heyy!!! heyecanlı mısın?!

korkma, okudukça geçer!

22 Mart 2010 Pazartesi

babil balığı

otostopçunun galaksi rehberi'nde herkes herkesin dilinden anlar. kuşların dilini bile çözebilirsiniz. bunun nedeni ise kulağınıza soktuğunuz babil balığıdır. rehberde bu olay şöyle anlatılır;

"babil balığı, küçük ve sarı renkli olup sülüğü andırır ve büyük olasılıkla evrendeki en garip şeydir. taşıyıcısından değil, onun çevresindekilerden aldığı beyin dalgası enerjisiyle beslenir. besinini sağlamak için bu beyin dalgası enerjisindeki bütün bilinçaltı zihinsel frekansları emer. sonra taşıyıcısının zihnine, bilinçli düşünce frekanslarıyla, beynin onları üreten konuşma merkezlerinden alınan sinir sinyallerinin karışımından oluşan telepatik bir matriks atar. bütün bunların pratik sonucu şudur: kulağınıza bir babil balığı soktuğunuzda herhangi bir dilde söylenen herşeyi anında anlarsınız. aslında duyduğunuz konuşma şablonları, babil balığınız tarafından beyninize aktarılan beyin-dalgası matriksini çözümler."

büyük insan douglas adams kitabında balığın adını sanırım babil'deki dillerin ayrışması olayından dolayı vermiştir. rivayete göre nuh tufanı'ndan sonra insanlar babil'e toplanır ve tanrıya ulaşmak için büyük bir kule yapmaya başlarlar(şemler diker. sitchin'e göre bahsedilen şemler günümüzde uzaya çıkmak için kullandığımız füzelerdir. insanlar tanrı olmak istemektedir) ama tanrı bu duruma sinirlenir ve tanrılar kurulunu toplar. karar alınır ve babil'de yaşayan her aileye ayrı bir dil veririlir. bu aileler de, babil de artık yaşam çekilmez bir hale gelince tası tarağı toplayıp dünyanın başka bölgelerine göçerler. işte dünyanın ortak dili, aslında babillilerin kullandığı o dildir. ama tanrı olma hırsımıza yenik düşmüşüzdür.

"ve bütün dünyanın dili bir ve sözü birdi. ve vaki oldu ki, şarkta göç ettikleri zaman, şinar(sümer) diyarında bir ova buldular: ve orada oturdular. ve birbirlerine dediler: gelin, kerpiç yapalım, ve onları iyice pişirelim. ve onların taş yerine kerpiçleri, ve harç yerine ziftleri vardı. ve dediler: bütün yeryüzüne dağılmayalım diye, gelin, kendimize bir şehir ve başı göklere erişecek bir kule bina edelim, ve kendimize bir nam(sitchin'in bahsettiği şey işte bu, nam değil, şem der) yapalım. ve adem oğullarının yapmakta oldukları şehri ve kuleyi görmek için rab indi. ve rab dedi: işte, bir kavmdırlar, ve onların hepsinin bir dili var; ve yapmaya çalıştıkları şey budur; ve şimdi yapmaya niyet ettiklerinden hiç bir şey onlara men edilmeyecektir. gelin, inelim, ve birbirinin dilini anlamasınlar diye, onların dilini orada karıştıralım(tanrı diğer tanrılara sesleniyor). ve rab onları bütün yeryüzü üzerine oradan dağıttı; ve şehri bina etmeği bıraktılar. bundan dolayı onun adına babil denildi; çünkü rab bütün dünyanın dilini orada karıştırdı; ve rab onları bütün yeryüzüne oradan dağıttı."
tanrı otostopçunun galaksi rehberi'nde şöyle der;

"var olduğumu kanıtlamayı reddediyorum. çünkü ispat, inancı inkar eder. ve inanç olmazsa ben bir hiçim."

kişi de cevap verir;

"babil balığı tamamen bedavadan, öyle değil mi? şans eseri evrimleşmiş olamaz. o senin var olduğunun kanıtıdır. öyleyse senin kendi savınla senin var olmadığın kanıtlanıyor."

bunun üzerine tanrı "vay canına, bunu hiç düşünmemiştim" der ve puff diye bir mantık dumanı içinde kaybolur.

(parantez içleri benim yazım.)

2 yorum:

Volkan dedi ki...

DNA'nın kendisini 'radikal ateist' olarak tanımladığını okumuştum. Otostopçunun galaksi rehberini okuduktan daha sonra. Hakkında birkaç şey('kuşkucu somon'u yani) daha okuduktan sonra seriyi tekrar okumak niyetindeyim zaten

gerisi önemli değil... dedi ki...

rehbersiz hayat olabilemez!

Related Posts with Thumbnails

...

ilet:

ytravisbickle@hotmail.com

Sayfalar

telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.