heyy!!! heyecanlı mısın?!

korkma, okudukça geçer!

7 Ocak 2015 Çarşamba

yunanistan

yılbaşı nedeniyle yunanistan'a gittik ve bu küçük komşumuzu dedeağaç'tan atina'ya kadar bir güzel gezdik.
(selanik beyaz kule. google)

selanik 90'larda kalmış bir şehir. atatürk'ün evi hariç öyle ahım şahım bir durumu yok. beyaz kulesi, iskender heykeli, aziz dimitri kilisesi(güzel bir mekan) birde roma zafer takı var. amerikan pazarı hala mevcut. havası çok soğuk. kale içi kısmı ilginç. kahvede tavla oynayan tipleri görünce ilk şaşkınlığımı yaşadım. daha sonrasında da gördüm ki söylendiği gibi yunanlıların bizden hiçbir farkı yok.

(fotoğraf google'dan)

sonra atina yolunda bir manastıra saptık. mekanın adı agia paraskevi kilise ve manastırı. aslında bir ayazma. gözleri görmeyenlerin gözlerini açıyormuş. çok güzel bir manastırdı. kutsal suyundan içip dileğimizi de diledik. ama yılbaşı ikramiyesi bana vurmadı. gözlerinden kurtulanlar gözlüklerini asmış ama bana yaramadı(!)


(pantheon)

atina akropolis öyle kafamda büyüttüğüm kadar büyük bir mekan değilmiş. ben çok ihtişamlı bir yer bekliyordum. bizim efes, akropolis'i beşe katlar. tiyatroları küçücük. binaları o kadar muhteşem değil. gerçi o meşhur panteonu venedikliler havaya uçurmuş, ingilizler yağmalamış. neyse, zeus tapınağı ise bildiğin sütun işte. hayal kırıklığına uğradım. atina'nın taksim'i plaka. yunan yemeği yiyelim dedik, musakkas dediler. zaten her yer dönerci, şiş kebabçı. türkiye'de yemediğiniz bir yunan yemeği yok. esasında türk-yunan ayrımı da saçma. bir türk-yunan kültürü var ortada. buzuki dedikleri şey aslında bozuk saz. biz bozuk saz demişiz, onlar buzuki. musakka, baklava kelimelerinin kökeni arapça. bu yemek-tatlıyı yunanlılardan öğrenmemiz biraz saçma. neyse, yunanlılar ile bizler arasında da fiziksel farklılık yok bence. kültür büyük oranda aynı. kiliselerinde azizlerine yalvarışlarını gördüm. bizdeki evliyalara el sürmelere benziyordu. yenilen yemekler aynı, müzik aynı. öyle sanılan kadar bir farkımız ciddi anlamda yok. şimdi düşündüm de var aslında. çok temizler. yollar temiz, tuvaletler pırıl pırıl. ipsala'da türk tarafına geçince tuvalete girdik, bok götürüyor, sular akmıyor. yunanistan'ın en ücra tuvaletleri bile mükemmel ve parasız. bu arada, ülke pahalı bir ülke.

(meteora manastırlarından birisi)

neyse, meteora'daki manastırlar muhteşem. kayaların tepelerine resmen sanat inşa etmişler. haklarını yememek lazım.

kavala'da bir tek kale içi var. insanları genelde karadeniz'den gelmiş. zaten tipleri karadenizlilere benziyor. heyecanlı, aceleci tipler. şehir ise bizim küçük bir sahil kasabası gibi. şirin ve güzel.

(kavala)

yunanistan'da hala daha anten kullanılıyormuş :) yol boyunca dikkat ettim, fabrika falan yok. zaten ülkeyi gemi taşımacılığı, turizm ve zeytin ayakta tutuyormuş. zamanında ab'den daha çok para almak için zeytin sayısını fazla göstermişler. ab bu zeytinlikleri helikopterle denetlemek isteyince her tarafı plastik zeytinliklerle doldurmuşlar :) ülkede baraj, rüzgar gülü de görmedim. ama güneş panalleri vardı. yunanlılar kültür miraslarını çok iyi koruyorlar. inanılmaz bir bilinç var. tarihi roma-istanbul yolunun kalan parçalarını bile koruma altına almışlar. koruyabilecekleri her şeyi koruyorlar. ama tüm zenginliklerinin bizim ege kıyılarının toplamı kadar olacağını sanmam. mesela atina-istanbul kıyası yapılamaz.

velhasıl kelam; güzel ve temiz bir ülke. ama kışın çok soğuk..

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails

...

ilet:

ytravisbickle@hotmail.com

Sayfalar

telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.