uzun süren bilimsel ve keşfederek yaptığım incelemeler sonucunda çok çok para için sadece üç yol olduğunu fark ettim.
birinci yol şans oyunlarıdır. tanrı bu dünyada hiçbir şekilde para kazanamayacak olan kullarına şans oyunları sayesinde para kazandırır. zeki, entelektüel, karizmatik, seksi bir kişi asla şans oyunlarından para kazanamaz. nerede bir hödük var, okuma yazma bilmez bir cahil parayı lotodan vurur. mesela hurley! ben bir keresinde lotoda 19 ve 31'i sabit oynayıp 4 kolon oynadım. sabitlerim çıktı. geri kalan sayılardan bir tane bile tutmadı. 2 sabite rağmen 3 bile tutturamadım. söyleyin şimdi bana, bu kişi bir daha loto oynar mı? böyle bir şeyin ihtimali var mı?
ikinci yol ise atadan zengin olmaktır. herkes duymuştur, adam eliyle dağları, ovaları gösterir ve "buralar eskiden hep dedeminmiş, kumarda, karıda, kızda kaybetmiş" der. dedesine lanet okur. oysa dedesi zeki adammış. parayı torunları yiyeceğine kendisi yemiş, güzelinden davranmış. burada ters bir durum yok bence. mezara götürecek hali yok ya parayı. neyse işte, çok para için ikinci yol atadan gelen zenginliktir. tarihte ne aileler var böyle, atalarından gelen zenginlikleri çar çur eden, yiyip, içip, sıçan. allah herkese böyle bir zenginlik nasip etsin, kimseyi çalışmak zorunda bırakmasın. çok para her zaman güzeldir. paranın fazlasının zararlı olduğuna dair inanç sallamadır. fakirler kendilerini kandırıyor anasını satayım. benim böyle bir atam yok, yani hiç şansım yok.
üçüncü yol ise zengin karı/koca bulmaktır. malumdur ki bu konuda kadınlar daha şanslı. zaten kadınların büyük çoğunluğunun en büyük amacı da budur. zengin koca bulup hayatını garanti altına almak, dizilerde gördüğü şekilde, bihter gibi yaşamak. ama anlayamadıkları nokta, bu zengin kişilerin en fazla metresleri olabilecekleri gerçeğidir. zengin bir kişi ile evlenebilmek için çok fazla güzel olmak veya iyi bir eğitimden sonra koca adayına kendini ispatlamak gerekmektedir. kadınlarımız ise kendilerini sürekli pamuk prenses olarak gördüklerinden hayallerde yaşıyorlar. insan, hayal kuruyorsa eğer, gerçekleşmeyeceğini bildiği için kuruyordur. bana diyebilirsiniz belki, kokoş bir karı bul, yaşı 60 olsun, tatmin et her seferinde, seni görünce azsın kudursun! derim ki, "birader benim adım rocco değil ki? sıradan basit bir insanım, bir sünnet hatası dışında ekstra ekstra bir durum da yok hani. nihat doğan olsam belki!" yani bu konuda da oldukça şansızım. zaten beni gören kancık develer bile yönlerini değiştiriyor!!
şimdi son olarak diyebilirsiniz ki "çalışarak da zengin olabiliriz." çalıştıktan sonra napayım ben zenginliği birader. yani uyuşturucu ticareti de yapsan, banka da soysan neticede çalışmış oluyorsun. bir yanında siyah, bir yanımda esmer olacak, geceleri 100.000 tl harcayacağım, gündüzleri uyuyacağım ki kendimi gerçekten zengin gibi hissedeyim. çalış babam çalış, nereye kadar. ancak karnın doyar, bilemedin en fazla yılda bir ay tatil yaparsın ve kendini iyi hissedersin. senden daha az kazananlara karşı kendini güçlü hissedersin, bu mudur olay? olay şu ki harbi zenginlik, karşı tarafın senin hakkındaki düşüncelerini tamamen umursamamaktır. sadece ve sadece keyfine bakmaktır. içinden ne geliyorsa onu yapmaktır. bugün uçak satın alırsın, yarın uzaya çıkarsın. işte o zaman zenginsindir. püriten ahlaksızlığa sahip ingiliz miyim ben biriktireyim, sürekli yatırım yapayım, sömüreyim, çalayım, çırpayım. öyle varyemez amca gibi zengin olmaz!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
...
ilet:
ytravisbickle@hotmail.com
en sevdiğim yazılarım
1- stanley kubrick ve savaş sanatı
2- tanrı, şeytan ve her şey hakkında
3- mesih, deccal ve armageddon savaşı
4- hepimiz öleceğiz!
5- anormal düzeyde ilişki yaşayan insanların bilmediği gerçekler
6- quentin taratino'nun arka koltuk sendromu ve winston wolf
7- new amsterdam'dan new york'a ve saint peter
8- haberin yok, ölüyorum
9- bursa hakkında bilmediğiniz gerçekler
10- çizgilere basarak yürümeye çalışan insan
11- olasılık çiftler, gerçeklik katmanlar halindedir
12- ebedi rekabet
13- kuş sütüyle beslerim seni
14- tembellik hakkımız, söke söke almalıyız
15- tek eşliliğin insan doğasına aykırı olması
16- hazza ulaşmak ne kadar zor ulan!!
17- kafaların güzelliği
18- judith vs holofernes
2- tanrı, şeytan ve her şey hakkında
3- mesih, deccal ve armageddon savaşı
4- hepimiz öleceğiz!
5- anormal düzeyde ilişki yaşayan insanların bilmediği gerçekler
6- quentin taratino'nun arka koltuk sendromu ve winston wolf
7- new amsterdam'dan new york'a ve saint peter
8- haberin yok, ölüyorum
9- bursa hakkında bilmediğiniz gerçekler
10- çizgilere basarak yürümeye çalışan insan
11- olasılık çiftler, gerçeklik katmanlar halindedir
12- ebedi rekabet
13- kuş sütüyle beslerim seni
14- tembellik hakkımız, söke söke almalıyız
15- tek eşliliğin insan doğasına aykırı olması
16- hazza ulaşmak ne kadar zor ulan!!
17- kafaların güzelliği
18- judith vs holofernes
Sayfalar
telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.
5 yorum:
a ha dün akşam babamla bu konuda tartıştık.
-aman bi daha evde yemek yeme!
+ o ne be şimdi? niyeymiş alla alla..
- işte, bugün nerde yediysen orda ye. zaten ablan da sen de aynısınız, sizin kazandığınız anca yemeğe zevke gider, bşey yapamazsınız başka!
+ daha napcam ya, ne diye kazanıyorum bu parayı saklamak için mi?
şeklinde başlayıp sonucu olmayan bir tartışma oldu işte.
bi iddaa yapalım ortak alkol parası çıksın.
ev, araba, çoluk çocuk olmadan ana baba rahat etmiyor. koca bir ömrü bir ev almak için geçirmek iğrenç. sokaklarda yatarım daha iyi.
iddaa oynamayı sevmiyorum.
off sorma ya. babam her ay para biriktirmekle, annem de her gün evlilikle ilgili konuşuyor.
off para varsa harcanır, işte o kadar!
saç saç paraları :)
Yorum Gönder