heyy!!! heyecanlı mısın?!

korkma, okudukça geçer!

8 Mart 2010 Pazartesi

lewis carroll

rivayete göre küçük kızları kucağına alıp onlara hikayeler anlatmaya bayılan, papaz adayı bir kişiymiş bu insan evladı. biraz problemli bir kişiliktir, matematik proförörüdür ve bol bol magic mushroom çiğnemişliği olduğu söylenir. küçük kızları bu mantarı çiğneğip mi kucağına alıyordu yoksa çiğnemeden mi bilemeyeceğim. ama kendisi bildiğin manyaktır ve hatta pedofilidir. öyle ki, küçük kızların dışkısını koklayıp zevklendiği söylenir. belki inanmazsınız ama jack the ripper olduğu da yazılagelir!

ama insanlığın tarihine bu yönleri ile girmemiştir elbette. bir arkadaşının alice adlı kızına yazdığı alice harikalar diyarında adlı enfes hikayesi ile sadece yazıldığı zamana değil, yüz yıl sonrasına ve hatta belkide yüzlerce yıl sonrasına da hitap edebilmiştir. jefferson airplane'nin white rabbit'ine ilham kaynağı olmuştur. bir hapın bizi büyüteceğini ve bir hapın da küçülteceğini anlatırken grace slick, en sonunda da bir kızıl kraliçenin ağzından bize öğüdünü verir. "besle kafanı, besle kafanı!"
lewis carroll 19. yüzyılın neredeyse bütününde yaşamış bir insandır. o zamanlar meşhur afyon yılları. insanlar özel afyon çekilen yerlerde sürekli olarak uyuşturucu çekiyor. grace ablamız da bu şarkıyı mantarın, esrarın bol çekildiği zamanlarda yazmış. böyle bir hikaye ve şarkı için başka türlü şeyler yiyip içmemek gerekiyor anlaşılan! gerçi vakti zamanında depresyon tedavisi için insanlara eroin verildiği ve bu kapsüllerin eczanelerde satıldığı bilinirse, lsd'nin uzun süre tedavi amaçlı kullanıldığı hatırlanırsa, ingilizlerin hindistan'da ürettiği tüm afyonu çin'e sattığı ve tüm çin'i afyon bağımlısı yaptığı öğrenilirse(sebebi bildiğin çay satışı aslında) insanlar ile uyuşturucu maddeler arasında çok çok uzun süreden beri duygusal ve maddi bir ilişki olduğu da görülebilir aslında!
neyse, tim burton'ın sweeney todd: the demon barber of fleet street ve charlie and the chocolate factory adlı filmlerinden sonra johnny depp ve helena bonhem carter ile beraber çektiği üçüncü film olan alice in wonderland berbatın da ötesinde. basbayaa kötü lan. değişik olacak diye oldukça sıradışı bir hikayeyi çok boktan hatta narnia günlükleri seviyesine getirmek ayrı bir beceri mi istiyor ne! alice'i oynayan kız çok kötü, filmi helenacığım ile johnny depp bile kurtaramamış.
not: fotoğraflardaki kız lewis carroll'un uğruna bu hikayeyi yazdığı küçük alice. diğeri ise gördüğünüz üzere lewis carroll'un kendisi.

6 yorum:

Volkan dedi ki...

peki charlie and the chocolate factory mi alice in wonderland mı? hangisinin filmi daha iyiydi?

gerisi önemli değil... dedi ki...

charlie and chocolate factory. en azından o filmin eski bir hikayesi var mı bilmiyorum. direkt filmi seyrettiğimden daha iyiydi diyebilirim. orada da helenacığım çok yşlanmış görünüyordu. burada da çok şişko görünüyor.

Dalina RAKICIZADE dedi ki...

Alice ufalsın da cebime girsin, poza bak yahu; ah bu kadınlar! Ah biz!

gerisi önemli değil... dedi ki...

valla herif manyak, alice'in suçu yok.

Dalina RAKICIZADE dedi ki...

o da olur..

gerisi önemli değil... dedi ki...

o da olsun :)

Related Posts with Thumbnails

...

ilet:

ytravisbickle@hotmail.com

Sayfalar

telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.