heyy!!! heyecanlı mısın?!

korkma, okudukça geçer!

14 Mayıs 2010 Cuma

across the sea


evet bebek, en sonunda jacob'ın anasının örekesinden çıkış anına kadar geldik. siyahlı birader de ikiziymiş. şimdi;

tüm meselenin ebedi gençlik kaynağı olduğunu yazmıştım daha önce. flocke, amacının o kaynağa dönmek olduğunu söylemişti. bunun için çabalıyordu. ben o kaynağı tapınakta sanmıştım. ama jacob'ın tapınağı oraya yaptırdığını hiç sanmıyorum. kaynağın yerini hala daha bir tek jacob biliyor bence. hurley vasıtasıyla gösterir bir şeyler. kara duman bu kaynağın yerini bence hala bilmiyor. adsız veledin cesedini gördük. nasıl öldüğünü de gördük. adaylar direkt olarak olmasa bile bir şekilde birbirlerini öldürebiliyor. yiğidim, aslanım sawyer'ın vasıtasıyla ölen kwonlar ve sayyid gibi.

neyse, jacob'ın defalarca konuştuğunu gördüğümüz mib kardeşi değil. hatta geçmiş bölümlerde onunla konuşmalarında mib ona daha bir yakın davranırken, jacob ona pislik gibiymiş gibi bakıyordu. e o zaman?

ışığın olduğu yerde kötülük olmaz. bizim kara duman, kaynağa girip kapıyı açan adsız veled yüzünden kötülükle tanışıyor ve onun bazı özelliklerini kazanıyor. tıpkı locke'ın bazı sözlerini söylemesi gibi. neyse, onun ruhundan etkileniyor ve bu yüzden adadan ayrılmak istiyor. hatta şöyle diyeyim, kara duman kendini o adsız veled zannediyor. onun anılarına sahip oluyor. hatta jacob'ın kardeşi olduğunu düşünüyor. ama o adsız veled değil. adsız veled yüzünden özelliğini yitirmiş olan bir duman sadece. bir bedene sahip ama ne olduğunu bile bence bilmiyor. yani dumana özellik kazandıran adsız veledin kendisi. flocke, kara dumandır. ama jacob'ın kardeşi değildir. jacob'ın kardeşi öldü. onu üvey anası ve jacob adlı gerzek, sünepe, kişiliksiz, kıskanç herif öldürdü. oysa mib kardeşini çok seviyordu. dikkat ettiyseniz jacob onu iki kere döverken, herif elini bile kaldırmadı. ona sürekli yardım etmeye çalıştı. üstelik tüm özellikler ondayken jacob'ın bir numarası yok. anasını bile göremedi lan. ben linus bile görmüştü anasını. ben'e "neyin vardı ki" derken halt etmiş. kendisi zorunluluktan, mecburiyetten, adaysızlıktan koruyucu oldu. ben linus en azından ölü anasını görmüştü.

jacob insanları merak eden, onların iyi yanlarını gören, ama bir yandan da onlardan tırsan bir tipmiş. onlarla fazla takılmadığı için merak ediyor. sürekli adaya onları getiriyor. adsız veled ise insanları tanıyor. neyi yapıp yapamayacaklarını biliyor. üvey anası gibi onların bir boka yaramaz kişiler olduğunun farkında. gelirler, yakalar ve giderler. ha bu arada, şu yakup, esav hikayesinde ilk doğan esav'dır. burada ise jacob. tevrat hikayesinde yakup, esav'a ait soyun devamı hakkını hile ile alır. hikaye baştan ms 23'de falan geçiyor dediler. oysa tarih yoktu. o tarih gerçekse bu claudia'nın yahudi olması gerekiyor.

bu üvey ananın adını da merak ettim aslında. kendisi hem koruyucu, hem de kara dumanın olabilir. köyü yakması, herkesi öldürmesi kara duman işi. sanki onun iki ayrı özelliği, yani hem iyiliği, hem kötülüğü tek bir çatı altında birleştirmesi iki üvey oğluna miras kalmış da olabilir.

neyse, 10 gün kaldı nasıl olsa finale. desmond'a gelirsek. anahtarı çevirdiğinde o ışık kaynağına maruz kaldı. desmond iyi biri olduğu için(hatta çokça saf) ışıkla birleşti, tek bir vücut oldu. hatta kara dumanın tersi diyebilirim. mib kaynağa girdiğinde kötülük çıktı. desmond ışığa ulaştığında ışığın kendisi oldu. o yüzden zamandan ve mekandan bağımsız biri oldu.

aslında bence ada öyle ortalıkta bir yerdeydi. neyse, zamanın birinde yine bir gemi kazası olur ve bir grup denyo kaynağı bulur. akabinde o denyolardan biri suyun özelliğini keşfeder ve tek olmak için geri kalanları öldürür ve kaynağı tek başına sahiplenir. geri kalan hiç kimsenin bulmasını istemez. bu yüzden adaya yine kazayla düşen herkesi öldürür. kendi gibi olan denyoları özenle seçer ve görevden sıkıldığında o adaylardan birini kendi yerine seçer. ona ab-ı hayat suyunu içip çeşitli özellikler kazandırır. böylece bir kişiden eğitim alan tüm o koruyucular kendilerini önemi bir görevde zanneder. eskilerin uydurudğu efsanelere inanırlar. bunun için çabalarlar. en sonunda olay burada patlar. ama zaman değişir. son koruyucu jacob, aslında düşünülen kişi değildir. düşünülen kişi ise dışarı çıkmak istemektedir. bu yüzden tam inisiye edilememiş jacob adayı insanlara açar. hikaye bu güne gelir! güzel bir efsane olurdu lan bu :)

şu jacob'ın ve richard'ın içtiği şarabın da, ab-ı hayat suyu ile sulanmış üzümden elde edildiğini düşünüyorum!

ayrıca; bu adem ile havva'yı bulduklarında bunların üzerinde dharma üniforması yok muydu? yanlış mı hatırlıyorum yoksa? ama dharma'dan ilk o zaman bahsedilmişti. bence neredeyse tüm soruların yanıtı bu ab-ı hayat suyu, kaynağı. yani olay jacob dokundu aday oldu, ölümsüz oldu gibi bir şey değil. desmond'a dokunmadı. ama dess, dess işte. widmore'un iyilikle falan alakası yok. kaynaktan haberi var. ölümsüz olmak istiyor. gerçi dizide iyi veya kötü hala yok.

ha, lost bu, iki bölüm de kalsa, bir bakarsınız zınk elimize bambaşka bir şey verirler, apışıp kalırız.

oysa ben bakın geçen sene neler yazmıştım. bu hikaye, modern zamanların ölümsüzlük hikayesi. gılgamış'ın hikayesini okursanız özellikle bu ab-ı hayat meselesini daha bir kavrarsınız.

ölümsüzlüğün peşinde koşanlar: gılgamış

ölümsüzlüğün peşinde koşanlar: büyük iskender

ölümsüzlüğün peşinde koşanlar: ponce de leon

9 yorum:

aşkın dedi ki...

3 dakika 46 saniyede tarihsel bir olayın başlangıcı gayet de açık ve net anlatılabilir, üstelik açılış sahnesinde:

http://www.youtube.com/watch?v=5i_K-Iw33iM

Sonradan farkettim ki bu filmin başrolündeki kişi aynı zamanda Lost'ta Mikhail Bakunin rolündeki şahıs.
Evet.
Tamam, o kadar da ilginç değildi.
Şimdi linke tıklayın ve vidyoyu izleyin, o daha ilginç.

gerisi önemli değil... dedi ki...

ankara 1. sulh ve ceza mahkemesi yüzünden açılmıyor :)

aşkın dedi ki...

İşte tipik Lost izleyicisi.
Her şeyi hazır bekliyor.
Hiç düşündünüz mü bu dizi su mu yakıyor acaba? Neden geçmişe dayalı bölümler bile adalarda modalarda geçiyorrh?
Neden en dandik mevzular sakız gibi uzatılırken mühim meseleler bir-iki bölüm ile geçiştiriliyor?
İstenilen şeyler için ağır sakal lazım.Eskiden müfredatta ev ekonomisi dersi vardı, kaldırdılar böyle oldu.Kimse düşünmüyor.
Beyenmiyen için link verdik hala daha itiraz..

gerisi önemli değil... dedi ki...

ev ekonomisi kadınlara idi, erkeklere iş teknik :)

halı dokumayı, bez bebek yapmayı göstermişlerdi evet...

videoyu da seyredemiyorum. boşver işte...

aşkın dedi ki...

Yok yau, seçmeli ders olarak alabiliyordun.Birader alıyordu.
İş teknik biraz daha ileri zamanda.
Ne güzel zamanlardı; kredili sistem, Ali okulu..
Dizisi yapılsaydı da izleseydik.

aşkın dedi ki...

Bu arada sanırım proxy sitelerden Youtube'a giriyorsun.
Bu durumda sayfayı refresh yapıp her seferinde videoyu açmayı dene, 2-3 denemeden birinde açılacaktır.

gerisi önemli değil... dedi ki...

yok kardeşim ben orta 1 de aldım o ev işi derslerini. ama dersin adı iş teknikti. hatta düzgün halı dokuyamadığım için az kalsın zayıf not alacaktım, o derece. böyle telden, kilden, kökten şekiller yapardık. bir kök bulabilmek için inegöle gitmiştim :)

erkeklerin orta 1 ödevlerini kız kısmı orta 3 de almıştı. net hatırlıyorum. kredi sistem ben liseye başladığımda başladı. ama ben milli eğitim bakanlığı lisesi mezunu değilim, beni bağlamadı :)

o değil de, lost un bitmesine az kaldı yahu...

aşkın dedi ki...

Valla yapımcıları spin off yapmaya ikna edilirse bu sevda bitmez.
Gerçi sanmıyorum üstünkörü geçilen konuların bir daha işleneceğini.
Biterse biter abi, Truman Show'un son sahnesinde güvenlikçilerin diyaloğunu hatırla!!

gerisi önemli değil... dedi ki...

yok be, kesin biter. belki star wars gibi öncesi sonrası bir hikaye daha döşerler. ama sadece çok sıkı manyakları takip eder o hikayeyi de...

Related Posts with Thumbnails

...

ilet:

ytravisbickle@hotmail.com

Sayfalar

telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.