4 ay önce taşındım. mekanı söylemeyeyim, ama yeni mahallem ilginçliklerle dolu.
- elektrik, su abonelikleri üzerime almaya gittiğimde şokla karşılaştım. elektrik 1200, su 800 tl borç olmuş. "neden kesmediniz" diye sorunca görevlilere "kesemiyoruz ki" cevabını aldım. polissiz gidemiyorlarmış. bence abartıyorlar, o kadar değil.
- yazın kavga döğüş sesleri bol oluyordu. bir keresinde karı koca ingilizce kavga ediyordu. abarttığımı sanmayın sakın, bildiğin ingilizce. sanırım afrika kökenli yurttaşlarımızdılar.
- yine yazın pencere önünde sigara içerken başka acayip sesler de duydum. sanırım karı koca veya sevgililer sevişiyordu ve kadının çığlığı geniş bir alanda yankılanıyordu.
- "sizin mahalle üzerinde helikopter gördüm, gene operasyon yapmışlar" sözünü yoldan geçenler bile söyler oldu. mahalle merkezi nispeten karışık olabiliyor ama sokakda bir durum yok. gerçi evin dibine bonzaiye hayır diye pankart astılar. işte bunlar hep böyle şeyler.
- sokak feci dar. ev alma komşu al derler ya hani, ev alma sokak al diye cevaplarım ben bu sözü. araba park etmek büyük mesele. park ettiğim yerde iki günden fazla araba kalamıyor. mahallenin kadınları hemen "burası benim evimin önü çek arabanı" diyorlar. kendi kapımın önüne çeksem yol tamamen kapanır bu arada.
- sokak ahalisi tüm yaz dışarıda sabahladı. bana ilginç geldi.
- sokakta kiralar taş çatlasa 1000 tl. iyi kötü 500-750 arası ev bulabilirsin. ama 5 dakika mesafemizde kocaman bir rezidans var ve benim duyduğum bunların aylık aidatları 15.000 tl'ymiş. zengin fakir iç içe yaşıyoruz. sokak varoş ama 5 dakika mesafede sinema ve migros var!
- mahalle merkezinde damacana su arıyorum. hanım "7,5 ph'dan büyük olsun su" dedi. bi sucuya girdim ve "ph kaç" dedim. dükkan sahibi ters ters yüzüme baktı ve "amacın ne senin birader" deyince "yok ağbi bir amacım" demek zorunda kaldım. adama hak verdim.
- neredeyse istanbul'un göbeğindeyim. 40 km mesefesi olan işime belediye otobüsüyle 40 dakikada gidiyorum. otobüs durağı yürüme 10 dakika mesafede. bu tür mahalleler öyle söylendiği gibi berbat falan değil. rahat rahat yaşanabiliyor. her şeyi abartmamak lazım. yukarıda yazdığım gibi ilginç durumlar olabiliyor. ama o kadar..
22 Ekim 2014 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
...
ilet:
ytravisbickle@hotmail.com
en sevdiğim yazılarım
1- stanley kubrick ve savaş sanatı
2- tanrı, şeytan ve her şey hakkında
3- mesih, deccal ve armageddon savaşı
4- hepimiz öleceğiz!
5- anormal düzeyde ilişki yaşayan insanların bilmediği gerçekler
6- quentin taratino'nun arka koltuk sendromu ve winston wolf
7- new amsterdam'dan new york'a ve saint peter
8- haberin yok, ölüyorum
9- bursa hakkında bilmediğiniz gerçekler
10- çizgilere basarak yürümeye çalışan insan
11- olasılık çiftler, gerçeklik katmanlar halindedir
12- ebedi rekabet
13- kuş sütüyle beslerim seni
14- tembellik hakkımız, söke söke almalıyız
15- tek eşliliğin insan doğasına aykırı olması
16- hazza ulaşmak ne kadar zor ulan!!
17- kafaların güzelliği
18- judith vs holofernes
2- tanrı, şeytan ve her şey hakkında
3- mesih, deccal ve armageddon savaşı
4- hepimiz öleceğiz!
5- anormal düzeyde ilişki yaşayan insanların bilmediği gerçekler
6- quentin taratino'nun arka koltuk sendromu ve winston wolf
7- new amsterdam'dan new york'a ve saint peter
8- haberin yok, ölüyorum
9- bursa hakkında bilmediğiniz gerçekler
10- çizgilere basarak yürümeye çalışan insan
11- olasılık çiftler, gerçeklik katmanlar halindedir
12- ebedi rekabet
13- kuş sütüyle beslerim seni
14- tembellik hakkımız, söke söke almalıyız
15- tek eşliliğin insan doğasına aykırı olması
16- hazza ulaşmak ne kadar zor ulan!!
17- kafaların güzelliği
18- judith vs holofernes
Sayfalar
telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder