"doğmamış olmayı hiç istedin mi?" diyerek başlıyor romanına palahniuk. bu cümlenin nedenini ancak son kısımlarda anlayabiliyorsunuz.
öğğk casey namlı kişinin(neden öğğk lakabını aldığı da anlatılıyor) büyükannesini bir gün yolda yürürlerken bir karadul ısırır. tüm süreç böylece başlar. büyükannesi onu yardıma yollarken gerçek babası ile tanışır! geçen süreçte öğğk, önce örümceğe ısırtır kendini, sonra yaşadığı kasabanın çölündeki deliklere kollarını ve bacaklarını sokarak ısırtılacak ne kadar hayvan varsa her yerini ısırtır. öyle ki, yeni bir tür kuduz yaşar vücudunda ve o kasabadaki çocuklara bunu bulaştırmaya başlar. akabinde zengin olmanın da yolunu öğrenir ve 1800'lerden kalma altın madeni paraları bulur! diş perisi olur. büyür ve babası olduğu sandığı kişi ona şehre gittiğinde yaşacaklarını tek tek anlatır. hepsi bahsettiği şekilde olur. çapışma partisine katılır ve talihsiz echo ile tanışır. en sonunda yanan kütüklerle dolu bir araçla hızla köprüden aşağıya uçar. cesedini asla bulamazlar ve yeni bir fenomen haline gelir.
son bölümden hiç bahsetmeyeyim, tamamen süpriz çünkü. ama yazılış tekniği ilginç. "bir gün herkes 15 dakikalığına meşhur olacak" lafı vardır ya, palahniuk şöyle der;
"bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü birinin yanına oturacak!"
tüm kitap, tv belgeseli tadında yazılmış. içinde yine bir sürü ilginç ayrıntı var. salgın hastalıkların, kurt adamların, diş perilerin, noel babaların, paskalya tavşanlarının tarihi var. bahsetmemem gerek son bölüm ise gerçekten çok iyi yazılmış. o bölümde dövüş kulübü tadı gerçekten var. öğğk yedi bela casey hakkında çocukluğundan başlamak üzere herkes sırayla kameraya konuşuyor. onunla 15 dakika laflayanlar bile konuşuyor. hatta oldukça popüler biri haline geldiğinde onu tanımayanlar bile onun hakkında konuşuyor ve roman belgesel tadında sona eriyor. kitabın tamamında bir dövüş kulübü, tıkanma, gösteri peygamberi tadı yok. baştan sona bir çırpıda okuyamayabilirsiniz. ama tekinsiz'den daha güzel.
6 Ekim 2010 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
...
ilet:
ytravisbickle@hotmail.com
en sevdiğim yazılarım
1- stanley kubrick ve savaş sanatı
2- tanrı, şeytan ve her şey hakkında
3- mesih, deccal ve armageddon savaşı
4- hepimiz öleceğiz!
5- anormal düzeyde ilişki yaşayan insanların bilmediği gerçekler
6- quentin taratino'nun arka koltuk sendromu ve winston wolf
7- new amsterdam'dan new york'a ve saint peter
8- haberin yok, ölüyorum
9- bursa hakkında bilmediğiniz gerçekler
10- çizgilere basarak yürümeye çalışan insan
11- olasılık çiftler, gerçeklik katmanlar halindedir
12- ebedi rekabet
13- kuş sütüyle beslerim seni
14- tembellik hakkımız, söke söke almalıyız
15- tek eşliliğin insan doğasına aykırı olması
16- hazza ulaşmak ne kadar zor ulan!!
17- kafaların güzelliği
18- judith vs holofernes
2- tanrı, şeytan ve her şey hakkında
3- mesih, deccal ve armageddon savaşı
4- hepimiz öleceğiz!
5- anormal düzeyde ilişki yaşayan insanların bilmediği gerçekler
6- quentin taratino'nun arka koltuk sendromu ve winston wolf
7- new amsterdam'dan new york'a ve saint peter
8- haberin yok, ölüyorum
9- bursa hakkında bilmediğiniz gerçekler
10- çizgilere basarak yürümeye çalışan insan
11- olasılık çiftler, gerçeklik katmanlar halindedir
12- ebedi rekabet
13- kuş sütüyle beslerim seni
14- tembellik hakkımız, söke söke almalıyız
15- tek eşliliğin insan doğasına aykırı olması
16- hazza ulaşmak ne kadar zor ulan!!
17- kafaların güzelliği
18- judith vs holofernes
Sayfalar
telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder