24 Mayıs 2010 Pazartesi
lost: the end
fiyasko. çok büyük bir fiyasko ile sona ermiştir. umudumu son bölüme kadar korumuştum. ama tek kelime ile fiyasko. böyle bir dizi nasıl böyle bir sonla biter, akıl alır gibi değil. ben 6. sezonda senaryonun baştan aşağı değiştirildiğini düşünüyorum. bu lax hadisesi başından sonuna kadar gereksizmiş. hiçbir anlamı yokmuş. sadece dizi uzasın diye konulmuş.
çok güzel ve eğlenceli zamanları oldu, rüyalarıma girdi, kendi çapımda teoriler ürettim, ama böyle bir son, fiyasko. hatta tüm zamanların diziler, filmler ve kitaplar dahil en kötü sonu buydu. senaristler "lan şaka yaptık, hiç böyle biter mi, asıl son yarın akşam" deseler inanırım. o derece büyük bir fiyasko. ver alttan müziği, kavuşsun insanlar, hoba, mutlu son, the end. walt ile michael'ın suçu neydi lan o zaman.
yani o dillere destan kara duman öldü, hem de kurşunla ve bitti. lan dedim son bir gayret, herif tekrar tüneyecek o dağlara taşlara, ama yok.
benim çok merak ettiğim bir kaç soru vardı, ama artık anlamı yok.
filmini çekerlerse gitmem, o derece...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
...
ilet:
ytravisbickle@hotmail.com
en sevdiğim yazılarım
1- stanley kubrick ve savaş sanatı
2- tanrı, şeytan ve her şey hakkında
3- mesih, deccal ve armageddon savaşı
4- hepimiz öleceğiz!
5- anormal düzeyde ilişki yaşayan insanların bilmediği gerçekler
6- quentin taratino'nun arka koltuk sendromu ve winston wolf
7- new amsterdam'dan new york'a ve saint peter
8- haberin yok, ölüyorum
9- bursa hakkında bilmediğiniz gerçekler
10- çizgilere basarak yürümeye çalışan insan
11- olasılık çiftler, gerçeklik katmanlar halindedir
12- ebedi rekabet
13- kuş sütüyle beslerim seni
14- tembellik hakkımız, söke söke almalıyız
15- tek eşliliğin insan doğasına aykırı olması
16- hazza ulaşmak ne kadar zor ulan!!
17- kafaların güzelliği
18- judith vs holofernes
2- tanrı, şeytan ve her şey hakkında
3- mesih, deccal ve armageddon savaşı
4- hepimiz öleceğiz!
5- anormal düzeyde ilişki yaşayan insanların bilmediği gerçekler
6- quentin taratino'nun arka koltuk sendromu ve winston wolf
7- new amsterdam'dan new york'a ve saint peter
8- haberin yok, ölüyorum
9- bursa hakkında bilmediğiniz gerçekler
10- çizgilere basarak yürümeye çalışan insan
11- olasılık çiftler, gerçeklik katmanlar halindedir
12- ebedi rekabet
13- kuş sütüyle beslerim seni
14- tembellik hakkımız, söke söke almalıyız
15- tek eşliliğin insan doğasına aykırı olması
16- hazza ulaşmak ne kadar zor ulan!!
17- kafaların güzelliği
18- judith vs holofernes
Sayfalar
telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.
11 yorum:
5. Sezona kadar sıkı bir Lost fanatigiydim. Ama 5. Sezon sarmadı beni. Devam etmedim. Ama bugün bir çok kisiden fiyasko yorumunu duydum. Hatta pembe dizilere has bir sondu diyenler bile oldu:). Sanırım bitiş için bir teorileri kalmadı senaristlerin:)...
ben 5. sezonu sevmiştim. gerçi 5. sezonun son bölümü tüm sezonları çöpe atmıştı. hiçbir anlamı kalmamıştı. 6 ise beterin beteri oldu. güzeldi, ama kandırdılar. gerçi yapımcılarına para kazandıracak bir şey yapmadım, ama kandırdılar.
paraya gerek yok abi. yani insanların bu dizi için ne kadar kafa yorduğunu, konsatre olduklarına dikkat etmek yeter. para versek belki bu kadar olmaz.
bi de şey kısmı var. bazıları (aslında çoğunluk) hala daha son bölümde bazı şeylerin açıklanacağını düşünüp fiyasko dedi bu bölüm için. nerdeyse 6. sezonun ilk bölümünde biçok şeyin anlatılmayacaı belli olmuştu zaten. neyi bekliyorlar anlamak güç. 100 küsür bölüm git, sonra son 1.5 saatte tıkıştır bi ton şeyi. tabi amk. o zaman da niye o kadar bölüm boşa geçti denecek.
aşkın:
bu yönde ilerleseydi de şu sulu öpüşken ağlak zırtlak son olmasaydı iyi olurmuş :) neymiş, meğer lax kısmı arafmış, ters köşe yapmışlar bizi, a q ben öyle senaristin. bi de kilisede göze sokar gibi 6 dinin amblemi, yuhh ebeninki ali sami diyesim geldi a q. sinirliyim hala. hayal kırıklığı be, çok sevmişim demek lostu, böyle berbat bir sonla bitmesini kaldıramadım.
lappap hocam:
izleyenleri son sezon çok fazla enayi yerine koymuşlar. ne versek yerler demişler.
Özür dileyerek yorumu sildim, yazdıklarımı beğenmedim.
Işığı görünce ben de heriflere hak verdim, yazığım gibi olsaydı başka bir dizi olacaktı.Üçüncü sezonda böyle bir dizi olacağı belliydi.
Hedef kitle epey geniş olduğu için mistik esinlenmeler hariç o sulara hiç girmediler.Yaşlanmayan adam, koruyucu kadın vs hepsinin aslında kimlerden esinlendiği belli.
Yine de en baştan neyi anlatmak istediklerini belli etselerdi iyi olurdu.Dharma meselesine falan hiç değinmemeleri gerekirdi veya onca gereksizlik yerine bir sezon da bunları açıklamaya gidilseydi.
İzledik bitti.Hepsi bu.
Şu paralel evren mi her ne haltsa hiç ısınamamıştım zaten, o da patladı.
Tekrar konuya dönelim. Beğenmeyenler şuna karar versin, hangisi tercih edilirdi:
Ana karakterlerin iki kardeş - Dharma - Widmore olduğu bir dizi mi yoksa şu anki hali mi?
Mevcut haliyle etkileyici bir hikayesi ve finali olmaz, bunu da göz önünde bulundurmak lazım.
kardeşim, iki kardeşten olacak diye bir şartta yoktu. bir teori okumuştum. o bile süper bir sona gidiyordu. ama olaya şu meşhur dharma videolarından gidiliyor. bilimsel deneyler falan, sayıların sırrı çözülüyordu. sonuçta sayılar valenzetti denklemi. insanlığın var oluş ve yok oluş dengesini anlatıyordu. bence şu gerzekçe sondan sonra etkileyici bir hikayenin etkileyici bir sonu olurdu. teorisyenler yazsa daha güzel olurdu. ona sinirlendim ben.
sonuçta dizi amerikan dizisi ve geri zekalı, aptal amerikalıların tatmin olabileceği bir son verildi. akılları karışmasın diye de bir bok anlatmadan ellerindeki girişi ve bir yere kadar gelişmesi müthiş olan bir hikayesi çar çur ettiler.
inan bana, metal fırtının sonu bile daha iyiydi. en siktiri boktan komplo teorileri bile daha mantıklı bağlanıyordu. bu hikayenin sonu bu kadar berbat olmamalıydı.
Abi haklısın da hangi ara o dediğin teorilere giriş yapacaklardı? Ya da onlara giriş yapılsaydı şu andaki dizi olur muydu?
Başlangıç iyiydi, ön planda olan karakterler değil adaydı.E ama şimdi üçüncü sezonda bile hala karakterlere odaklanırsan orada biter iş.Son fırsatı da paralel evren mi hangi haltsa ona harcadılar.
Benim demek istediklerim;
Birincisi hem öyle hem böyle olmaz.
Hem sürekli karakter odaklı olup hem de sağlam ve doyurucu temele oturmaz.Olursa da böyle zoraki ve saçma olur.
İkincisi ben onca zaman kimseden şikayet duymadım.Üçüncü sezon bile ağır aksak ilerliyordu.Onu geç paralel evren zımbırtısını bile övenler var(dı).Neymiş efendim orijinalmiş.Bunu diyen kişi izlenilirliği bir kenara atıp senaristlerin ego gösterisine tav olmuş demektir.Ne oldu, o da patladı.
Kısacası Grange romanları gibi olmalıydı, karakterleri değil konuyu ve konuya bağlı olarak karakterlerin başlarına gelenleri izlemeliydik.Karakterleri izletip olayları çeşni yaptılar, o kadar.
yazdım uzun uzun, sonra sildim gerek yok birader. bu amerikalılar geri zekalı.
Bi arkadaşa soruyorum lost nasıl bitti diye,çocuktan şöyle cevap geldi; ben türk dizisi izlemiyorum
boşver...
Yorum Gönder