tam adı erwin johannes eugen rommel olan bu deha, 15 kasım 1891'de stuttgart'ta doğdu. kuzey afrika'daki inanılmaz savaşından dolayı wüstenfuchs(çöl tilkisi) lakabı ile anılır. okul yıllarında dersleri pek parlak bir öğrenci değildir. ama elinden her iş gelen pratik bir çocuktur. 14 yaşında bir arkadaşıyla beraber planör yapmasına ve havacılığa olan merakı sonucu zeplin fabrikasında işe girmeyi düşünüp, mühendis olmak istemesine rağmen babasının zoru ile askeri okula kaydolur(gerçek bir askeri okul bitirmediğinden alman subayları kendisini hor görürmüş. yaşı itibariyle okulda askerliğe er statüsünden başlayıp, 3 ayda onbaşı, 6 ayda çavuş olmuştur). birinci dünya savaşı'nda 250 kişiyle, caporetto'da italyan ordusuna son darbeyi vurmuş, 150 subay ve 9.000 askeri esir etmiş, 81 ağır silahı da ele geçirmiştir. böylece pour le merit(en büyük madalya) madalyası kazanan az sayıda kişiden biri olarak herkesin saygı duyduğu bir subay olur. nazi dönemi ile beraber sıkı bir hitler hayranı olur. 1937'de hitler jugend(hitler gençliği)'ın eğitimden sorumlu komutanlığına getirilir. 1938'de albay olmuştur. önce savaş akademisi komutanlığına atanır. burada piyade hücumu'nun devamı olan tank hücumu'nu (panzer greift an) yazmaya başlar. kısa bir süre sonra hitler'in özel koruma taburunun (LSSAH Führer-Begleitbattalion) komutanlığına getirilir.
6 şubat 1941'de graziani'nin komuta ettiği italyan ordusu beda fomm'dan atılır. aynı gün ise fransa'nın işgalinde önemli bir rol oynamış olan, arras'da bir piyade olmasına rağmen ingilizleri püskürten, meuse nehrini ilk geçen, manş denizine ilk ulaşan ve cherbourg limanını ele geçiren, hayalet tümen olarak adlandırılan(alman genelkurmayı bile bazen yerini haritada işaretleyemiyordu) 7 inci alman panzer tümeni komutanı general erwin rommel(bu başarılardan sonra ben mareşalleğe terfi etmek isterdim), italyanların kurtarılması için afrika'ya gönderilecek 2 küçük çaplı birlikten oluşan mekanize birliğin başına atanmak üzere hitler'in yanına çağrılır. ama 5 inci hafif ve 15 inci panzer tümenleri bir kaç ay arayla ancak mayıs ayının sonuna doğru kuzey afrika'ya intikaleri gerçekleştirir(afrika kolordusu/deutsches afrika korps). bu sırada ilerlemek için ingilizlerin önlerinde neredeyse hiç engel yoktur. biraz acele etseler mihver devletlerinin varlığını kuzey afrika'dan silebileceklerdir.
rommel 12 şubatta trablusgarb'a gelir. 2 gün sonra da ilk alman birliği afrika'ya varır. bu ilk birlik keşif ve tanksavar birliğidir. rommel hemen bu birliği cepheye sürer ve bir kaç gün içinde yaptırdığı sahte tank maketleriyle bu birliği destekler. amacı ise ingilizlere karşı güçlü olduğunu göstermektir. maket dediysem hepten küçümsemeyin. vw'ların üzerine monte edilmiştir bu maketler. martın başında da 5 inci hafif tümenin tank alayı trablusgarb'a varır.
ingilizler ise bu safhayı vakit kaybederek geçirirler ve italyanları kuzey afrika'dan atmak için ilerlemezler. rommel elindeki kuvvetlerle hemen hücumu düşünür ve aghelia boğazını almayı hedefler. 31 martta bu emeline ulaşır. çok kolay olduğu için ilerlemeye devam eder. çünkü ingilizler maket tankları yemiştir. bu işte alman hava kuvvetlerin de payı vardır. ingiliz havacılar pek iyi çalışamamışlar ve yanıltıcı raporlar vermişlerdir. rommel'in şansı da vardır. çünkü ingilizler tecrübeli zırhlı tümenlerininin askerlerini dinlendirmek, araçlarını bakıma almak için kahire'ye çekmişlerdi. yerlerine ise tecrübesiz zırhlı tümenleri gelmişti. başka bir tecrübeli tümen ise o sırada yunanistan'a gitmişti. selanik'te yeni bir cephe açma çabasındaydı. üstelik ingiliz komutanlar, alman taarruzlarını haber veren raporları da ciddiye almıyorlardı.
mayıs ayı sonuna kadar bekleme emrini alan rommel ise 2 nisanda 50 tank ve 2 italyan tümeniyle beraber ilerlemeye başlar. panik olan ingilizlerden 3 nisanda bingazi'yi alır. 6 nisanda ingiliz komutanlar almanlara esir düşer. bir ingiliz zırhlı tugayı tamamen imha edilir. yeni gelen ingiliz birlikleri de kısa sürede etkisiz hale getirilir. rommel'in birliklerinin çıkardığı toz ve duman(tankların arkasına çalı, süpürge bağladığı ve bu sayede toz çıkarttığı söylenir), onları oldukça kuvvetli göstermektedir. böylece tank zafiyetlerini de gizler. tüm savaşın en kötü askerleri olan italyan askerleri ise tüm sefer boyunca daima geriden gelecektir.11 nisan'da ingilizler sirenayka'dan mısır sınırına kadar atılmıştı. ingilizlerin beklemesi onlara pahalıya mal olmuş ve her şeye yeni baştan başlamak gerektiğini anlamışlardı. çünkü ellerinde sadece tobruk'un küçük bir kısmı kalmıştı(alman hattı içinde). şöyle diyeyim, rommel geldikten sonra ingilizler 600 km doğuya geri çekilmek zorunda kalmıştı. üstelik o arada churchill kahire'deydi.
almanların bu hızlı ilerlemesi italyanları korkutmuştur. ama alman kara kuvvetleri komutanı halder'i daha da korkutmuştur. rusya'ya sefere hazırlandıklarından o dönemde yardımcısı paulus'u(stalingard'ta teslim olan alman ordusunun komutanı) afrika'ya rommel'i dize getirmek için yollar. sonuç daha kötü olur. paulus yeni bir saldırıyı da onaylayıp geri döner. paulus'un onayladığı bu saldırı ile tobruk'u tamamen almak isteyen rommel, 70 tankla saldırır. ingilizler inatla direnir ve mayın tarlaların da yardımıyla saldırı püskürtülür. elinde sadece 35 tank kalan rommel tobruk kuşatmasına devam eder. ingilizleri güney batıdan da sarmıştır. abluka yıl sonuna kadar devam eder. ablukayı kırmak için ingilizler 2 kere saldırsa bile sonuç başarısızlık olur. ekim ayında ise general thoma afrika'ya gönderilir. thoma 4 panzer tümeninin kahire'ye gireceğini belirtir. hitler ve halder ise bu işe oldukça gönülsüzdür. böylece sadece mevziileri korumak için gönderilen kuvvetler ingilizleri oldukça geri ittiği halde yeterli kuvvet vermeyerek ingilizleri mısır'dan atmanın önüne geçmiş olurlar.
ingilizler bu arada mısır'daki kuvvetlerini desteklemek için akdeniz'den yardım gönderir. sicilya'da mayına çarpan ve 57 tank taşıyan geminin batması dışında, puslu havanın da yardımıyla gemiler mısır'a ulaşır. 238 tank yardıma gelmiştir. bu ingiliz komutan wavell'in ihtiyaç duyduğunun 4 katıydı.
ama wavell bu yardımın gelmesini beklemeden tam sınırdaki kuvvetlerin saldırmasını istedi. 15 mayıs gecesinde italyanların tuttuğu cepheye saldırdılar. saldırı kısmi başarı kazansa bile almanlar çabuk toparlandı ve saldırının baskın etkisi kayboldu. iki tarafta geri çekilmeye başladıktan sonra almanlar tekrar ilerlemeye başladıklarında bomboş bir muhabere alanı buldular. ama hiç yakıtları kalmamıştı. ingilizlerin geri çekilmesi bununla da sınırlı kalmadı. almanlar halafa geçidini ele geçirdi. ingilizler bu saldırıyı 50 civarı tankla yapmışlar ve bir çok tanklarını da kaybetmişlerdir. rommel ise halafa geçidini kuvvetlendirdi ve ingiliz tankları için hendek kazdırarak 88 mm'lik topçu bataryalarını yerleştirdi. böylece 88 mm'lik topları uçaksavar silahı halinden tanksavar haline çevirmiş oldu. bunu yapmasının nedeni ise almanların ellerindeki 37 mm'lik tanksavarların ingiliz matilda tanklarına karşı bir işe yaramaması, 50 mm'liklerin ise ancak yakın mesafeden matildalara zarar verebiliyor olmasıydı. 88'lik toplar ise matildaları 2 km öteden delebiliyordu. rommel'in elinde bunlardan 12 tane vardı. 88'likleri ingilizlerin taarruz edebileceği yerlere yerleştirmişti.
ingilizler kuvvetlerini yeniden toparlayıp 14 haziranda yürüyüşe geçtiler. ama planları çok ters işledi. topçu bataryaları kuma saplandı. matilda tanklarının 13 tanesi tank tuzağına düştüklerinde 4 tane 88'lik top sadece 1 matilda tankını sağ bıraktı. ingiliz komutan savaşta ölürken "tanklarımın hepsini imha ettiler" diye telsiz mesajı geçiyordu. merkeze saldıran ingiliz tanklarının karşısında ise karşılarında 88'lik top olmadığı için garnizonu ele geçirdiler. ama kanatlarda durum farklı oldu. alman tankları ile ingilizler ağır kayıplar verdiler. geriden gelen kuvvetlerle beraber ingilizler yeniden sınır gerisine püskürtüldü. bu sefer tanklarının yarısını kaybetmişlerdi. almanların ise hiç kaybı yoktu. savaşın ikinci gününde almanlar karşı saldırıya geçti ve kuşatmaya geçtiler. ama ingilizler iyi mevzilendiklerinden dayandılar. üçüncü gün ise rommel bütün kuvvetlerini bir araya toplayıp tırpan harekatı yaptı ve ingilizlerin geri çekilme yollarını kesmeye çalıştı. ingilizler dağınık bir şekilde geri çekilmeye başladılar. bu geri çekilmede ingiliz tankçıları çok iyi savaşarak piyadelerini kurtarmışlardır. dördüncü günün sonunda ise ingilizler başladıkları noktaya geri dönmüşlerdi. bu harekatta iki tarafta bin civarı ölü yaralı ve kayıp vermişlerdi. ama ingilizler 91, almanlar ise 12 tank kaybetmişti. almanların şansı ise bu tankları onarabilecek olmalarıydı. ingilizlerin en büyük yanılgısı tankları hala daha sabit bir şekilde kullanmaları ve 88'lik topların hareket edebileceğine ihtimal vermemeleriydi. daha ilginç bir durum ise rommel'in 50'lik topları alman tanklarının önüne çok iyi bir şekilde gizleyerek tanklardaymışcasına kullanmasıydı. böylece ingilizler kendi tanklarını avlayanların tanksavar topu mu yoksa tank olduğunu anlayamamışlardır. ama en sonunda tanklarda hüküm kılmışlar, bunun neticesinde ise almanların çok büyük bir kuvvet yığdıklarını düşünmüşlerdir. ingilizlerin bir başka yanlışı ise hala daha tanklarını piyade komutanları emrine vermesidir. böylece tanklar piyadeleri kurmak için yerlerinde sabitlenmiştir. bu durumun yan etkilerinden birisi de ingilizlerin iyice kuzey afrika'ya odaklanması ve güneydoğu asya'yı japonlara bırakmasıdır(singapur düşer).
böylece ingilizler 4 tank birliğini 14 taneye çıkardı. birlikler cruiser tanklarıyla güçlendirilmişti. üstelik 4 tümen de piyade oluşturdular. rommel ise hitler'den yardım alamıyordu. sadece hafif tümenini panzer tümenine çevirdi. motorize olmayan topçu ve piyadeyi ise biri zırhlı, 3 italyan tümenine ekledi. ingilizler harekata tekrar başladığında 200'ü eski model matilda tankı olmak üzere 710 tankı vardı. almanların ise 174 tankı varken italyanların eski model 146 tankı vardı. rommel'in tank ihtiyatı yokken, ingilizlerin 500 adet ihtiyatları da vardı. böylece ingilizlerin kaybettiklerini yerlerine koyma şansı varken almanların yoktu. rommel'in bu üstünlüğe karşı koymasının tek yolu olan tanksavar silahı ise uzun namlulu 50'liklerdir. tanksavar silahların üçte ikisi bunlardandı. bu 50'likler ingiliz tanksavarlarından da üstündü. churchill komutanını da değiştirmişti. wavell yerine hindistan'dan auchinleck gelmişti. yeni komutan ise her şey hazır olmadan kesinlikle saldırmak istemiyordu. böylece kasım ayı geldi. planın temeli bir kolordunun cephe hattını tutan almanları yerlerinde tutarak, zırhlı kolordunun ise kanatlardan dolanıp rommel'in zırhlı birliklerini imha edip, 100 km ötede bulunan tobruk garnizonuna girmesiydi(hala ingilizlerin elinde). bu harekatta ingiliz tankları piyadeleri desteklemekle görevliydi. harekat başladığında ise iki ayrılmış ingiliz kuvvetleri başlangıçta almanları şaşırtsa bile zırhı birliklerini ikiye ayırmalarından dolayı başarısı kısa sürdü. rommel şöyle demiştir, "tanklarınızı birbirinden ayırarak muharebe alanına sürdükten sonra tank sayınızın benden iki kat olması neyi ifade eder? bana böylece tanklarınızı ayrı ayrı imha etme olanağı verdiniz. benim önüme peş peşe üç tugayı sürmüş oluyorsunuz."
böylece hala daha piyade kafası ile düşünen ingilizler, cepheyi de geniş tutarak saldırdılar ve baştan ilerleme kaydetseler bile düzenli bir şekilde geriye giden almanlar sonuçta onları geri püskürtü. ingilizlerin ellerinde ihtiyatlar hariç 70 tank kalmıştı. rommel ise tank kayıplarını ingilizlerden sağlıyordu. ingilizlerin darmadağın olmuş halinden yararlanmak isteyen rommel onları bölgeden tamamen püskürtme yoluna gitti. böylece rommel ingilizleri takip ederek umduğundan da fazlasını buldu. ingiliz komutan cepheden çekilmeyi bile düşündü. harekat öyle bir noktaya varmıştı ki rommel'in aracı motor arızası yaptığında ingilizlerden ele geçirilen başka bir araca bindi. gece yollarını da kaybettiler ve şafağa kadar ingiliz ve hint birlikleri arasında kaldılar(rommel savaşan birliklerinin ortasında pozisyon alır ve savaşı bu şekilde idare ederdi). almanların karşı saldırısı yakıt ikmali ve vb nedenlerden dolayı yavaşladığında ingilizler toparlanma şansı buldu. üstelik almanlar ingilizlere ait iki büyük yakıt ikmal noktasını da görmeyince ingilizlerin direnci arttı. ingiliz telsiz haberleşmesi iflas noktasındaydı. ama almanların hali de aynıydı. ingilizlerin iyice cephe gerisine girmişlerdi. ingiliz yedekleri ise hala oldukları yerdeydi. en sonunda ingilizlere karşı malzeme yönünden oldukça geride olmasına rağmen başlatılan alman karşı saldırısı başarısızlıkla sonuçlandı. taarruzun başarısız olmasının nedenleri ise yetersiz silah ve italyanların gerekli desteği vermemesidir. ingilizler de çabuk toparlanmışlardır. düşmanın derinliklerine yapılan bu saldırının en büyük düşmanı zaman olmuştu. almanlar 60 tank ile tobruk'a döndüğünde de durum değişmedi. 90 tankla batıya yönelen ingilizler 26 kasımda rommel'in hattını yardı. tobruk'taki 70 tankla buluştular(tobruk hala ingilizlerde). bu sayede ingilizlerin tanktaki üstünlüğü bire beş oldu. bir kaç savaştan sonra rommel 4 aralıkta tobruk'tan batıya doğru çekildi. ingilizler oldukça temkinli bi şekilde italyan kuvvetlerine saldırdılar(italyanlar yem oluyor) ve rommel yine geri dönerek bu ingiliz birliğini yine dağıttı(tanklarla hilal taktiği gibi bir şey). ingilizler ancak karanlık çökünce kaçabildi. rommel 7 aralıkta gazala'ya çekildi. çünkü berlin'den kendisine malzeme gelmeyeceği bildirilmişti. ingilizler yeniden ilerlemeye başladığında almanlar savunmada kaldı. 11 aralıkta ise gazala'daki savuma hatlarına çekilmişlerdi. 13 aralıkta ingilizler kuşatmaya başladı ve italyanların kanadı çöktü. panzer birlikleri dengeyi yine sağladı. 14'ünde rommel'i arkadan da kuşatmaya karar verdiler. 15 aralıkta rommel'in elinde 30 tank kalmıştı. ingilizlerin ise 200 tankı vardı. gazala'yı da boşlattı ve trablusgarp sınırındaki mersa brega'ya kadar çekildi. almanlar stalingrad'da da bu şekilde geri çekilebilselerdi rusların berlin'e girmesi oldukça fazla zaman alırdı. neyse, aralıkta derne'yi ingilizler aldı. almanları oldukça yavaş takip ediyorlardı. biraz daha hızlanabilseler almanları daha o zamanlar imha edebilirlerdi. 27 aralıkta almanlar beklenmedik bir şekilde yine saldırdı ve bu saldırıdan 30 ingiliz tankı kaçabildi. 65 tank kaybolmuştu. rommel bu saldırıyı savaşın başından beri ilk kez yardım olarak 19 aralıkta gelen 30 yeni tankı sayesinde yapmıştı. bu ingilizlerde büyük bir düş kırıklığına neden oldu. 6 hafta sonunda ingilizler oldukça fazla bir bölgeyi ele geçirmişti. almanlar savaş sonunda yirmibini italyan otuzüçbin esir vermişlerdi. ingilizler ise onsekizbin. ama ingilizlerin aldığı esirler çoğunlukla idari personeldir. bu savaştan sonra ingilizler rommel'in çok kötü bir durumda olduğunu sanıyorlardı. ama ocağın üçüncü haftasında rommel geri döndü.
1942'nin 5 ocağında 6 gemi rommel'e 100 tank hediye etti. zırhları kalın bu panzer III tankları ve taarruzda kullandıkları tanksavarlarıyla beraber 150 tanklık ingiliz ordusuna 21 ocakta, aniden ve ingilizlerin beklemediği bir şekilde saldırdı. italyanlar almanları takip etmeyi reddettiler(genelde yem olarak kullanıldıkları için) ve bu gecikmeye rağmen rommel saldırıya devam etti. ingilizler paniklediler, bingazi'yi terk ettiler. savunma hatlarını derne'de kurdular. rommel batı yerine bingazi'ye girip ingilizleri şaşırttı. çünkü önce doğuya, el mekili'ye saldırıyor gibi yapıp, ingilizlerin takviyeleri oraya çevirmesini sağladı. akabinde birden bingazi'ye saldırıp ingilizlerin bütün malzemeleriyle beraber şehri terk etmesini sağladı(panzerleri bu kadar hızlı bir şekilde kullanabilmesi takdire şayandır). böylece doğuya yöneldi ve ingilizleri gazala'nın savunma mevzilerine gönderdi. ingilizler bekleme taraftarıydı ve beklerlerken 26 mayısta rommel yeniden saldırdı. saldırı öncesi ingilizlerin 850 tankı vardı. almanların ise 230'u eski model italyan olmak üzere(almanlarla yeniden anlaşmışlardı) 550 tanka sahipti. üstelik ingilizlerin 420 tankı ihtiyattaydı. almanların ise 30 tank yedeği vardı(20 tane de onarımda). topçu sayısında da 2 alman topuna karşı 3 ingiliz topu bulunuyordu. havada ise durum eşit sayılabilirdi. 600 ingiliz uçağına karşılık 530 alman uçağı. böylece 26 mayısta almanlar ingilizlerin kanat birliklerinin etrafından dolaştı. ingilizler saldırı merkezden bekliyordu. rommel yine baskın verse bile gazala hattındaki tümenlerin bağlantılarını kesemedi. kıyıya ulaşamadılar. bunun bir nedeni de amerikan tanklarıydı. rommel günlüğüne amerikan tanklarının muharebeye katılması nedeniyle bir günde tanklarının üçte birini kaybettiğini belirtmiştir. rommel yine saldırmasına rağmen başarılı olamadı. hatta durum öyle bir noktaya vardı ki ingilizler artık rommel'in teslim olacağını bile düşünüyordu. ingiliz gazeteleri rommel'in kuşatıldığını yazıyordu. ama 13 haziranda durum değişti. 14 haziranda ingiliz sekizinci ordusu gazala hattını terk etti. böylece tobruk'la irtibatları kesildi. rommel 35.000 esir ve bir çok ikmal maddesi ele geçirdi. ingiliz sekizinci ordusunun kalanı doğuya çekildi. bu birden bire olan ingiliz mağlubiyetinin nedeni ise ingiliz komutanın tanklarını parça parça savaş alanına sürmesidir. böylece almanlar bu savunma hattını mahvetmiştir. almanlar ingilizleri son sürrat takibe devam etti. bu takibi yapabilmelerinin nedeni ise tobruk'taki büyük ingiliz yığınağını ele geçirmeleriydi(en sonunda tabruk düşer). 23 haziranda sınıra doğru giderken elinde 44 alman, 14 italyan tankı vardı. ama alman genelkurmayı tobruk düştükten sonra daha fazla ilerlemeye karşı çıktı ve uçakları malta taarruzu için kullanmaya karar verdi. 22 haziran'da rommel'e dur emri verildi. 24 haziranda roma'dan izin çıktı ve rommel ilerlemeye devam etti. bu esnada suriye'deki ingilizler takviyeye geldi. ingilizlerin 160 tankına karşılık rommel'in 60 tankı vardı. 26 haziranda saldırı başladı. ingilizleri mayınlı tarlalar koruyordu. minqar qaim'deki savaşta ingilizler yine yenildi. rommel savaş sonunda 6000 esir almıştı ki bu sayı toplam alman askeri kadardı. üstelik bütün techizatlar almanlara kalmıştı. rommel o kadar hızlı ilerlediki fuka'daki geçici mevziiler bile ele geçirildi. 30 haziranda rommel eşine büyük bir gururla "iskenderiye'ye 150 km kaldı" diye telgraf çekiyordu. mısır'in bir çok önemli noktası elindeydi ve bu sadece hız yüzünden olmuştu. ingilizler toparlanmaya çabalarken darbe üstüne darbe yiyordu.
rommel 30 haziranda kısa bir duraklama verip italyanları beklemeye başladı. işte tam bu arada kuşatıldıklarının bile farkında olmayan ingiliz tank birliği kendilerini el alameyn hattına attı. rommel 1 temmuzda tekrar saldırıya geçtiğindeyse ne savunma mevziilerinden ne de kuşatılan ingiliz zırhlı birliğinin el amaneyn'e döndüğünden haberi vardı. önce bilinmeyen deir el shein mevziisi ile karşılaştı(ellerindeki haritalar yetersiz). burayı ancak akşam ele geçirdi. ama artık gecikmişti. ay ışında ilerlemeye devam ederken ingiliz uçakları bunları bombaladı. o dinlenme anında ise ingilizler donanmalarını kızıldenize çekti. tüm arşivlerini yakmaya başladı. halk kahire'den kaçmak için akın akın istasyonlara toplanıyordu. 2 temmuzda rommel'in elinde 40 tank kalmıştı. birlikleri ise yorgunluktan ölü gibiydi. 2 temmuzda karşısında 2 ingiliz tank birliği görünce durdu. çünkü oldukça güçsüzdü. 3 temmuzda tekrar saldırdığında elinde 26 tank kalmıştı. saldırsı püskürtüldü. 4 temmuzda evine çektiği telgrafda direnişin çok güçlü olduğunu ve gücünün tükendiğini yazıyordu. artık güçleri yeni bir taaruza bile kalkamayacak durumdaydı ve ingilizler takviyeyi aldılar. buna rağmen, ellerinde yeterli bir kuvvet bulunsa da almanları yok edecek saldırı başarısız oldu. 99 tanka karşılık almanların elinde 30 tank vardı. hem ingilizler hem de almanların sinirleri oldukça gerilmişti. bu yüzden olsa gerek ingiliz komutanın emirleri artık yerine getirilemiyordu. 5 temmuzda almanlar zaferden çok uzak ve hezimetin dibindeydi. 8 temmuzda almanların 50 tank 2000 asker, italyanların 44 tank, 4000 askeri vardı. ingilizlere 200 tanklık yeni bir ilave daha geldi. savaş devam ederken italyan birlikleri teslim oldu. yeni katılımlarla beraber ingilizlerin 400 tankı oldu. almanların tank sayısı ise 30'a düşmüştü. o ana kadar sekizinci ingiliz ordusu 13.000 kayıp vermiş, bini alman yedibin esir almıştı. ingilizlerin almanları bir türlü dize getirememe nedeni ise astların emirleri yerine getirememesiydi. bu duraklama devresinde ingilizler komutanlarını değiştirmeyi tasarlıyordu ve ağustosun dördünde churchill kahire'ye geldi. bu sırada rommel iskenderiye'den 100 km uzaktaydı. montgomery ingilizlerin başına geçti.
bu savaşılmayan devrede rommel'e bir alman ve italyan paraşütçü tümeni geldi. ama bu birlikler teçhizattan yoksun olduğu için piyade olarak kullanıldı. geri kalan takviyelerle beraber elinde 200 top monteli tank ve 240 italyan tankı vardı. ingilizlerin ise 160'ı amerikan grant modeli olmak üzere 700 tankı vardı. 20 ağustosta rommel, alam halfa tepelerini almak için tekrar saldırıya geçti ve güneyden yaptığı taarruzda mayın tarlasının beklediğinden de derin olduğunu gördü(bu saldırıdaki haritaların ingiliz işi olduğu, bilerek bıraktıkları ve geçilebilecek en kötü noktaları en kolay noktalar gibi gösterdikleri bilinir. rommel ingilizlerden ele geçirilen bu haritalara fazla güvenmese bile komutanlarının ısrarı ile o haritalar üzerinden saldırıyı gerçekleştirmiştir). bu arada ingiliz uçakları bombardımana geçtiğinden saldırının baskın etkisi kayboldu. yakıt sıkıntısın da tavan yapması sebebiyle ve ingilizlerin güçlü bir savunma ve sürekli takviye alması sonucu ve en sonunda elinde sadece 1 günlük yakıt kalmasından dolayı rommel saldırıyı durdurdu ve yavaş yavaş geri çekilmeye başladı. montgomery almanları takip etmek istemedi. çünkü her takip ettiklerinde almanlara bir sürü malzeme ve tank bıraktıklarını biliyordu. çekilme 3 eylülde başladı. 6 eylülde ilk taarruz çıkış noktalarına güçlü bir şekilde yerleşmek için geldiler. alam halfa muhaberesi de bitmişti. bundan sonrası ise rommel'in deyimi ile umutsuz muharebedir. ingilizler kontrolü ele almışlardır.
23 ekime gelindiğinde ingiliz sekizinci ordusu 230.000 kişiye ulaştı. buna karşılık rommel 27.000'i alman, 80.000 askeri vardı. ingilizlerin 1440 tankına karşılık(1000 tane de onarımda) almanların 20'si onarımda 260, italyanların ise 280 tankı vardı. üstelik amerikan shelman tankları da gelmeye başlamıştı. ingilizlerin 500 tane shelman ve grant tankı vardı. tanksavarda da üstünlük ingilizlere geçmişti. almanların klasik 50'likleri yeni amerikan tanklarının zırhını delemiyordu. üstelik değişik milletlerden oluşan(fransız, yunan, yugoslav, amerikan, güney afrika, rodezya, avustralya) 1500 uçağı da cabası. filistin'de de 1200 uçak daha hazırda bekliyordu. almanların elinde ise 350 uçak kalmıştı. almanlara gelen takviyelerin üçte biri akdenizde batırılmıştı. ekimde bu oran yarıya yükselmişti. daha kötüsü yakıttı. ingilizler saldıra geçtiğinde akdenizden kendisine gram yakıt gelmemişti. ellerindeki yakıt miktarı 3 günlüktü. daha da kötüsü gıda ve temizlikti. rezalet durumdaydılar. ingilizler ele geçirdikleri italyan mevziilerini pislikten dolayı terk etmek zorunda kalmışlardı. salgın hastalıklar da allmanları vurmaya başlamıştı. rommel bile tedavi olmak için almanya'ya geri döndü(geri geldi elbet). o sırada ordunun başıma von thoma(ispanya iç savaşındaki alman tankçılarının komutanı) gelmiştir.
23 ekimde 1000 topçu, 15 dakika boyunca alman mevziilerini bombaladı. ingilizler mayınlı arazide bir koridor açıp bu yerden zırhlı tümenlerini geçirip alman zırhlılarıı yok etmeyi planlıyordu. ama akşam olduğu halde ingilizler mayınlı bölgeyi geçememişti. çünkü rommel, mayınlar zor bulunsun diye konserve kutularını gömdürmüş ve mayın dedektörlerini işlemez hale getirmiştir. çünkü ingilizler sürekli konserve kutularını buluyorlardı. 2 gün sonra gerçek saldırı başlamış oldu. ilk saldırıda açılan gediği almanlar çabuk kapattı. 28 ekimde yeni bir gedik açmak için saldırı başladı. rommel'in kuvvetlerini seri şekilde kaydırması ve mayınlı araziler saldırıyı durdurdu. bu saldırı sonucu almanların 90 tankı kalmış oldu. ingilizlerin 800 tankı vardı. bir alman tankına karşılık 4 ingiliz tankını imha etmişlerdi. ingilizlerin yavaş hareket etmesi nedeniyle ilk saldırı noktasına yeniden saldıramamaları almanların şansıydı. 2 kasımda tekrar saldırdıklarında yine mayın tarlaları ve rommel ile karşılaştılar ve 200 tank kaybettiler. almanların ise 30 tankı kalmıştı. ingilizlerin elinde hala 600'den fazla tank vardı. italyanlar ise ya tanklarını kaybetmişler, ya da batıya kaçmışlardı. böylece rommel fuka mevziilerinden çekilmeye karar verdi. ama çekirlerken hitler'in dur emri çoktan gelmişti. oldukları yerde kalınca monty fırsatı değerlendirip boş alandan geçip saldırdı. bu saldırıda tüm tanklarını kaybeden alman afrika kolordusu komutanı von thoma da esir edildi. hitler'in geri çekilme izni bir gün sonra geldi. son hızla geri çekildiler. ingilizler ise ihtiyattan oldukça yavaş hareket ettiler. bu yüzden olsa gerek genelde yakıtı bitmiş alman tankı veya italyan tankı buluyorlardı. 4 kasımda alman-italyan hatları yarılmış oldu. ama rommel kaçmıştı(ikinci el alameyn savaşı).
6 kasım günü yağan yağmur ingilizleri iyice yavaşlattı ve yine rommel kaçtı. 7 kasımda sidi barrani'de mevzilendi. ama kuvveti neredeyse yok gibiydi. elinde 5000 alman, 2500 italyan asker, 10 italyan, 11 alman tankı, 25 tanksavar, 65 sahra topu olmak üzere 15.000 mihver gücü geri çekilmeyi başarmıştır. almanların üçte ikisi muharebe techizatını kaybetmiş, italyanlar ise arkada bırakmıştır. sekizinci ordu ise bir kaç bin asker öldürmüş, 10 bin alman, 20 bin italyan, 450 tank ve 1000 top ele geçirmişti. ama 13.500 askerini kaybetmişti. rommel'den o kadar çok çekinmişlerdi ki çok fazla ihtiyatlı ilerliyorlardı. rommel 12 aralık gecesi yine oldukça başarılı bir şekilde geri çekilmek zorunda kaldı ve mersa brega'nın 400 km batısındaki buerat mevzisine ulaştı. yıl sonunda rommel hala ordaydı. ingilizler ise takip edebilmek için 1 ay daha bekleyecekti. bu sırada amerikalılar cezayir ve tunus'tan ilerlemeye başlamıştı. hitler ve mussolini ise inatla birliklerin saldırmasını istiyordu! rommel bu sebeple doğu prusya'ya hitler'in karargahına uçtu. afrika'nın tahliyesini istediğinde hitler küplere bindi. bunun imkansız olduğunu söyledi. rommel'in o konuşmadan sonra hitler'e olan inancı ilk kez sarsılmıştır. böylece roma'ya gitmiş ve mussolini'yi daha akılcı bulmuştur. ondan geri çekilme konusunda izin almıştır. rommel birliklerini herhangi bir ingiliz saldırısında hemen geri çekilmeye göre ayarlamıştı. bu sebeple montgomey'nin kendisini imha etmemesi için ne buerat'ta ne de afrika'da ilk çıktığı yer olan trablusgarp'ta kalmıştır. tunus'a, kabis boğazına kadar çekilmiştir. kolayca kuşatılamayacağı ve yardım alabileceği bu bölgeden taarruza geçebileceğini de düşünüyordu.
müttefikler aralık 1942'de tunus şehrini alamazlar. rommel'i takip eden sekizinci ordusu amerikan birinci ordusu böylece rommel'i kuşatamazlar. bu yüzden trablusgarp ve arnim'de bulunan rommel'in ordularına karşı ayrı ayrı savaşmak zorunda kaldılar. montgomery ilk önce 15 ocakta bueat'ta kalan almanlara saldırdı. ama rommel yine kaçtı. oysa rommel'e bueat'ı kesinlikle bırakmaması söylenmişti. ama elindeki 36 panzer ve 57 italyan tankı varken 450 tanklık montgomery'nin karşısına çıkmadı. birliklerinin ezilmesini istemiyordu. bu yüzden ingilizlerin saldıracağını telsizden tespit edince hemen geri çekildi. böylece 17 ocakta terguna el hums mevzisine çekilirken italyanları trablusgarp'a gönderdi. ama savunma mevzileri yerli olmadığından 19 ocakta yine geri çekildi. oysa mussolini geri çekilmeye şiddetle karşı çıkıyordu. bu yüzden rommel italyan komutan cavallero'ya "ya trablusgarp'ta bir kaç gün daha tutunmaya çalışır ve bir kaç gün sonra kaybedersiniz, ya da bir kaç gün kaybedip ordunuzu tunus için kurtarmış olursunuz, kararınızı verin" der. oysa italyanlar hem trablusgarp'ın korunmasını, hem de ordunun sağ olmasını istiyordu. ama rommel 22 ocak gecesi bulunduğu hattan 170 km geriye, tunus sınırına, oradan da mareth hattına çekti. ingilizler mayınlarla ve artçılarla uğraşa uğraşa 23 ocakta trablusgarp'a girdi. 2000 km'lik takip sonucunda 1941'in başından beri hedefleri olan şehre girmişlerdi. bu yüzden rommel aldığı bir telgarfda sağlığı kötüleşirse eğer hattı takviye ettikten sonra komutanlıktan affedilebileceği bildirildi! zaten italyan komutanlar görevden alınmıştı. bu rağmen şubatta rommel yine kendini gösterdi.
rommel, sekizinci ordu gelmeden amerikalıları halletmek istedi. hattı tahkim ederken gelen takviyelerle beraber el alameyn saldırısı öncesi gücüne kavuştu. artık ordusunda 30.000 alman, 48.000 italyan asker vardı. elindeki tanklar yetersizdi. 130 tankın yarısı muharebeye elverişliyidi. monty ise trablusgarp limanını hala kullanamıyordu. ama taktiği çok iyiydi. merkezde bulunmanın avantajıyla birbirine yardım edemeyecek durumda olan ingiliz ve amerikan ordularına teker teker saldıracaktı. arkasında bulunan amerikan ordusu çökertilirse eğer, oldukça geniş bir alana yayılan sekizinci orduyu da yenebilirdi. ama artık kontrol kendisinde değildi. bir birlik de general arnim komutasındaydı. ocak sonunda oldukça tecrübelenmiş 21 inci panzer tümeni amerikalıların içinde bulunan faid geçidinde fransız birliklerine saldırdı. amerikan yardımı geç geldi. müttefiklerin aklı karışmıştı. şubay başında 74.000'i alman 100.000 kişilik ordu oluşmuştu. tank sayısı 280'e gelmişti. ama asıl saldırı 14 şubatta başladı. rommel amerikalaıların tecrübesizliğinden faydalanmak istiyordu. ama alman ordusunda da komuta konusunda zaaflar çıkmıştı. müttefikler de paniklemişti. amerikan, fransız ve ingiliz orduları ortak hareket edemiyorlardı. geri çekildiler. çekilirlerken tüm ikmal depolarını ateşe veriyorlardı. rommel bu yüzden tüm panzerleri bir araya toplayıp saldırmayı düşündü. ama arnim'in ordusunun bu işe pek hevesli olmadığını sezince roma'dan durumu onaylatmaya çalıştı. ama harekatın yönü değiştirilmişti. rommel tebessa'ya saldırıya niyetliyken roma'dan gelen emir thala ve kef'e yönelmesi emredildi. bu ise rommel'in hiç istemediği bir durumdu. buralara saldırılırsa müttefiklerin çok kuvvetli ihtiyatlarıyla da çarpışacaktı(parça parça gelen düşmanı yok edemeyecek). mussolini'nin hatası müttefiklere yaradı. 19 şubatta başlayan saldırıda arnim'in tümeni de kuzeye çağrıldığı için durduruldu. arnim saldırıya kuvvetlerini parça parça sokunca durum daha da kötüleşti. 20 şubatta arnim'in kuvvetleri hala gelmeye devam ediyordu. akşam saatlerinde rommel piyadeleri de cepheye sürdü ve hatları yardılar. ama karşılarına yeni yeni hatlar çıkıyordu. bu sırada müttefiklerin diğer unsurları da yardıma koşuyordu. 21 şubatta mütefikleri almanların çok güçlü bir orduyla saldırdıklarını düşündüklerinden yerlerinden kımıldamadılar. rommel bu fırsattan yararlanıp 30 tankla beraber thala'ya saldırdı. müttefik tugay yavaş yavaş geri çekilip, kanatlardan kuşatıp, yan ateşe maruz kalana kadar devam etti. tankları önceden hazırlanan mevziilerine girdiklerinde büyük bir süprizle karşılaştılar. almanlar bir valantine tankını ele geçirmişlerdi ve fark edilemeyince müttefik piyadeleri ve araçları kıyıma uğradı. bu kargaşa sırasında savaş 3 saat sürmüştü ve almanlar geri çekilmek zorunda kaldıklarında 700 esir almışlardı. rommel şimdi büyük bir saldırı bekliyordu ve saldırıya saldırıyla cevap vermeye hazırlannıyordu. 22 şubattaki saldırı da püskürtülünce rommel ve onu görmeye gelen kesselring batı saldırısına son vermeyi uygun gördüler. saldırı doğudaki sekizinci ingiliz ordusu üzerinde yoğunlaştırılacaktı. mihver güçleri el kasreyn geçidine çekildi. çekilirken saldıran amerikalılar bu çekilmeyi engelleyemedi. rommel güçsüzlükten dolayı çekilmişti. ama müttefikler bunu hala farkedememişlerdi. üstelik rommel'den korkuyorlardı ve birliklerinin yerleri değişti. thala'nın 15 kmm kuzeyine çekildiler.tebessa'nın tahliyesi gündemdeydi. 25 şubatta tekrar saldırıyı düşündüklerinde ise mayın tarlalarıyla uğraştılar. batıya yapılan bu saldırıda rommel 1000 civarı kayıp vermişti. müttefiklerin kaybı ise 4000 esir ve 200 tanktı. almanların tank kaybı hiç yok gibiydi. ama rommel hedefine ulaşamamıştı. müttefikler hala tunus'taydı. başından beri rommel'in planı icra edilseydi eğer, amerikan üsleri ve havaalanları işgal edilecek ve bir sürü malzemeye kavuşacaklardı. 23 şubatta tunus'taki tüm mihver kuvvetleri rommel'in emrine verildiğinden iş işten geçmişti. artık afrika ordu grubu komutanıydı. ama bu esnada rommel'in canını sıkan bir alman saldırısı yapıldı ve sekizinci orduya saldırmak isteyen rommel gecikmek zorunda kaldı. ilk saldırmak istediği tarih ile saldırdığı tarih arasında ingilizler 4 kat kuvvet topladı. 6 martta 400 tank, 350 top ve 470 tanksavarı bulunan ingilizlere saldırdı. rommel'in 160 tankı, 200 topu ve 10.000 piyadesi vardı. üstelik monty'nin uçakları saldırıyı 2 gün önce tespit etmişti ve baskın ihtimali de kalmamıştı. saldırıya başladığında almanlar ilerleyemedi ve akşam saatlerinde rommel saldırıyı durdurdu. asker kaybı fazla olmasa bile 40 küsür tank kaybetmişti. böylece bu büyük planı başarısızlığa uğradı. iki müttefik ordusunun birleşmesini engelleyemeyeceğini anladı. dar bir alana sıkışan mihver kuvvetlerinin, derinlik olmadan, 2 kat fazla asker ve 6 fazla tanka karşı savunmasının da yetersiz olduğunu bildirdi. hitler bu durumu kabul etmedi. artık afrika'da kalmanın anlamsız olduğunu biliyordu ve orduyu arnim'e devredip hastalık iznini alarak avrupa'ya geçti. durumu tüm açıklığıyla üstlerine anlatmak ve onları ikna etmek istiyordu. mussolini ile görüşmesi umutsuzluğunu arttırdı. hitler'i de ikna edemedi ve hitler rommel'in afrika'ya dönmesini engelledi. mussolini ve hitler hala daha müttefiklerin afrika'dan atılabileceğini düşünüyordu. sürekli takviye edilen mihver ordusu bir miktar direnebilse bile birleşen müttefik ordularına 13 mayısta teslim oldu. müttefikler180.000 civarı askeri esir aldı. bu sayede müttefikler sicilya'yı kolayca işgal edip italya'ya çıktı. eğer takviyeler zamanında yapılabilseydi rommel kahire'yi ele geçirebilirdi. ama savaşın sonucu yine de değişmezdi.
akabinde kuzey italya'da denetlediği savunma hattının yetersiz olduğunu söylemiş, ama söylediği doğru çıkmamıştır. sanayi bölgesi kuzey italya'yı elinde tutmak isteyen almanlar bu bölgede çok iyi direnmiştir. daha sonra fransa sahilini korumak üzere ordu grubu b'nin başına getirdi. böylece onun direktifleriyle kısa sürede milyonlarca mayın ve binlerce tank tuzağı ve engeli sahil boyunca döşendi. afrika'daki savaşlarından sonra ezici müttefik hava üstünlüğü nedeniyle herhangi bir saldırı planının işe yaramayacağı sonucuna vardı. tank birliklerinin küçük gruplar halinde sahile yakın iyi korunaklı yerlerde konuşlandırılarak çıkartma anında hızla çatışma bölgesine gelmeleri gerektiğini, işgalin daha sahildeyken durdurulması gerektiğini savunuyordu. komutanı von rundstedt(yaşlı kurt) hava kuvvetleri kadar üstün ateş gücüne sahip kraliyet donanması nedeniyle işgalin sahilde durdurulmasının imkânsız olduğunu düşünüyordu. ona göre tank birlikleri büyük gruplar halinde oldukça içeride, paris yakınlarında bulunmalı, müttefiklerin içlere doğru yayılmasına izin verip arkaları sarılarak ikmal yolları kesilmeliydi. iki plan da hitler'e sunulunca tanklar ne paris'te ne de sahilde kaldı. ortaya bir yere konuldu. böylece hem rommel'in hem de rundstedt'in planı işlevsşz hale geldi. çıkartma günü onikinci ss panzer tümeni hitlerjugend sahile yakın olduğunun ciddi zorluk çıkardılar. ancak müttefiklerin ezici sayısal üstünlüğü ve hitler'in yedek birlikleri zamanında serbest bırakmaması sonucu köprübaşı elde edildi.
17 haziran 1944'de rommel'in makam aracı bir spitfire tarafından saldırıya uğradı ve rommel başından ciddi yaralar aldı. 20 hazirandaki başarısız hitler suikastı sonrasında wehrmacht (alman ordusu) içinde sıkı bir soruşturma başlatılmıştı. soruşturmalar, rommel'in en yakın yardımcılarının komployla direkt bağlantısı olduğu yolunda sonuçlar gösteriyordu. aynı anda yerel nazi görevlileri de rommel'in hastanedeyken nazi liderliğini aşırı bir şekilde eleştirdiğini rapor ediyordu. bormann, rommel'in harekete dahil olduğundan emindi, goebbels emin olamıyordu. en sonunda hitler, kendi yetiştirmesi olan ve elinden tuttuğu rommel'e, siyanür içerek intihar etmek veya halk mahkemesi önünde yargılanmak arasında seçim yapmasını söyledi. 4 ekim 1944'te generalfeldmarschall rommel intihar etti. böylece onurlu bir şekilde askeri törenle gömülmesine izin verildi. montgomey'ye göre rommel tarihin büyük iskender ve napoleon'dan sonra gördüğü üçüncü büyük komutandır.
fikirleri genelde hitler'den onay görmüştür. görmediği zaman ise hediye ve terfilerle bizzat hitler tarafından gönlü alınmıştır. çünkü nazi propagandalarında kullanılmıştır ve alman halkının büyük sevgi duyduğu bir kişi haline gelmiştir.eduard dietl ve erwin rommel, iki alman kahraman, biri çölde, biri kar üstünde savaşmaktadır. dietl'in şansı pek yaver gitmemiştir. neyse, kendisi de hitler'e açık açık diklenebilen bir insan değildir. onun kararlarını çok itiraz etmeden uygulamıştır.suikastla alakası hala daha muammadır. siyanürle intihar etmeden önce yapılan son sorgusunda gestapo kayıtlarına geçen şu sözü söylemiştir: "führeri hep sevdim, hala da seviyorum. suikastle bağlantım yok ve masumum."
einsatzgruppen(reinhard heydrich komutasındaki sovyetlerin işgalinden önce kurulan özel katliam birlikleridir. düzenli orduyu takip edip, ele geçirilen şehirlerde belirlenen yahudi, çingene ve komünist parti üyelerini infaz ederlerdi. kendi tuttukları kayıtlara göre 1 milyon insanı öldürmüşlerdir. üyeleri ss ve sd-sicherheitsdienst - ss'in istihbarat birimi- personelidir)'in mısır'ın işgalinde yapılacaklar için ayrı bir birim oluşturduğu ve bu birimin tunus'tan yahudi topladığı bilinir. rommel'in yahudi katliamına uzak kalsa bile duymadığı söylenemez.
(kuzey afrika savaşı ile ilgili bilgiler liddle hart'tan. kuzey afrika'nın öncesi ve sonrası ise viki'den ve oldukça güzel bir blog olan www.koltukgenerali.blogspot.com'dan)
Kim razı değil ki böyle futbola?
3 saat önce
2 yorum:
bloguna,tarzına,yazılarına,konularına bayıldım ! okurken vay be dedım . ne yalan soylıyım kıskandım da. ben de yenı blog actım. kesınlıkle ızlıcem senı. !
biraz geç oldu, teşekkürler :)
Yorum Gönder