heyy!!! heyecanlı mısın?!

korkma, okudukça geçer!

18 Aralık 2007 Salı

hasan şaş

galatasaray a ilk geldiğinde bir türlü sevemediğim bir topçuydu. aslında biz onun yerine baliç i almaya niyetlenmiştik. ama baliç feneri tercih edince bizde ankaragücü nden hasan şaş ı almıştık. neyse; ayağında topu tutar, sağa döner, sola döner, çalım atar ve topu kaybederdi. harbiden sinir bir topçuydu. uefa finalinde sonradan oyuna girdi. kafasında hala saç vardı. ama kupaya giden yolda istanbul da bologna ya attığı bir gol vardır.

emre-okan-suat üçlüsünden biri değildi. takımın direkt elemanı da değildi. ama o kupanın alınması hasan şaş ı, hasan şaş yaptı. ertesi yıl hakan şükür ve arif erdem in takımdan ayrılması ile beraber ve birazda lucescu sayesinde direkt oynamaya başladı. kafasındaki saçları kazıttı. ve cl 2. tur gruplarında ac milan deplasmanında hagi nin orta sahadan kullandığı serbest vuruşa ceza sahası yayından yaptığı koşu ile penaltı noktasında vurduğu kafayla golü atması, gözlerimin açılmasını sağladı. bu adam harbiden hırslıydı. birde meşhur 1-2 kaybedilen ankaragücü maçından sonra dediği "şampiyonluğu takım olarak pek istemedik. bazı arkadaşlarımızın vurdumduymazlığı şampiyonluğa maloldu" lafı ile iyice gönlümde yeretti. ama, ama kadıköyde 4-4 biten bir kupa maçında, skor 3-1 iken orta sahanın solundan aldığı topla tüm feneri çalıma dizip attığı gol, artık hasan a çalım attığı için de kızamamama neden olmuştu. hasan dı o ya, daha ne. ama, ama bir real madrid maçı vardırki dillere destan. ilk yarı 0-2. helguera ve biri daha atmış golleri. ikinci yarı başladı. fakyel sağdan topu bir kesti, hasan gelişine bir vurdu ve gol. harbiden gol. hasan sonra gitti reklam panolarını tekmeledi. yüzündeki hırs inanılmazdı. ve o hırs sayesinde maçı 3-2 aldık. hala inanılmaz gelir o maç bana. gerçekten inanılmazdı.

ertesi dahaki sene takımda artık hiç kimse yoktu. tek yıldız oyuncu, aslında henüz yıldız bile olmayan hasan şaş tı. belki o da kendini gösterebilse avrupa ya giderdi. çünkü o takımdan avrupa ya gitmeyen oyuncu kalmamıştı. ve o sene, 2001-2002 sezonu fenerbahçe ye 7 kişi ile 1-0 yenildiğimiz maçta, tuncay ın saçlarından tutup onu yere indirerek kırmızı kart gören oyunculardan biriydi. kızamıyorsun yine ya. "şaş tır, yapar, helal olsun" diyorsun. o sene takım cl de 2.tur gruplarına kaldı. ilk 5 maç berabere bitti. son maçta barça yı yensek bir çeyrek final daha yapardık. ama elindeki en iyi 2 oyuncudan biri olan sergen in sakatlanması takımı çeyrek finalden etti. roma da dayak yediğimiz maçta sinirlerine nasıl hakim olduğunu hala düşünürüm. berkant, ayhan ve emre aşık ın feci tartaklandığı o maçta sakin sakin durmuş işte. maçtan sonra roma teknik direktörü capello "hasan gibi bir oyuncu nasıl bu takımda oynuyor, şaşırdım" demişti. hey gidi günler hey. takımdık o sene. kiralık oyunculardan kurulu bir takım.

neyse, hasan bir evvelki sene reklam panolarını tekmelemişti, o senede cam çerçeve indirdi. bileği kesildi. bi süre bu yüzden oynamadı. ama o takım, o sene şampiyon oldu. şampiyonluk hasan sayesindeydi. bir evvelki senenin üzüntüsü takımı şampiyon yaptı. ve dünya kupası geldi. brezilya ya gol attı. sevinmedi bile. kupanın yıldızlarından birisi oldu. türk futbolu denilince adı hakan şükür den bile önce anılmaya başladı. hatta afrika da adına deyim bile çıktı (yavaş yavaş hasan şaş).

ertesi sene avrupa ya gidemedi veya gitmedi. beşiktaş ın 100. yılıydı. ali sami yen de oynanan ve üzülmez in garip golüyle kaybettiğimiz maçta kendisine yapılan faule itirazı aynen ibb maçındaki gibiydi. yine çıldırmıştı. gerçi ali sami yen e giderseniz en basit maçta bile hafiften onun deliliğini görebilirsiniz. adam böyle ya. kabul etmek lazım. yüzündeki hırs onu çirkin göstermiyor.

neyse, o sene fener taraftarları ona olan düşmanlıklarını gösterdi ve 6-0 lık maçta kafasına yumurta attı. maç 6-0 bitti. o maçla ilgili aklımda kalan skordan ve olaydan başka bir şey yoktur. galatasaray için kayıp geçen 3 yılın ardından son hafta kazanılan şampiyonlukta ise hakan şükür hikayedir. romanın baş kahramanı hasan şaş tır. o son 15 dakikada bu taraftar onun yüzü suyu hürmetine şampiyonluğu kutladı. adam istediği zaman bu takımı çatır çatır şampiyon yapıyor arkadaş, gerisi boş. hasan şaş gibi topçun varsa, düşünmeyeceksin. isterse 5 maç oynamasın, ceza alsın, umursamayacaksın. yüzündeki hırsı takıma yansıtsın yeter. bu takım havada karada şampiyon olur. hakan şükür ün artık futbolu bırakması gerektiğine inanan ben, hasanım göktanım şaşımın 45 yaşına kadar top oynamasını istiyorum ya. galatasaraydan ayrılmasını hiç istemiyorum. onsuz sami yen in tadı olmaz. "ulan şimdi napacak acaba, dur hasan a dikkat edeyim", "a siktir, hasan çok sakin", "lan lan lan, çalım atmadı, pas verdi", "yuh be hasan, orada da çalım atılır mı? öküzsün olm sen öküz" demek istiyorum. bırakmasın hasan bizi. bir daha ona "fellah" da demeyiz. harbi bak!

11 Aralık 2007 Salı

aşk

aşık olan, hisseden kalp mi yoksa insan mı? yoksa kalp, adrelanine bağlı olarak yüksek miktarda kan mı pompalıyor? heyecan artıyor. aşk heyecan değil mi? o zaman heyecanı duyduğumuz şey adrenalin ve biraz endorfin, yani mutluluk hormonu.

mutluluk hormonun yapayları da var. morfin ve eroin. şimdi karnının açıktığını hissettiğinde midenden ses gelir. acaba midenden neden ses gelir? aç olduğun için mi yoksa vücudun besine ihtiyacı olduğu için mi?

bu durumda aşk, insan mutsuzluğunun bir yansıması olmasın sakın. mutlu olmak için mi aşık oluyorsun? o zaman mutlu olmak için başka şeyler de var. zaten eroin ile aşk arasında bir fark var mı? ikiside bağımlılık değil mi? ikisindende kurtulmak için eninde sonunda çaba göstermiyor musun?

o zaman hepsini sil ve başa dön. acıkan insan mı yoksa karnı mı?

neyse, gerçeği nedir bunun?

aşk, kişilerin üreme iç güdüsü ile orantılı bir durumdur. neslin devamı için seçilen bireyle birlikte olmaktır. başka hiçbir şey değildir. o yüzden; yüzyıllarca düzenli ve dengeli beslenmiş nesiller güzel olur ve birbirlerini bulurlar. genlerini bir sonraki nesle mükemmel şekilde aktarırlar. hayvanlarda bile bu durum görülebilir. dişiler güçlü erkekleri geçer ve türünün en mükemmel şekilde devamını sağlarlar. insanlarla hayvanlar arasıdaki aşkın farkı ise insanların yüzyüze sevişmesidir. eşcinsel aşıklar bile bu duyguyu evlat edinerek kapatmaya çalışıyorlar.
Related Posts with Thumbnails

...

ilet:

ytravisbickle@hotmail.com

Sayfalar

telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.