heyy!!! heyecanlı mısın?!

korkma, okudukça geçer!

9 Nisan 2010 Cuma

happily ever after


6x11'de gördüğüm tek şey dess'in hermes olduğudur. hermes tanrıların habercisidir ve tartanos'a(yeraltı dünyası, cehennem) ölüleri götürür. hatırlarsanız bizim 815'i düşmesine sebep olan kişi dess'di. yani cehenneme yeni elemanlar kazandırmıştı! neyse, dess dizinin tanrılarını(herkes yani) iki boyut arasında birleştirecek gibi. onlara boyutlar arasından haber verecek, bilgi alış verişini sağlayacak. yani sawyer juliet'in ölmediğini dess sayesinde öğrenebilir! veya iki boyuttaki iki widmore, dess sayesinde koordineli hareket edebilir. belkide lax'daki widmore'un dess'e bu kadar iyi davranmasının, hatta o çok değer verdiği viskisini paylaşmasının nedeni de budur.

ben lax'daki lostie'ler ile adayı bilen others ve dharma tayfası arasında eninde sonunda bir ilişki olacağını, others ve dharmacıların sayid, sawyer, jack, kate, hurley, jin ve miles'ı görünce bir şeylerin değişeceğine inanmıştım. sürekli 1977'de bulunmayan ikililerin karşılaşması da sinir etmişti beni. ben ile locke gibi. sayid ile roger linus karşılaşsa ya. ama şimdi dess her şeyi çözecek gibi.

uçakta dess ile jack karşılaştığında jack onu tanıdığını söylemişti. biz de "lan tour de stad'da gördün ya" demiştik! anlaşılan stadyumda hiç karşılaşmamışlar. jack diğer yaşantısından bir şeyler hatırlıyor. ama ne hatırladığını tam olarak bilmiyor. çünkü sabiti yok. belkide sabiti dess. sawyer'a her şeyi hatırlatacak olan şey ise juliet olacak. locke'ın sabitinin ben linus olmadığını anladık. belki widmore'dur veya richard'dır. hurley ise libby ile karşılaşınca hatırlayacak. önümüzdeki bölüm zaten hugo üzerinde.

herkesin hayatı temelden değiştiğine göre kate neden değişmedi. belkide üvey babasını öldürmedi. başka bir suçtan aranıyordur. o bankayı gerçekten soymuştur belki. onun sabiti yok. belki aaron.

dan'in babası lax'da widmore değil. eğer bu doğru ise babası kim? adadaki hayatta ise babasının widmore olduğu söyleniyordu. iki boyutta da aynı babaya sahip olmak zorunda olduğuna göre widmore değilse babası richard olmasın? onu da geçtim, şu shannon ile boone üvey kardeşti. penny ile faraday de üvey kardeş. sakın bs ile jacob da üvey kardeş olmasın!(saçma mı oldu, olsun.)

şimdi gelelim kara dumana. manyetik alanda kazara kalan ve gözümüze sokulurcasına nasıl yandığı gösterilen herifin en sonunda kömür gibi olduğunu gördünüz. ya bs'de çok güçlü bir manyetik etkiye maruz kaldıysa ve kömürleştiyse ve gücünden dolayı ölmeyip kara dumana dönüşebildiyse? belkide bunun intikamını alıyordur. ve onu orada tutan güç, yani ada, yani tıpa sadece ve sadece manyetik güçtür. gemilerin, uçakların yön bulamamasına neden olan güç. jacob ise manyetizmayı kontrol edebiliyordur. manyetizma ona etki etmiyordur. belkide bu yüzden bs, adanın batmasını, manyetik etkinin yok olmasını istiyordur.

elois ve widmore 1977'de orada olduklarından her şeyi biliyorlar. bizimkileri de. ve bir plan yapmışlar. her şeyin sıra ile olmasını istiyorlar. ama belki. ama widmore'da karizma falan kalmadı. dess tekrar uyandığında ne yaptığından emin bir şekilde yoluna devam ederken widmore arkasından özürlü gibi baktı. zaten yakında ölür herhalde. yaşı da iyice ilerledi.

şimdi ada sürekli bir kısır döngüdeydi. uçak düşüyor, lostiler adayı tanıyor, widmore'un botu ile faraday geliyor, ben çarkı çeviriyor ve 1974'de gidiyorlar. 1977'de incident oluyor. bu kısır döngü sürekli devam ederken faraday sanki en sonunda bu döngüyü değiştirdi. bombayı patlattılar. böylece iki zaman oluştu. richard'in sun'a dediğini hatırlayın. tüm lostieler gözleri önünde ölmüştü. yani bomba patlatılmadan o kısır döngü devam etseydi eğer the others, dharma ile beraber lostieleri de öldürecekti. ama faraday döngüyü değiştirdi.

ve en sonunda ayaklarında kanat bulunan tanrı hermes, tanrılar arasındaki iletişimi sağlamak için işe soyundu! yanında da penny. sonsuza dek mutlular!

5 yorum:

aşkın dedi ki...

Güzel bölümdü, iyi bağladılar fahat şu bölüme gelene kadar doktorun oğlunun piyanosu, Sawyer'ın bohem hayatı falan kabir azabı gibiydi.
Beteri o 3.sezonda kafeslere kapatıldıkları bölümler.
Anlaşılacağı üzere derdim soruların açıklanması veya bilimsel temele oturmaması değil.
Tatsız tuzsuz oyun ve son dakika golleriyle maç kazanmka gibi mk.
Sündür sündür sonra tek bölümde ''aha böyle böyle oluyor''.
Yani şu diziyi baştan sona izlemeyip gereksiz sahneleri fast forward yapsan hiçbir şey kaybetmezsin.
Eldeki malzemeyle deli dehşet dizi yapabilecekken Türk dizilerine dön.Bir anda x karakter görünüp herşeyi açıklasın.

aşkın dedi ki...

Beğenmiyorsan izleme denirse, ona da eyvallah.İkinci sezonda bir halt olmayacağını anlamalıydım, saflığıma denk geldi.Senaristler sağolsun, iki anahtar vaadine kanan seçmen oldum resmen :(

L dedi ki...

abi kafamı karıştırdığın için teşekkürler.

gerisi önemli değil... dedi ki...

aşkın, sawyer candır :) ben hala adada aklı başında tek kişi onu görüyorum. o kafes sahneleri harbi gereksizdi. 3 sezonda başından sonuna kadar sıkılmayacağın müthiş bir dizi çıkabilirmiş aslında. zaten 2 sezon planlamışlar. daha ilk iki bölümünde çok tutunca 6 yapmışlar. mesela jack i öldüreceklermiş. bıçaklayan kişi ise cristian kılığındaki bs aracılığı ile locke olacakmış. benjamin hiç yokmuş, vs vs. okumuşsundur sende...

gerisi önemli değil... dedi ki...

hocam, lost izleyipte kafası karışmayan insan evladı var mı :)

Related Posts with Thumbnails

...

ilet:

ytravisbickle@hotmail.com

Sayfalar

telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.