yahudiler içinde de tanrıya inanan, inanmayan olduğu gibi inananlar içinde de kabalist, ortodosk vb bir dünya mezhep vardır. sonradan yahudi olunmaz, yahudi doğulur. daha önceden yahudiyken din değiştirenler(sabetayistler ve ispanya'da katolikleşen yahudiler) şimdi isteseler bile yahudi olarak kabul edilmiyorlar.
neyse, bahsetmek istediğim konu sünnet ve vaftiz olayı. hristiyanlarda bebek 8 günlük olunca katoliklerde suyla ıslatılarak, ortodosklarda ise suya girerek vaftiz olunur. mesela tuğçe kazaz denize girerek vaftiz olmuştur. protestanların vaftiz olma biçimi katoliklere benzer. bu olay isa'nın emirlerinden biridir. ilk günahdan, yani havva'nın elmayı yemiş olmasından dolayı tüm insanların üzerine kalan günahtan arınmak için yapılır. yahudilerde böyle bir ilk günah kavramı yoktur. sanırım paulus çok düşünmüş meselede!
isa: "her doğan çocuk, doğumunun sekizinci gününde vaftiz edilmelidir, vaftizsiz cennete girmek mümkün değildir" diyerek olayı kestirip atmış ve bunu mecburi hale getirmiştir. vaftiz olmak, yahudilerde bulunan sünnetin yerini almıştır. yani tanrıya bağlılığın ve antlaşmaya sadakatin bir belirtisidir. vaftiz olma geleneği hristiyanlık öncesi anadolu geleneklerinde bile vardır. bunun yanında yahudilerde ve abdest alma biçiminde olmak şartıyla müslümanlarda dahi bulunur. bu denize girip vaftiz olma işi yüzünden biz de denize girdiğimiz sürece vaftiz olmuş oluyoruz! ama çaktırmadan. sonuçta ege denizi bol bol kutsanmıştır. öbür dünya varsa eğer iki dinden alnımızın akıyla çıkacağız.
sünnet ise ilk önce mısırlılarda görülür. yahudilerde isa ibrahim'in tanrı ile antlaşmasını tasdik etmek için vardır. tanrı tüm vaadedilmiş toprakları ibrahim ve çocuklarına bırakınca anlaşmış olurlar. o sıra 80 yaş civarında olan ibrahim sünnet olur. bundan böyle her yahudi erkek çocuğu 8. günde sünnet olacaktır. bu sünnet yahudilerin başına iş de açmıştır. naziler yahudileri çok kolay ayırt edebiliyorlarmış. bu yüzden araya müslümanların da karıştığı söylenir.
hazır yahudilikten bahsetmişken ortadosk yahudilikten de bahsetmek gerekir. ortodosk, doğru düşünce demek. her inanç sahibi kişi doğal olarak ortodosk olur. ama günümüzde geleneksel anlamında kullanılıyor. neyse, kudüs'teki süleyman mabedi'nin romalılar tarafından yıkılışından günümüze kadar gelen resmi yahudi inanç ve geleneklerini temsil ederler. halen mensubu en fazla olan yahudi mezheptir. bugün israil'de bu mezhep taraftarları hakimdir. musa kanunlarına sıkı birşekilde bağlıdırlar. sebt günü hiçbir iş yapmazlar ve bu sayede diğer yahudi mezheplerinden ayrılırlar.
ashabus sebt ise ilginç bir gün. tevrata göre elohim(tanrılar) dünyayı altı günde yaratmış ve yedinci gün dinlenmiştir. yedinci gün işte bu sebt günüdür. yahudilerin tanrı ile anlaşmaları sonucu her türlü işi yapmaları yasaklanan gündür. araplar bile, arap-israil savaşlarından birinde(6 gün savaşı) bu sept gününde(cumartesi) israil'e saldırmış, baştan belirli ilerlemeler sağlamışlarsa da sonradan ağır bir yenilgiye uğramışlardır.
ilginç bir film de vardır. hemen herkes izlemiştir. adı; pi. tanrının gerçek adını öğrenmek isteyen ortodosk yahudilerin hain(!) planlarını anlatan bir filmdir. meğer tanrının adı borsa spekülasyonlarında çok işe yarıyormuş!
kabalacılar ise sayı gizemciliğinden yararlanarak tevratın gizli anlamını öğrenmeye çabalarlar. rivayete göre bu işte çok yol almışlardır. kelime kökeni qblh, bu da qbl kökenli. yani qbil. kybela'nın gibi. gördüğünüz gibi her türlü inancın kökeni paganizme dayanıyor.
neyse, kabalistler çok ilginç ayrıntılara takılırlar. tevrat beta(b) harfi ile başlamasından yola çıkarak neden alfa(a) ile başlamadığını bile düşünmüşler ve daha önceki medeniyetlere atıfta bulunmuşlardır. beta ile başlayan cümle ise şöyledir; "başlangıçta elohim vardı."
bizim tasavvuf ehlinin kökeni muhittin arabi'ye, yani endülüs'e dayanır. yahudi inancı kabala'dan bol bol esinlenmiştir. anadolu'daki tüm bu sufi, mevlevi ve türevleri tasavvufi geleneğin kökeni de endülüslü arabi'dir. tüm bu gizemciliğin kökeninde ise maat yasası vardır. yani evrendeki her şey birbirini tamamlar. gece ile gündüz, iyilik ile kötülük, ateş ile su. ve tanrı insanı kendi suretinde yaratmıştır.
bu gizemcilikte en önemli kişi hermes trismegistus'tur. onun hakkında elimizdeki belge sayısı sıfırdır. ama kendisi okültizmin babası, astrolojinin mucidi, simyanın yaratıcısıdır. insanlık tarihini şekillendiren kişidir. eski mısır onu ölümünden sonra tanrılaştırmıştır(trismegistus: üç kez kutsanmış, reenkene olmuş) ve toth adıyla anmıştır. eski yunanlılar da onu tanrı yapmış ve hermes demiştir. terziliğinden dolayı islama idris adıyla geçip peygamber olmuştur. malum, medeniyetin temeli bilgi falan değil, giyinmektir. kybalion(qbil ile bağlantısını görmüşsünüzdür) adlı kitabı sayesinde kabalacılık doğmuştur. iskenderiye kütüphanesi zamanında yahudiler devrin en müthiş çevirmenleriydi. ellerinin altında dünyanın en büyük hazineleri vardı ve bunları kullanmaktan kesinlikle çekinmediler. saolsun hristiyanlar o kütüphaneyi yakarak insanlık tarihinini sıfırladılar ve bilimi 2000 yıl civarı geriye attılar. arşimet'in romalılar için yaptığı yol ölçme ile takvim ve astroloji makinaların benzerlerini leonardo da vinci bile uğraşmasına rağmen, kaba plana sahip olmasına rağmen yapamamıştır. neyse, tüm gizem sanatları hermes'in işidir. bu yazdıklarım ise çok üstün körü bilgilerdir.
(konunun başlık ile alakası yok, böyle olsun, başlık bulamadım)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
...
ilet:
ytravisbickle@hotmail.com
en sevdiğim yazılarım
1- stanley kubrick ve savaş sanatı
2- tanrı, şeytan ve her şey hakkında
3- mesih, deccal ve armageddon savaşı
4- hepimiz öleceğiz!
5- anormal düzeyde ilişki yaşayan insanların bilmediği gerçekler
6- quentin taratino'nun arka koltuk sendromu ve winston wolf
7- new amsterdam'dan new york'a ve saint peter
8- haberin yok, ölüyorum
9- bursa hakkında bilmediğiniz gerçekler
10- çizgilere basarak yürümeye çalışan insan
11- olasılık çiftler, gerçeklik katmanlar halindedir
12- ebedi rekabet
13- kuş sütüyle beslerim seni
14- tembellik hakkımız, söke söke almalıyız
15- tek eşliliğin insan doğasına aykırı olması
16- hazza ulaşmak ne kadar zor ulan!!
17- kafaların güzelliği
18- judith vs holofernes
2- tanrı, şeytan ve her şey hakkında
3- mesih, deccal ve armageddon savaşı
4- hepimiz öleceğiz!
5- anormal düzeyde ilişki yaşayan insanların bilmediği gerçekler
6- quentin taratino'nun arka koltuk sendromu ve winston wolf
7- new amsterdam'dan new york'a ve saint peter
8- haberin yok, ölüyorum
9- bursa hakkında bilmediğiniz gerçekler
10- çizgilere basarak yürümeye çalışan insan
11- olasılık çiftler, gerçeklik katmanlar halindedir
12- ebedi rekabet
13- kuş sütüyle beslerim seni
14- tembellik hakkımız, söke söke almalıyız
15- tek eşliliğin insan doğasına aykırı olması
16- hazza ulaşmak ne kadar zor ulan!!
17- kafaların güzelliği
18- judith vs holofernes
Sayfalar
telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.
6 yorum:
Yüce Hermes Adınaa;
Merak ettiğim bi'kaç bişey vardı,
aydınlandığımı hissettim. Teşekkürler...
okudukça geçer :)
;)
arkadas hakli okudukca gecer,
ilginc olmasiyla beraber komik olaylar ortacag dedigimiz karanlik dönemdede var (gerci sonradan gelen bazi aydin dönemlerden daha aydin benim icin, neyse..)
mesela ortacagda kopan Isa'nin cüzdani varmi yokmuydu tartismasi gibi, yada melekler hangi kürelerde ucuyor, yoksa kürelere dokunmadan aralarindanmi ucuyorlar..
bence uçmuyorlar, isa'nın da para taşıdığını sanmıyorum, sezar'ın hakkı sezara hikayesi :)
bende tam 7. gün sendromu ne alaka dicektim yazının sonunu bağlaşmışsın bişi diyemiorum o yüzden :)
ordan burdan girerken en sonunda konu kaydı işte, buraya geldi, başlıkda madem öyle olsun dedim, iyice karışsın, güzelce çorba olsun, vs...
Yorum Gönder