heyy!!! heyecanlı mısın?!

korkma, okudukça geçer!

8 Kasım 2010 Pazartesi

rüya vs ölmek ben kendim uzaylılar ve vampir cinler

dün gece ultra süper hiper bir rüyalar bütünü gördüm. birbirinin peşi sıra, harikalar silsilesi gibi. başlayayım;

bursa'da uludağ'dayım ve bir grup insanla birlikte kaçıyorum. şehri alev almış, bizim peşimizdeler. hamilelerin olduğu bir grubu, dağda ayva ormanının orada bıraktık(elbette gerçekte ayva ormanı yok). sonra vadiye indik ve başka bir grup insanla buluşup ne yapacağımızı görüştük. iki kişi hamileleri almak ve güvenli bir yere götürmek için anlaştık, yola çıktık ve ormanın içinden geçerken bizi kovalayan kişilerle karşılaştık. bu kişiler uzaylıydı ve bizi etkisiz hale getirmek için şok tabancası benzeri aletleriyle bize kablo fırlattılar ve kabloların ucu, bizi meme başımızdan bizi yakaladı. uyandığımızda bir mahzendeydik ve mahzen su doluydu. uzaylılara görünmemeye çalışarak hamilelerin olduğu yere doğru gitmeye karar verdim. baktım karşıdan biri geliyor ve fakülteden ev arkadaşımı gördüm. "sus" dedi ve kendimizi suların içine hareketsiz bir şekilde bıraktık. uzaylılar yanımızdan gidince o mahzenden kaçıp hamileleri kurtardık ve onları ilk ayrıldığımız yere getirdik. o esnada gülüp eğleniyor ve uzaylılarla dalga geçiyorduk. işte "koskoca uzaydan sen kalk dünyaya gel, süper teknolojin olsun, ama yakaladıklarını doğru düzgün bir yerde bile tutama, ne salakmış lan bunlar" diyorduk ki yanımızdaki siyah sakallı ve siyah uzun saçlı bir eleman "aslında bize o kabloları fırlattıklarında biz öldük, suyun içinde bizi bir süre tutarak zombileştirdiler, hepimiz zombi olduk, çok zekiymişler" dedi ve ben uyandım. akabinde tekrar uyuduğumda bu sefer doll adlı bir cinle sohbet ediyordum.

hani cin diye bir film vardı ve sözleşme imzalatıp isanların canına el koyuyordu. hah işte bu doll, o filmdeki cinmiş ve bize dokunmamış. piyasaya başka bir musallat olmuş, herkese sözleşme imzalatıyor. liseden bir arkadaşıma da sözleşme teklif ettiğinde "ben o hatayı bir kez yaparım, doll'den tecrübeliyim" diyor. bana geldiğinde doll'ü gösterip, "yemezler yavrum" diyorum. o ara otobüse bineceğim ve şoför benim cinlerle konuştuğumu görünce "müslman mısın" diyor. "elbette" diyorum. bana besmele çektiriyor, fatiha ve bir zammı sureden sonra müslüman olduğuma kanaat getirip otobüse alıyor.

otobüsten indiğimde bu sefer doll ile beraber bir vampir filmi seyrediyoruz. ha, doll sürekli takım elbiseli ve siyah güneş gözlüklü. ilk filmde vampirler herkesi ısırıyor falan. devam filminde ise ilk filmde oynayan oyuncular gerçek hayattaymış gibi karşımıza çıkıyor ve gerçek hayatta, aynen filmde olduğu gibi kanları emiliyor. sonra bir bakıyoruz, filmdeki her şey, bu sefer gerçekten gerçek hayatta oluyor. bu sefer film falan yok ve oyuncuları gerçek hayatta vampirler kanlarını ısırıyor. işte kadın oyuncu ağlak bir vaziyette banyodan çıkıyor ve "şimdi kapıyı açtığımda vampir küçük kızımın kanını emiyor olcak, hiçbir zaman yetişemeyeceğim, kanını emmesini engelleyemeyeceğim" diyor. sonra ağlayarak kapıyı açıyor ve doll ile ben onun ardından odaya giriyoruz. vampir, küçük kızın şah damarına dişlerini geçirmiş ve kan emiyor. ama ortalıkta kan falan yok. üstelik kız gülüyor hala. kadın birden cesaretleniyor ve vampire saldırıyor. doll ile ben de biz kazan çıkarıyoruz ve vampirin yalvarmalarına aldırmadan onu gümüşe boğuyoruz ve vampiri filme geri gönderiyoruz. birden dışarıdan araba patinaj sesi geliyor ve bir vampirin kaçtığını görüyoruz, gümüş mermilerimizi arabanın arka camından vampinin ensesine gönderiyoruz. akabinde kendimi sahnede buluyorum ve doll ile beraber en iyi erkek oyuncu ödülünü paylaşıyoruz.

sonra alarm çaldı. uyandım...

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails

...

ilet:

ytravisbickle@hotmail.com

Sayfalar

telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.