heyy!!! heyecanlı mısın?!

korkma, okudukça geçer!

12 Mart 2010 Cuma

waterloo savaşı

ingilizlere karşı kıta ablukası başlatan napoleon, ablukayı delen rusya'ya karşı saldırıya geçer ve rus general kutuzov'un sürekli geri çekilme taktiği yüzünden en sonunda büyük bir mağlubiyet alır. kutuzov beserabya'da da aynı taktiği uygulamış ve osmanlı askerlerine atlarını yedirmiş bir generaldir.

napoleon, bu mağlubiyetten sonra kurulan altıncı koalisyon ordularına da yenilir. rus askeri paris sokaklarında dolaşmaktır. en sonunda elba'ya sürgüne yollanır. galip devletler ise viyana kongresi'ni toplamış ve avrupa'ya yeni bir şekil vermek üzeredirler. konferans devam ederken napoleon'un elba'dan kaçtığı haberi viyana'da bomba etkisi yaratır.

napoleon'un kaçmasından sonra fransızlar da garip davranırlar. mesela marsilya'ya çıktığında bir gazete "cani marsilya'da" diye başlık atar. ertesi gün aynı gazete "marsilya'da ki askerleri ele geçirdi" diye yazar. çünkü eski askerleri akın akın onun peşine düşmüş ve parise doğru yola çıkmışlardır. malum gazete napoleon'un paris'e girdiği gün ise "kahramanımız nihayet paris'e vardı" diye büyük puntolarla olayı fransızlara duyuyor.
neyse, ingiliz general wellington, ordusuyla beraber fransa'nın kuzeydoğusuna doğru saldırmayı düşünürken napoleon onlara belçika'da bir engelleyici saldırıda bulunmuş, sonrasında bu waterloo savaşı'na dönüşmüştür. yedinci koalisyon kurulmuştur ve prusyalılar da blucher komutasında ingilizlere yardım için yola çıkmıştır. ama hala daha waterloo'ya varamamışlardır. napoleon'un kendilerini daha önceki koalisyon savaşları sırasında madara etmesini gururlarına yedirememişler ve intikam için yola çıkmışlardır. prusyalıları geri püskürtmek içinse grouchy hazır beklemektedir.

18 haziran 1815'de savaş başlar ve hızla devam ederken artık iki tarafta önemli kayıplar verir duruma gelir. fransız topçusunu çamur, süvarisini ise ingilizlerin kare savunması perişan etmiştir. ancak ingilizler de berbat haldedir ve çok ağır kayıplar vermişlerdir. savaşı kaybetmek üzeredirler. wellington o ünlü lafını söyler;

"ya gece gelmeli, ya da blucher."
gelen blucher komutasındaki prusya süvarileridir. fransız hatlarına şimşek gibi dalarlar onları iki parçaya ayırırlar. kıyasıya bir savaş başlar. yorgun fransızlar kaybeder. napoleon kaçar.

prusyalıların yolunu kesmesi beklenen grouchy savaşa dahil olamaz. çünkü napoleon'dan emir beklemektedir. oysa napoleon, waterloo'ya gelmesi için emri ulakla yollamış, ancak emir ona ulaşamamıştır.

bu savaş dünyanın kaderini 1. dünya savaşına kadar belirleyen, sonucu derin etkilere yol açan bir savaştır. victor hugo'nun da dediği gibi "waterloo bir savaş değildir. dünyanın yüzünün değişmesidir."

tarihte sezar'dan, hannibal'den, büyük iskender'den daha fazla savaş kazanmış olan napoleon, son savaşında mağlup olur.
savaştan sonra napoleon amerika'ya kaçmayı düşünürken kararsız kalır ve o sırada yakalanır. artık yolu st. helena'ya düşer. fransızların sonu ise belirsizdir.

napoleon ölürken şu ünlü lafını da söyler;

"ordunun canı cehenneme."

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails

...

ilet:

ytravisbickle@hotmail.com

Sayfalar

telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.