heyy!!! heyecanlı mısın?!

korkma, okudukça geçer!

5 Mayıs 2010 Çarşamba

north by northwest


alfred hitchcock imzalı bu filmde, gerçek ajanını gizlemek isteyen amerikan istihbarat servisi, ortaya var olmayan bir ajan sürer. bu kişinin adı george kaplan'dır ve ailesi, kaldığı oteller ve vs. her şey ayarlanır. ama kabak cary grant'in başına patlar.

kaplan'ı öldürmek isteyen kişiler onun kaldığı söylenen oteline gelir ve resepsiyona kaplan'ın adını verir. görevli kişi tam george kaplan dediğinde cary grant elini kaldırır ve telgraf çekmek istediğini söyler. bu bilinmeyen ajan artık cary grant'tir. artık varolmayan bir ajanı oynamak zorunda kalan kahramanımız, bu durumdan kurtulmak için, yani yaşamak için elinden gelen her şeyi yapacaktır.

bu ajan hikayesini de ingilizler almanlara karşı ikinci savaşta kullanmış. almanlar olmayan bu ajanların peşine düşmüş. hitchcock olayı öğrenince fikri bu filmde kullanmış.

ekşisözlükte okuduğuma göre film, adını hamlet'in "ben yalnız rüzgar kuzey-kuzeybatıdan eserken deliyim" dizelerin almış.

film hakkında uzun uzun konuşmaya gerek yok elbette. bir çok kişi ben de bu filmi arizona dream sayesinde öğredim.

adam george kaplan ile buluşmak için otobüse biner ve oldukça ıssız bir yerde iner. yol topraktır. her taraf sürülmüş veya biçilmeye hazır mısır tarlasıdır. önce önünden beyaz bir araba, sonra siyah bir araba geçer. şose yoldan turkuaz rengi bir arabadan biri iner. otobüs beklemektedir. gelen adam takım elbiseli ve şapkalıdır. bizim adam onu kaplan sanır. arada bir tır geçer. bizim adam şapkalıyı bir süre süzer ve yanına gider. onunla konuşmaya başlar. şapkalı sadece otobüs beklemektedir. tam o sırada bir uçak ilaçlama yapmaktadır. bir otobüs gelir ve şapkalı adam otobüse binip uzaklaşır. uçak bizim adama doğru yönelir. uçak alçalır ve bizim adam olduğu yerde hemen çöker. uçak tekrar döner ve bizim adam biraz koşup yine çömerlir. uçak ateş açar. bizim adam koşmaya başlar. yola çıkar. bir araba daha geçer. uçak yine gelir. adam bu sefer uzunca koşar ve çöker. uçak ateş eder. uçak tekrar dönene kadar bizim adam hasadı gelmiş mısır tarlasına girer. uçak sadece üzerinden geçer. uçak tekrar döner ve tarlaya, dolayısıyla adma ilaç verir. sanırım ddt. adam öksürür ve tarladan çıkar. yola geri döner. bir tır gelmektedir. tırın yolunda durur. tır zorlukla fren yapar. adam yine çömelerek ezilmekten kurtulur. uçak tıra çarpar ve patlar. tır akaryakıt taşımaktadır. bir anda etraf araba ve insan kaynar. çiftçiler tırı seyretmektedir. bizim adam gelen arabalardan birini kaçırır ve gider. çiftçi arkasından koşar.

ben severim o sahneyi. garip bir etkisi var. komik bir sahne aslında, ama aynı zamanda değil.

4 yorum:

Unknown dedi ki...

Bende de garip bir şekilde To Catch a Thief filmi etki ediyor. Uçak olmasa da araba ve tekne kovalamacaları ile.

http://www.imdb.com/title/tt0048728/

gerisi önemli değil... dedi ki...

izlemedim o filmi. aklımın bir köeşesine atarım.

Unknown dedi ki...

Tavsiye ederim tam bir bahar filmidir.

gerisi önemli değil... dedi ki...

o değil de, sinemaya çok meraklı olduğunuz belli. hep merak ederim. sahne şu;

arabanın arka koltuğunda kırmızı kocaman şapkası ve kırmızı ruj sürülmüş dudakları ile bir kadın oturmaktadır. araba durur. kapı açılır. kadının önce file çorabı ve topkuklu ayakkabısı görülür, sonra şapkası. ağzında da sigara vardır. arabadan iner.

bu sahne bir çok filmde kullanılmıştır. ama bu fenomen sahne ilk hangi filmde kullanılmış?

ciddi şekilde merak ediyorum. yani öylesine değil.

Related Posts with Thumbnails

...

ilet:

ytravisbickle@hotmail.com

Sayfalar

telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.