bob dylan'ın kadınları

bob dylan hakkında internette basit bir arama yapınca bile, rusya göçmeni yahudi kökeninden haberiniz oluyor(yine böyle bir rus yahudisi atom bombasının formülünü çalıp stalin'e hediye etmiştir, ayrı yazı konusu!). üstelik kendi otobiyografisinde türk atalarından da bahsetmiş. bir kısım dedesi kars-kağızman'lıymış. yani kağızman'a bob dylan bile ısmarlanmış!

ama ben size dylan'dan daha az bahsedeceğim. önce suze rotolo. kanat atkaya'nın bir yazısında okumuştum, oradan devam edeyim. suze rotolo, dylan'ın ikinci albümünü freewheelin'ini yaparken albümün kapağındaki kızdır. yani; dylan'ın pilici! dylan daha şöhret olmadan önce girmiş hayatına. o 17, dylan 19 yaşlarında. suze'un ana-babası new york'un ateşli komünistlerinden. dylan'ı pek sevmemişler. dylan'n da onları sevmemiş! hatta anası hakkında sonradan pişman olacağı bir şarkı da yapmış. kızın birikimi feci etkilemiş bizim şarkıcı parçasını! ailesine rağmen aşk kapıyı çalmış bir kere. yapacak bir şey yok. gönüllerince yaşamışlar bir süre.

hah neyse, ikinci albümün kapağında kalmıştık. fotoğrafçı gelmiş evlerine. demiş dylan'a, "giy şu döküntü ceketi, sokağa çıkalım." kız da bir palto geçirmiş sırtına. hava soğuk, yerler hafiften kar, dylan üşümüş harbiden, kız da üşümüş ve dylan'ın koluna girip omzuna koymuş başını. o anda deklanşöre basılınca müzik tarihinin en bilinen albüm kapaklarından birine imza atılmış.

elbette dylan'ın şöhreti artınca, suze dayanamamış ve basmış tekmeyi dylan'a. italya'ya kaçmış. bu acıya dayanamayan dylan ise şarkı üstüne şarkı yapmış. new york'a geri geldiğinde de bir daha birlikte olmamışlar. herkes kendi yoluna gitmiş. suze daha sonra ver elini küba yapmış. fidel ile tanışmış. kendi otobiyografisini yazmış. ama naparsa yapsın 'dylan'ın pilici' ünvanından kurtulamamış. buna rağmen, yaşın da etkisiyle herhalde, keyfi yerinde. geriye dönüp baktığında o kızla konuşma şansı edinse "keyfine bak" dermiş. doğru demiş. keyfine bak suze rotolo.

bir de marianne faithfull vardır tabii. bu marianne faithfull, marianne faithfull kırmızısı adlı renge ismini veren hatundur. hani kadın terk edildiğinde yanaklarında, kasıklarında kırmızılık oluşur ya, hah işte marianne faithfull kırmızısı odur. mick jagger kendisini siktir ettiğinde oluşmuştur herhalde. genel yorum tam rolling stones'u dağıtacakken, ahmet ertegün'ün jagger'ı uyarması ile terkedilmiştir. gruptan keith richards ve brian jones ile de yattığı söylenir! hatta grup yaptığı da! bilinen en ünlü groupielerden birisidir.

neyse, yorumla.net'de yazdığına göre dylan'ın bir ingiltere turnesi sonrasında, marianne faithfull ona yakın olabilmek için otele gider ve bir köşeye çekilir. onun dikkatini çekmek için uğraşırken dylan bir tuvalet kağıdı ile uğraşmaktadır ve bir şeyler yazmaktadır. faithfull tüm ümidini kaybetmiş bir şekilde ona ne yazdığını sorar. aldığı cevaba şaşırır. çünkü dylan onun hakkında bir şiir yazmaktadır. o gece dylan ona kur üstüne kur yapar. yeni albümü dinlerler. ama faithfull korkar. çünkü hamiledir ve 1 hafta sonra evlenecektir! o gece dylan ile beraber olmaz, ama tuvalet kağıdına kendisi için yazılan şiiri de asla okuyamaz. marianne daha kendi şarkılarını yapacak ve hatta istanbul'da bile konser verecektir.
edie sedgwick vardır birde. factory girl'ü seyredenler bilir hayatını az çok. o filmde, hep terkedilmiş ve bu yüzden yolu intihara kadar giden bu kadını sienna miller oynar. işte onu terkedenlerden birisi de dylan'dır. rivayete göre dylan'dan çocuk da aldırmış. gerçi filme göre dylan'ın onu terk etme nedeni andy warhol'dan bir türlü kopamaması.

joan baez'i sevmem lan, yazmayacağım...