all these things into position
all these things will one day swallow whole
and fade out again
and fade out again
(kabuklarını kırıp yaşamaya çalışan kuşların olanca güçleri ile hayata sarılmaya çalıştıklarını belirttikten sonra ölümü hissedebildiğini, ama o kişinin hayata tutunmaya çalışan gözlerini, o gözlerdeki ışıltıyı görebildiği belirtiyor. üstelik tüm o yapay ışıltılara rağmen bir umut ışığı gibidir o gözler. bütün bu şeyleri yok edilecektir, ama sonuç değişmeyecek, her şeyin bir sırası, düzeni var. en sonunda hepimiz öleceğiz.)
immerse your soul in love
immerse your soul in love
(peki hepimiz öleceğiz, yok mu çaresi? thom'un söylediği tek şey kendini rastlantıya bırakmak. "bırak ruhun aşka dalsın." belki gerçekten o zaman yaşadığını anlayabilirsin. çünkü yaptığın ve yaşadığın hiçbir şey, seni aşk kadar heycanlandıramaz, gerçekten yaşamış gibi hissettiremez)
9 yorum:
Adsız
dedi ki...
fade out klibinin yönetmeni aynı zamanda karma police in de yönetmeni. illa ki radiohead, dibine, sonuna ve sonsuza kadar, ama benim gönlümde yatan aslan -the wolf at the door- parmaklarımdan hangisini kessem daha az acı verir ve hayatım daha az zor geçer gibi bir duruma da yol açsa seçim yapmak..
Son cümle Aphex'e ait, ben de katılıyorum tabii. Şöyle bir dinlemeye çalıştım, ne olduğu belli değil.Psikopatlığa meyilli bir depresyon müziği. Haydi dedim, belki psikopatlar çıkarır da bir işe yarar, o da yok. Sanki vahiymiş gibi birbirinize şarkı sözlerini anlatıp duruyorsunuz başka icraet yok.Bakın son kez söylüyorum, Batı'nın ahlaksızlığını 1 depresyonunu 2 almayın.Düzgün müzik ve güzel kafa.
9 yorum:
fade out klibinin yönetmeni aynı zamanda karma police in de yönetmeni.
illa ki radiohead, dibine, sonuna ve sonsuza kadar, ama benim gönlümde yatan aslan -the wolf at the door-
parmaklarımdan hangisini kessem daha az acı verir ve hayatım daha az zor geçer gibi bir duruma da yol açsa seçim yapmak..
Bizim Aphex Twin (sahiplenmeye gel) ortak çalışma teklifiyle gelen bunlara shiktiri çekmiş ve hislerime tercüman olmuş:
- Yar-rock müzikle hiç işim olmaz.
aşkın;
sanırım bunu söylemekten dilinde tüy bitti. yani tüm blog alemi biliyor hiç işin olmayacağını.
winston wolf:
favorim kesinlikle paranoid android. o bambaşka bir şey, müzik değil, ad koyamıyorum paranoid android'e.
hatta bu parça otostopçunun galaksi rehberi'nden ilham alınarak yapılmış derler. kitabı okurken şarkı sözleri sürekli karşına çıkar.
Son cümle Aphex'e ait, ben de katılıyorum tabii.
Şöyle bir dinlemeye çalıştım, ne olduğu belli değil.Psikopatlığa meyilli bir depresyon müziği.
Haydi dedim, belki psikopatlar çıkarır da bir işe yarar, o da yok.
Sanki vahiymiş gibi birbirinize şarkı sözlerini anlatıp duruyorsunuz başka icraet yok.Bakın son kez söylüyorum, Batı'nın
ahlaksızlığını 1
depresyonunu 2
almayın.Düzgün müzik ve güzel kafa.
aşkın:
umarım son kez söylüyorsundur, harbi bak!!!
Seni seviyorum
Ayrıca Karma Police güzel bak, çizgi filmli video da iyi kotarılmış.
Harbiden.
ben de seni seviyorum :)
Yorum Gönder