heyy!!! heyecanlı mısın?!

korkma, okudukça geçer!

30 Temmuz 2010 Cuma

davut vs bet-şeba

tevratın samuel bölümünde anlatıldığına göre bir akşamüstü davut yatağından kalkar, sarayın damına çıkıp gezinmeye başlar. damdan yıkanan bir kadın görür. kadın çok güzeldir. davut onun kim olduğunu öğrenmek için birini gönderdir. adam, "kadın, eliam'ın kızı, hititli uriya'nın karısı bat-şeba'dır" der. davut kadını getirmeleri için ulaklar gönderdir. kadın davut'un yanına gelir. davut aybaşı kirliliğinden yeni arınmış kadınla yatar. sonra kadın evine döner. gebe kalan kadın, davut'a "gebe kaldım" diye haber gönderdir.

bat-şeba, tevrata da anlatıldığı gibi evli bir kadındır. kocası uriyah, davut'un askerlerinden birisidir. davut o sırada 58 yaşındadır ve bu 18'lık çıtıra sahip olması yetmezmiş gibi kadının kocası uriya'yı kanlı bir savaşta ön saflarda yer almasını sağlar. uriya savaşta ölür. böylece davud, bat-şeba'yı karısı olarak da yatağına atar. daha önce 99 tane karısı vardır. bet-şeba ile yüzü tamamlar. davut, uriya'yı ölüme göndermeden önce ise sürekli evine yollayarak bat-şeba ile ilişkiye girmesini sağlamaya çalışır. böylece çocuk konusu kapanacaktır. oysa herif efendisine çok sadıktır. dizinin dibinden ayrılmaz. davut bat-şeba ile kocası uriya arasında cinsel münasebeti başaramayınca onu cephede ön saflara sürüp ölmesini sağlar.

olay burada kalmaz tabii. bet-şeba'nın davut'tan bir çocuğu olur. ama çocuk doğduktan yedi gün sonra ölür. yahudiler bu ölümü davut'a verilmiş bir ceza olarak kabul ederler. tanrı, natan adlı birisini(peygamber) davut'a yollar(tevrata göre davut peygamber değil, kraldır). davut'a yaptığı iyiliklerden bahseder. ona kendisinden önceki kral saul'un karılarını vediği halde neden hala böyle yaptığını sorar. öfkesi dinmeyen tanrı davut'un karılarını elinden alacağını, tıpkı kendisinin uriya'ya yaptığı gibi karılarını başkasının götüreceğini söyler. üstelik bunu davut gibi gizlice değil, güneşin altında, tüm israil'in göreceği şekilde yapacaktır.

davut'un aklı başına gelir. ama tanrı tarafından öldürülmeyeceğini anlayınca rahatlar. ancak tanrı bat-şeba'dan doğan çocuğu yine de öldürür. davut en sonunda büyük bir pişmanlık duyar. mezmurların bir kısmı bu duyulan pişmanlığı anlatır.

en sonunda davut yıkanır, yağlanır ve giyisilerini değiştirerek rabbin evine gider, secde eder. akabinde bat-şeba ile tekrar yatağa girer. doğan çocuğun adı süleymen'dır artık.

kur an'da ise olay daha farklı anlatılır. sad suresinde geçtiğine göre iki kardeş birbirinden davacı olarak davut'un huzuruna gelir. birinin doksandokuz dişi koyunu vardır. diğerinin ise yalnızca bir tane. doksandokuz koyunu olan kardeş o bir koyunu da istiyordur. işin ilginç yanlarından birisi de bu iki davacıyı gören davut korkar. onu sakinleştiren ise davacıların kendisidir(bu iki kişinin melek olduğu da söylenir). neyse, sonunda doksandokuz koyunu olan kişiyi haksız bulur ve rabbinin kendinin denediğini sanıp secdeye kapanır ve tövbe eder. tanrı ise ona kısaca yeryüzüne halife yaptığını, nefsine uymamasını, adaletle hükmetmesini, hesap gününü unutanların şiddetli azabı göreceğini söyler. akabinde de ona süleyman'ı verdiğini belirtir.

bu dişi koyunlarla nefsi arzularına uymama konusu ve akabinde süleyman'ı verdiğini söylemesi ilginç tabii. doksandokuz koyun meselesi ise basit. tevratta davut'un doksandokuz karısı olduğu söylenir. o bir kişi ise bat-şeba'dan başkası değildir.

bu tablo rembradt'a ait. bat-şeba banyoda temizlenirken. elinde davut'un kendisine yolladığı istek mektubu var. kadın çok üzüntülü. kralına karşı gelemiyor. model rembrandt'ın sevgilisiymiş. bu kadın şimdi yaşasa ben bile yüzüne bakmam. o göbek ne lan öyle.


jan massys'in bu tablosunda da bet-şeba yine temizleniyor. ama mekan filistin değil, avrupa. hizmetçisi ayaklarını temizleyecek. bet-şeba'nın ayakları çok komik. el parmakları kadar uzun ayak parmakları var. yanındaki davut olamaz. herif çok genç. ayrıca arka planda kalan kuledekiler kim, merak ettim. bilen varsa yazsın. ama sanırım bu tablo davut'un bet-şeba'yı ilk görüşü oluyor.
bu tablo ise artemisia gentileschi'nin. jan massys'in tablosu ile arasında bariz bir benzerlik var. ama bunun ayakları daha güzel. hikayesini bilmiyorum. ama sanki bat-şeba, davut için temizlenirken ondan gelen hediyeye bakıyor. ee, kadınlar incik boncuğa bayılır ne de olsa! arka binada da davut olanı biteni izliyor gibi. dediğim gibi, anlatılan hikayeyi bilmiyorum.

bu da jan steen'e ait. mektubu getiren cadıya benziyor! demek davut'un pezevengi bu kadınmış! kadının kıyafeti ile yüzü arasında acayip bir orantısızlık var.


bat-şeba yıkanıyor. izleyen davut sanırım. resmin yanında paris 1500 yazıyordu. sanırım bu iki resim (aşağıdakiyle beraber) bir kitap yaprağı.

davut ile hititli uriya. kralının karısını becerdiğinden habersiz. ona hizmetlerini sunmakla meşgul. bir süre sonra cephenin en önünde savaşıp ölecek.

bazen sırf bu tabloların tam anlamını öğrenmek için sanat tarihi okunurmuş gerçekten diyorum. bu yazdıklarım üstün körü bilgi. tam anlamlarını bilmeden yazmak ukalalık aslında.


filmini de çekmişler! bizim gregory pekmezciyan(peck) oynamış. kendisi türkiye sürgünü bir ermenidir.ama sürgünden önce mi, yoksa sonra mı doğduğunu bilemeyeceğim.

4 yorum:

thebiglebowski dedi ki...

Devamını bekleriz:)

gerisi önemli değil... dedi ki...

holofernes'i yazdım, samson'dan bahsettim, bat-şeba da tamam, sıradaki kim olsun, istek yap :)

thebiglebowski dedi ki...

Senin seçeceğinin benim seçeceğimden çok daha keyifli bir şekilde geçeceğinden eminim:)

gerisi önemli değil... dedi ki...

iyi o zaman, seçerim bir ara, yazarım yine bir şeyler ;)

Related Posts with Thumbnails

...

ilet:

ytravisbickle@hotmail.com

Sayfalar

telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.