heyy!!! heyecanlı mısın?!

korkma, okudukça geçer!

14 Nisan 2010 Çarşamba

the omen trilogy

serinin ilk filmi roma'da başlar. amerikan büyükelçisi çocuğunu doğum esnasında kaybeder ve karısının ruhu bile duymadan kendisine önerilen başka bir çocuğu evlatlık olarak alır, kendi çocuğu gibi büyütür. ama bu çocuk, çok özel bir çocuktur. bir kadın ile çakalın(!) çiftleşmesi sonucu dünyaya gelmiş olan, şeytanın biricik oğlu, deccal'dir.

tüm satanistler doğumdan itibaren çocuğun yetişmesi için özel çaba harcarlar ve çaktırmadan onu büyütmeye başlarlar. bir doğum gününde bakıcı kendini asar ve böylece esas bakıcımız devreye girer. şeytanın köpeği ile beraber onu şeytana layık bir şekilde yetiştirmeye çalışır. çocuk ilginçtir, kiliseye yaklaştığında çığlıklar atar, hayvanat bahçesine gidildiğinde tüm hayvanlar ondan korkarak kaçar ve birinci filmin sonunda londra büyükelçisi olan üvey anne-babası ölür. ölmeden önceki sahneleri yazmayayım. ilk kez izleyecekseniz gerilin biraz! artık çocuk amerikan başkanının himayesinde büyüyecektir.
film tekrar çekildi ve 06.06.2006'da vizyona girdi. yeni çocuk pek bir embesil görünüşlüydü. iyi bir oyuncu değildi ve sadece rol yapmaya çabalıyordu. gözlerini kısmaya çalışarak damien olunmuyor. ayrıca ilk filmden ayrı olarak bu ikinci filmde rahip çok cins ve arkeolog çok aptal görünüyor. komedi filmi gibi. korku unsuru yok ve sadece seslerle korkutmaya çalışmışlar.
üvey babasını serinin ilk filminde öldüren damien, ikinci filmde ünlü bir sanayici olan üvey amcası tarafından büyütülür ve 13 yaşına gelir. ama hala deccal olduğunu bilmemektedir. çevresini saran deccalseverler tarafından eğitime alınır ve acı gerçeği öğrenir. artık dünyayı ele geçirmesi için önünde duran herkesi kaza süsü verip öldürmesi gerekmektedir. filmin sonunda üvey annesin de deccalsever olduğu anlaşılır. damien'ın kafasındaki 666 işaretini görüp deccal olduğunu anlaması ve göle koşma sahnesi çok çok komikti lan. öyle böyle değil, kız gibi koşuyordu. koskoca veled kız gibi koşar mı hiç? hem bu film, ilk filme kıyasla fazlasıyla kötü bir filmdir.
üçüncü filmde ise damien artık büyümüştür ve şirketi ile dünyayı ele geçirmeye karar verir. ancak karşında isa'nın ruhunu taşıyan bir bebek vardır ve onu öldürmesi gerekiyordur. aynı tarihte doğan bebekleri sıra ile öldürür. ancak en yakın yardımcısının bebeği de aynı tarihte doğmuştur. ayrıca iyi kişilerin eline geçen deccalsavar bıçaklarla savaşmak zorundadır. filmde damien thorn'un kate reynolds adlı hatunla sevişme sahnesi oldukça iyidir. bu sayede serinin 4. filmi çekilebiliyor. iyiler yine kazanıyor ve film kötü bir sonla bitiyor.

bir kere de şeytan kazansın be!
damien thorn ve kate reynolds'ın çiftleşmesi sonucu delia adlı kız bir yetimhanede rahibelerin gözetiminde doğar. delia, deccal'ın kızıdır ve deccal bekleyen grup tarafından gizlice çok iyi ve geleceği olan bir aileye evlatlık verilir. delia'nın üvey annesi filmin başından sonuna kadar stres küpü olarak dolaşır ve insanı sinir eder. normalde trioloji şeklinde bitmesi gereken serinin gereksiz devamdır. zaten dördüncü film tv için çekilmiştir. sinemalarda gösterilmemiştir.

not: afişlere dikkat ettiyseniz bir gözleri hep yok sayılmış. çünkü deccal'in bir gözünün kör olduğu söylenir.

7 yorum:

aşkın dedi ki...

İyi olacak hastanın doktor ayağına gelirmiş.Your Doctor Oz is:
Nocnoy Dozor (Gece Nöbeti).
Daha önce de tavsiye ettim ama eminim hala izlememişsindir.

İZLEMEYENLER BU KISMI OKUMASIN

Doğan çocuk kötülerin safına geçiyor hem de haklı olarak

BU KISIM BİTTİ

- 6 6 6? Abi camide bulduğumuz çocuğun kafasında hep 6 yazıyor altılı ganyanı tutturacağız galiba

- Lan ne altılı ganyanı bu çocuk Omen olmuş toynağımızı skecek sen hala altılıdasın.

Tabii ki Ahmet Yılmaz..

aşkın dedi ki...

Böyle yazınca havada kaldı tabii:

İZLEMEYENLER BU KISMI OKUMASIN

Doğan çocuk çok önemli, kimin tarafına geçse Yüzüklerin Efendisi o oluyor

İZLEMEYENLER ALLAHINIZDAN BULUN

gerisi önemli değil... dedi ki...

filmi indirdim aslında. uyumlu alt yazı bulamıyorum.

doğan çocuktan kastın isa mı? o ise onun kaçarı yok, her şartta başaracak :)

aşkın dedi ki...

Sayın abim ne İsa'sı çok fazla Lost izliyorsun :)
Cd olarak da bulabilirsin underground bir film değil sinemalarda bile gösterildi.

gerisi önemli değil... dedi ki...

tamam sağolasın canım kardeşim :)

sürüden ayrılan koyun dedi ki...

gerilim filmlerine ilgi duymamı sağlayan filmlerdendir. çocukken hem tırsıp elimle yüzümü kapatır hemde parmaklarmın arasından televizyopna çaktırmadan izlerdim.

gerisi önemli değil... dedi ki...

hepimiz ölücez!!

Related Posts with Thumbnails

...

ilet:

ytravisbickle@hotmail.com

Sayfalar

telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.