çarşamba akşamı siparişini verdiğim biletleri perşembe akşamı kitapçıdan aldıktan sonra cuma akşamı rammstein ile festivale başladım. kapalı altta bu grubun sesi fazla gelmedi veya ses sistemi iyi değildi. belkide bilerek böyle bir ses düzeni yaptırmışlardır. çünkü herifler müzikten daha çok sirk gösterisi yaptı ve inanın bana, bir ara ateş kralı ve ateş bükücü zuko'nun elemanlarını toplayıp bu grubu kurduğu düşündüm! gösteride en şaşırdığım an ise gandalf'in havai fişeklerinden birinin kullanılması oldu. sahnenin üstünden karşı açığa atılan havai fişek geri döndü ve sahne önünde patladı! doğru mu gördüm, yoksa bir anlık bir göz yanılması mı oldu bilemiyorum! lost highway'deki parçasını da çalmadılar a q.
cumanın hafif kötü havasının etkisi ile cumartesi manowar dinleyip çıktım. her şeyi dinleyecek halim yok zaten. neyse, bu sefer ses sistemi enfesti. müzik içinize işliyordu. manowar'ın gitaristi olacak herif utanmadan benden daha iyi türkçe konuştu! bir kaç cümle falan da değil, 15 dakika konuştu be. big four kısmında adlarının geçmemesine sinirlenmişler. sonradan biri dedi, herif türkbükü'nde yaşamış uzun süre. nerelere vurgu yapacağını, nerelerde coşturacağını iyi biliyordu. herif siyasetçi olarak türkiye'de seçime girse bir miktar oy alır, eminim buna. en azından rte'nin o sinirimi bozucu üslubu yoktu ona. neyse, konser bitince ayrıldım. cumartesi için manowar yetti, arttı bile. üstelik sonradan düşündüm, az biraz daha konuşsa ergenekoncuların dış ayağı sanılıp silivri'ye kapatılabilirdi herif. ucuz yırttı! manowar için faşist bir grup derler, doğru mu, yanlış mı bilmiyorum ama.
pazar günü biraz erken damladım tabii. dışarıda bir kaç bira içtikten sonra içeri bir girdim, kapalı alt bile neredeyse tamamen dolmuş. rammstein'da sahneye yakın kısımda duruyorken bu sefer resmen uzak kaldım megadeth'e. aldım bardakta birayı, bir yandan içtim, bir yandan dinledim dave mustaine'i. eski uzun saçlı metalcilerden fazla kimse kalmamış ve bu grup manowar kadar çökmüş de durmuyor. manowar'ın hepsi resmen dede kıvamına gelmiş. neyse, festivalin adı sonisphere olsa bile koskoca megadeth'e güneşin altında müzik yaptırmak ayıp lan. konserin ilk yarısında ses kötüydü, sonradan çok düzeldi. çok iyi ses geldi.
akabinde taa şu gırgır'ın üç üniversiteli metalcinin hikayesinde tişörtlerinde yazdığından adını bildiğim slayer'a geldi. megadeth'i full ayakta izlerken bunlarda bol bol oturdum. aklımda fazla bir şey kalmadı. ama iyi müzik yapıyordu. zaten öyle aman aman bir metal dinleyicisi de değilimdir.
en sonunda iyi, kötü ve çirkin'in mezarlıktaki sahnesinin müziği eşliğinde(parçanın adını bilmiyorum) metallica'nın çıkmasına geldi. bizim çirkin altının olduğu mezarı bulmak için her yana koşarken metallica çıktı sahneye. gece de olmuş bu arada. herkes kayıt cihazlarını çıkardı ve başladı dinlemek yerine kaydetmeye. çok saçma bir şey lan bu, müzik dinlemek için geldiklerini iddia edip görüntü çekmek nasıl iştir lan. sahneden daha parlaktı sahne önü. hayır, hatıra kalsın istiyorsan yine, müzik kalsın hatıra, sahneye arkanı dönüp fotoğraf çektirmeler, sevdiğim şarkıları kaydetmeler falan, gerzekçe bir durum. görüntü istiyorsan git bi yerden klibini indir izle. yani demem o ki, bu yüzden tam bir konsantrasyon sağlayamadım konser boyunca. o fotoğrafçı züppeler yüzünden.
pehh, nerede kalmıştım, bu benim ikinci metallica konserim. 90'ların başındakinde istanbul'da olsam bile gitmezdim sanırım. sanırımı geçtim, gitmezdim. o insanlar acayip insanlar. her zaman takdir etmişimdir. 1 gece önceden tribünlerde yatanlar, sahne önünde pena, havlu kapma yarışmaları, yumruklaşmalar falan, gerçek hayranlık bu olsa gerek. bu sefer inönü'nin beleş tepesi bile boştu. işte konserden sonra bi bis yapıldı, avrupa'nın en iyi hayranları denildi ve gidildi. güzeldi. bir metallica konserinin ayrıntılarını bir metallica manyağı yapmalıdır, ben değil.
en son tespitim şudur ki, bu tür festivaller insanları resmen parasal durumlarına göre sınıflandırıyor. çok paralılar ve hayranlar sahne önü ve vip, paralılar saha içi, az biraz parası olanlar ve hayranlar kapalıların sahneye yakın kısmı, parasızlar ve hayranlar kale arkası. rock'n coke bu yüzden daha iyiydi. stad konserlerinde bu kadar farklı bilet fiyatlarının olmasını kınıyorum.
ama türkiye'ye radiohead gelse, sahne önü bileti için gerekirse arabamı satarım, o derece.
aslında rock'n coke'larda ortamın en marjinal tipleri her zaman çöpçülerdi. herkes zaten yeterince ilginç giyinince, çöpçüler marjinal kalıyordu. bu festivalde ise böyle bir şey yoktu. gerçi gömlekle metallica konserine gelenler de vardı hani.
4 yorum:
Bilseydim birkaç roketatar füzesi yollardım.Boklu metalcilerin Esctasy of Gold ve Mr Sandman gibi klasiklere tecavüzü bitmek bilmemiş demek ki.Yavşak bir de bayrak açıp tribünlere oynuyor.
Vah dünyanın ve ülkenin geleceğine.
Sen de üstüne alınıp cins cevaplar verme!! Sen kayıp kuşaksın geniş düşün!!
ben artık kurtuldum kaybolmaktan, az kaldı :)
metallica'yı 15-16 yaşındaki kızlar dinliyor. o kadar düştü. salla...
Radiohead! Arabalar kurban murban olsun!
çocuğumu keserim! o derece!
Yorum Gönder