insanların çok büyük bir çoğunlu heves ile aşkı birbirine karıştırıyor. bir kadına veya erkeğe duydukları anlık cinsel dürtüler yüzünden o kişileri hayatlarının aşkı bile sanabiliyorlar. yanıldıklarını anladıklarında ise geri zekalıca pişmanlıklar yaşayabiliyorlar. heves ile aşkı karıştırmamak için kriter çok basittir aslında. sevişmeden aşık olup olmadığını anlayamazsın.
adam/kadın hoşuna gitti ve seviştin;
birinci sevişme normaldir. herhangi bir anlamı yoktur. ikinci sevişmede ise temel kriter ilk sevişmenin hoşunuza gitmiş olmasıdır. üçüncü sevişme ise boş yere yapılmaz. aşıksınızdır. hiç kimse, abaza değilse kolay kolay bir kadın/erkekle üç kere sevişilmez.
uzun lafın kısası şudur ki;
sağa sola aşkını ilan eden, hatta bu aşk(!) uğruna sevdiğini bile öldüren, kaçıran, ağlayan, sızlayan, zırlayan, küfreden milyonlarca kişi vardır. o anlık heveslerini yerine getiremediklerinden, içlerinde ukte kaldığından, saplandıkları bataklıkta debelenip duruyorlar.
işin ilginci şu sanat(!) camiasındaki kişiler yüzünden bu durum karıştırılıyor. önüne gelen kadın ve erkek çorap değiştirir gibi aşık oluyor. tv'lere, gazetelere bu durumu ilan ediyorlar. oysa yaptıkları tek şey cinsel dürtülerinin gösterdiği yönde ilerlemek. bu durumu aşk mı sanıyorlar, yoksa "ben aşık oldum" havası yaratıp, kendilerini takip eden sıradan insanların gözünde durumlarını mı kurtarıyorlar, bilemeyeceğim.
heves gelip geçicidir, aşk ile karıştırmayın.
21 Mayıs 2010 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
...
ilet:
ytravisbickle@hotmail.com
en sevdiğim yazılarım
1- stanley kubrick ve savaş sanatı
2- tanrı, şeytan ve her şey hakkında
3- mesih, deccal ve armageddon savaşı
4- hepimiz öleceğiz!
5- anormal düzeyde ilişki yaşayan insanların bilmediği gerçekler
6- quentin taratino'nun arka koltuk sendromu ve winston wolf
7- new amsterdam'dan new york'a ve saint peter
8- haberin yok, ölüyorum
9- bursa hakkında bilmediğiniz gerçekler
10- çizgilere basarak yürümeye çalışan insan
11- olasılık çiftler, gerçeklik katmanlar halindedir
12- ebedi rekabet
13- kuş sütüyle beslerim seni
14- tembellik hakkımız, söke söke almalıyız
15- tek eşliliğin insan doğasına aykırı olması
16- hazza ulaşmak ne kadar zor ulan!!
17- kafaların güzelliği
18- judith vs holofernes
2- tanrı, şeytan ve her şey hakkında
3- mesih, deccal ve armageddon savaşı
4- hepimiz öleceğiz!
5- anormal düzeyde ilişki yaşayan insanların bilmediği gerçekler
6- quentin taratino'nun arka koltuk sendromu ve winston wolf
7- new amsterdam'dan new york'a ve saint peter
8- haberin yok, ölüyorum
9- bursa hakkında bilmediğiniz gerçekler
10- çizgilere basarak yürümeye çalışan insan
11- olasılık çiftler, gerçeklik katmanlar halindedir
12- ebedi rekabet
13- kuş sütüyle beslerim seni
14- tembellik hakkımız, söke söke almalıyız
15- tek eşliliğin insan doğasına aykırı olması
16- hazza ulaşmak ne kadar zor ulan!!
17- kafaların güzelliği
18- judith vs holofernes
Sayfalar
telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.
8 yorum:
"...sevda baştan gitmiyor, sarılıp yatmayınca..."
boşa sarfedilmemiş sanırım, heves olup olmadığını anlamanın başka yolu yoktur cidden.
o türküyü hiç sevmem. herkesin dilinde...
herkesin dilinde olması bu sözlerin gerçekliğini değiştirmiyor ki.
sen sevme:)
herkesin dilinde olması nedeniyle pop şarkısına döndü işte, sözlerinin anlamı abazalığa kadar geniş bir anlam kazandı.
evet haklısın. şükür ki ben kazandıklarından çok yüklediklerimle ilgileniyorum:)
kimse kimseyi sevmesin, kimse kimsenin elinden bir şey almasın.
Yazını okuyunca benim de benzer bi yazım geldi aklıma. Vaktin olunca okursun ama esas orada bahsi geçen şarkı müthiştir.
http://fundifun.blogspot.com/2010/02/sehvet-mi-ask-mi-ihtiras-mi-sevgi-mi.html
savaş ve barış'da da tolstoy yazmıştır :) prens, nataşa'nın sevgisinden emin olmak için ona 1 yıl süre verir. nataşa'da o bir yıl içinde evli bir erkeğe aşık olur :)
Yorum Gönder