heyy!!! heyecanlı mısın?!

korkma, okudukça geçer!

11 Kasım 2013 Pazartesi

can sıkıntısı

"başlangıçta tanrı yeri ve göğü yarattı" diye başlar kutsal kitapların ilki. hakan günday bu yaratma işini nefis bir şekilde anlatır azil'de. "sonunda tanrı sıkıntıdan patlamıştır. buna da big bang denir."

size anlatmak için kasıyorsam eğer bu can sıkıntısını, en baştan anlatmam gerekiyordu. celine "gidilen her on yolun dokuzu can sıkıntısına çıkar" dediğinde boşuna kumar oynamıyordu. insan, temelde ne yapıyorsa can sıkıntısından kurtulmak için yapar. schopenhaur, "can sıkıntısı, birbirini pek az seven insanoğlunun, birbirini aramasına yol açar" der. bu büyük filozofun devrinde arama işlemi için savaşlar kullanılıyor ve bol bol kavga döğüş çıkıyordu. allahtan internet çıktı. bütün savaşları bitirecek olan gerçek internetin ta kendisidir. inanın bana, internet hitler'in devrinde olsaydı eğer hitler olmazdı. abaza bir otuzbirci olarak keyfine bakardı.

insanoğlu temelde tembel bir yaşantı sürerken çalışmayı ve artı değeri keşfetmiştir ve bu süreç din ile beraber devletleşmeye kadar gitmiştir. her şeyin temeli olan tembelliği can sıkıntımız yüzünden terk ettiğimizi düşünüyorum. insanlar deli gibi çalışmadan/ibadet etmeden rahat edemiyorlar. emekli olunca ne yapacaklarını şaşırıyorlar. genelde cami cemaatine katılıyorlar. dinin yılın 354 günü ve günün 5 vaktinde bu kadar kapsayıcı olmasının, tuvalete giderken bile hangi ayağınızı atmaya karar vermenize neden olmasının nedeni tanrının bu işin sırrını biliyor olmasıdır. din hayatımız öyle bir kapsar ki asla sıkılmazsınız. hem zaten sıkıntı şeytandandır. vesveselere kulak vermeyin siz. oysa tek yapmaları gereken tembellik. tembellik hakkımız, söke söke almalıyız. şu karikatürdeki çocuğun dediği gibi, dinimiz amin..

can sıkıntısının başımıza açtığı en büyük bela ise kesinlikle aşktır. bunca yıldır yaşıyorum ve öğrendiğim bir gerçek varsa eğer bir insan canı sıkıldığı için aşık oluyordur. zaten bu yüzden başı beladan kurtulmuyor. sakın bana "yalnızlık can sıkıntısına neden oluyor" demeyin sakın. elli kişilik bir odada bile canınız sıkılabilir ve hatta en fazla tamda o anlarda sıkıntıdan neredeyse patlarsınız. hatta öyle ki utanmasanız "yok mu beni siken" diye bile bağırabilirsiniz. ama bağırmamanızda fayda var. öyle durumlarda hemen ortamı terk edin ve son hız dört duvar evinize sığının. ev mistir, ev güzeldir. pencereleri vardır ve röntgenlemeye yarar. böylece diğer insanlarla da iletişime geçebilirsiniz! sakın bana "can sıkıntısı depresyon belirtisidir" demeyin. freud mu demişti bunu, hmm, bilemeyeceğim şimdi ama yalnız kalmayı beceremeyen insan sosyal olur der. doğrudur. yalnız kalmak bir meziyettir ve herkesin harcı değildir. sosyalleşmemizin nedeni de can sıkıntısıdır schopenhaur'in dediği gibi.

"uff, canım sıkılıyoo" diye sağa sola mesajlar gönderen angut kızlardan sanmayın sakın beni. bu bir denemedir sadece. can sıkıntısı güzeldir, sıkı can iyidir derler hani atalarımız. dostoyevski'yi de atalarımdan biri saymak benim boynumun borcudur mesela. "can sıkıntısı bütün kötülüklerin anasıdır" der büyük sanatçı. ebesinin amına kadar haklıdır hani. alkolü eğlenmek için değil, can sıkıntımızı gidermek için icat etmişizdir.

tutunamayanlar'ın da özüdür can sıkıntısı. selimciğim "can sıkıntısıyla dinleniyorum ancak. sıkılırken dinlendiğimi anlamıyorum. içimin yeni heyecanlarla dolduğunu hissetmiyorum. fakat bilmeden yeni yaşantılara hazırlıyorum kendimi. içimde bir selim ölürken kalan bütün gücüyle yeni selimler yaratıyor" derken hayal kurmaktan bahsediyor bize. newton ccan sıkıntısından ağaç altında yatarken fark eder yerçekimini. sheakspear kesinlikle can sıkıntısından yazdı. kendine yeni yeni hayaller kurdu, yine yeniden yaşadı, yeni selimler yarattı içinde. bu büyük yaratıcılığımızın temelinde de bence kesinlikle can sıkıntısı var. uğraşacak yeni bir şeyler ararken yeni bir şeyler keşfediyoruz işte.

"red kit'in her maceranın sonunda atına atlayıp ufka doğru uzaklaşması bundan, che'nin devrimden sonra küadan ayrılması da. modern anlamda (eşitlik/özgürlük/kardeşlik) adaleti ilk sağlayan fransızlar. fransa'nın en büyük ihraç malı can sıkıntısıdır" diye bağırıyor emrah serbes. doğru söze ne denir, bir şey denmez. alkışlanır.

bunca büyük yazar, bunca yönetmen, iyi ki yazmışlar ve yönetmişler o filmleri. onlarda olmasa ne yapardım bilmem. şaşırır kalır mıydım yoksa ben mi yazmayı denerdim onları. düşünün, hiçbir şey yok. masumiyet'deki gibi, "insan bilmediği bir şehirde, tek başına ne yapar." hiçbir şey. hiçbir şey yapamıyor. kafası koparılmış ördek gibi kalıyor. istanbul'da onbeş milyon insan yaşamasının nedeni de budur işte. kalabalığın içinde kaybolması gibi yoktur. kimse selam vermiyor, kimse kimseyi umursamıyor. aslında tüm şehir sizin. canınızın sıkılması ihtimal dahilinde bile değil..

celine'nin de dediği gibi, film seyredin. can sıkıntınız geçer. thomas mann bilimsel takılır mesela. "tekrarlar insanı sıkar, bu durumda günler zor, yıllar hızlı geçer" der. arakçı teoman'ın şarkısının o meşhur dizelerinin kimden arak olduğunu da böylece gösteriverdim size. hah ha.. hadi dostoyevski'den bir laf daha yazayım; "insanın aklı çoğaldıkça can sıkıntısı artar." bir nevi cehalet mutluluktur demek gibi. bir nevi ama. cehalete biat ederseniz eğer evlenirsiniz, çocuklarını ve torunlarınız olur, geçim sıkıntısı can sıkıntısının yerine geçer ve canınız sıkılmaz.

bunca blog, bunca yazı, aslında hepsinin nedeni can sıkıntısı. yine schopenhauer'e dönelim. o'na göre insan can sıkıntısıyla acı arasında gidip gelen bir sarkaçtır. istediğini elde edemedikçe acı çeker. elde ettiğinde canı sıkılır. (sonra devam ederiz. yazmaktan canım sıkıldı)
--
dün fena sıkıldım akşama kadar
iki paket cigara bana mısın demedi
yazı yazacak oldum, sarmadı
keman çaldım ömrümde ilk defa
dolaştım
tavla oynayanları seyrettim
bir şarkıyı başka makamla söyledim
sinek tuttum bir kibrit kutusu
allah kahretsin, en sonunda
kalktım buraya geldim

-orhan veli-

2 yorum:

juliet dedi ki...

Hey hey! Geç de olsa okudum! :)

gerisi önemli değil... dedi ki...

gözlerinize sağlık :)

Related Posts with Thumbnails

...

ilet:

ytravisbickle@hotmail.com

Sayfalar

telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.