1 Nisan 2010 Perşembe
yunan isyanı
17. yy'da avrupalı yöneticiler için yunanlılar ile türkler arasında hiç bir fark yoktur. hatta kendi milletler şemalarında türkler ile yunanlılar, ruslardan sonra en barbar konumda gösterilir. ancak eski yunan kültürünün avrupa'da yayılması ile bu önyargı değişir. yine 17. yy'da avrupa'ın jandarması olan türklerin viyana'da bozguna uğramasından sonra türk korkuları azalır. fransız ihtilalinden sonra ise balkan milletleri arasında bağımsızlık istekleri artar. özellikle küçük kaynarca antlaşmasından sonra ruslar ortodosk hristiyanların hamiliğini üstlenince balkan milletleri kendilerini daha da güçlü hisseder.
1820'de eflak ve boğdan'da başlayan(çünkü orayı istanbul'daki fener beyleri yönetirdi) ve 1821'de mora yarımadasına sıçrayan bu isyan, ikinci mahmut döneminin en zor zamanlarından birinde meydana gelmiştir. 1815 viyana kongresi'nde bu tür isyan hareketlerinin bastırılması kararlaştırıldığı halde avrupa'nın yunan kültürüne hayranlığından olay görmezden gelinmiştir. buna rağmen avusturya imparatorluğu bu isyanı desteklememiş, ingiltere ve fransa ise ilgi göstermemiştir. ama ingiliz bankaları yunanlılara önemli ölçüde kredi açmıştır.
ancak avrupalı aydın kesim bizzat savaşmaya gitmiştir. (lord byron gibi) ilk başlarda mehmet ali paşa'nın da yardımıyla bastırılan isyan(1827), mısır'ın güçlenmesinden korkan ingiliz, fransız ve rusların da desteğiyle başarıya ulaşmıştır. bu ülkenin donanmaları osmanlı-mısır donanmasını navarin'de yakmış, ikinci mahmut'un inadını kıramayınca da savaş ilan etmişler ve ruslar saldırmıştır. ruslara yenilen osmanlı devleti en sonunda yunanistan'ın bağımsızlığını kabul etmiştir. üstelik sırplara da bağımsızlığın yolu açılmış ve özerklik verilmiştir.
yunanlıların bağımsızlıktan sonra ilk yaptıkları iş ise mora yarımadasında yaşayan tüm müslüman ahaliyi katletmektir. 20.000 müslümanı öldürmüşlerdir. bugün hala daha atina'da bir tane bile cami yok mesela. keza selanik'e girince yahudileri katletmişlerdi. neyse, savaş sonucunda büyük devletler yunanistan'a büyük bir alan değil, küçük bir toprak parçası verilmiştir. çünkü fransa ve ingiltere, doğu akdeniz'de rusya yandaşı güçlü bir devlet istememektedir.
isyanın tohumlarını milliyetçi fikirlerden etkilenen yunanlılar(ki iyi eğitim görmüşlerdir), yunanlı armatörler ve din adamları atmıştır. patrikhane isyana karşı çıkmıştır. çünkü böyle bir durumda etkinlikleri azalacaktı ve zaten yunan milli kilisesinin patrikhaneden ayrılması ile azaldı da.
bağımsızlıktan sonra ise isyanı destekleyen fener beylerinin devletteki itibarı sıfırlanmış ve devlet yönetiminden uzaklaştırılmışlardır. yeniçeri ocağının kaldırılması ile ülke yahudilerinin de etkinleri azalmıştı. meydan böylece ermenilere kalmıştır.
yunan isyanın önemi ise osmanlı'dan bağımsızlığını kazanan ilk devlet olduğu için önemlidir. yoksa ilk siyanı 1805'de sırplar yapıştır. bundan sonra imparatorluk içinde kalan helenlere rum(romalı demek), yunanistan içinde kalanlara yunan denmeye başlanmıştır. aslında bu isyana bence yunan bağımsızlık savaşı demek daha doğrudur. sonuçta adamlar haklı, kendi kendilerini yönetmek istiyorlar.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
...
ilet:
ytravisbickle@hotmail.com
en sevdiğim yazılarım
1- stanley kubrick ve savaş sanatı
2- tanrı, şeytan ve her şey hakkında
3- mesih, deccal ve armageddon savaşı
4- hepimiz öleceğiz!
5- anormal düzeyde ilişki yaşayan insanların bilmediği gerçekler
6- quentin taratino'nun arka koltuk sendromu ve winston wolf
7- new amsterdam'dan new york'a ve saint peter
8- haberin yok, ölüyorum
9- bursa hakkında bilmediğiniz gerçekler
10- çizgilere basarak yürümeye çalışan insan
11- olasılık çiftler, gerçeklik katmanlar halindedir
12- ebedi rekabet
13- kuş sütüyle beslerim seni
14- tembellik hakkımız, söke söke almalıyız
15- tek eşliliğin insan doğasına aykırı olması
16- hazza ulaşmak ne kadar zor ulan!!
17- kafaların güzelliği
18- judith vs holofernes
2- tanrı, şeytan ve her şey hakkında
3- mesih, deccal ve armageddon savaşı
4- hepimiz öleceğiz!
5- anormal düzeyde ilişki yaşayan insanların bilmediği gerçekler
6- quentin taratino'nun arka koltuk sendromu ve winston wolf
7- new amsterdam'dan new york'a ve saint peter
8- haberin yok, ölüyorum
9- bursa hakkında bilmediğiniz gerçekler
10- çizgilere basarak yürümeye çalışan insan
11- olasılık çiftler, gerçeklik katmanlar halindedir
12- ebedi rekabet
13- kuş sütüyle beslerim seni
14- tembellik hakkımız, söke söke almalıyız
15- tek eşliliğin insan doğasına aykırı olması
16- hazza ulaşmak ne kadar zor ulan!!
17- kafaların güzelliği
18- judith vs holofernes
Sayfalar
telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder