heyy!!! heyecanlı mısın?!

korkma, okudukça geçer!

23 Eylül 2010 Perşembe

berber

kelime venedikçe'ymiş. aslı barbièr. sakal traşı yapan kimse demekmiş. venedikçe barba, sakal demekmiş. barbunya ve barbut ile aynı kökene sahip. barbut ise sakallı demekmiş. yani barbut erkeklerdir.

neyse, eskiden bu kişiler aynı zamanda fenni sünnetçiymiş. kabadayılar bu kişileri köçek niyetine de kullanırmış. işlerini kahvehane köşelerinde bir masa ve sandalyede hallederlermiş. vahşi batıya dair filmler izlediğimizde de kasabanın doktorları olarak karşımıza çıkarlar. meselem bu değil!

ne zaman o koltuğa otursam, istemsiz olarak kollarımı, koltuğun kollarının dışına taşmayacak şekilde koyarım. çünkü bu berberler bilerek veya bilmeyerek düzenli olarak değdirirler ve bu nefretlik bir durum. hatta fazlasıyla iğrenç bir durum. o yüzden ne kadar iyi traş ederse etsin pis yüzlü bir berbere gidemem. berber fobisi de vardır sanırım ve bir adı da vardır elbet. herhalde bu fobi, gırtlağı başka bir kişiye emanet etmekten çok, bu değdirme hadisesinden kaynaklanıyordur.

gırtlağı emanet etmek de zor iş aslında. benim boyun derisi ince ve çıkıntı var. her berber aynı özeni gösteremiyor ve ustura ile boynu bir güzel kazıyorlar. sonra çıksın kan taşı ortaya ve yaralara merhem olsun, yalan dünya anasını satayım. herkese de emanet edilemiyor gırtlak.

daha pis durum ise enseye jilet vurdurmak. kötünün de kötüsü. makina varken jilet niye a dostlar!

erkek çocuklar için büyüdüğünü anlamanın bir yolu da berberden geçer. eğer altınıza berber tahtası konulmuyorsa artık, büyümüşsünüzdür.
tabii her berber usta da değil aslında. bu geveze herifler bazen saçımı o kadar kötü kesiyorlar ki başka bir geveze berbere gidip düzelttirmek zorunda kalıyorum. o yüzden asla ve asla tanıdığınız berberden şaşmayacaksınız. "aa, burası yeni açılmış, deneyeyim" demeyeceksiniz. yoksa saçınızın hali harap olabilir.

o kadar gevezedirler ki sizin saçınız, kıl yapınız, dökülüp dökülmeyeceği, beyazlaşma durumu hakkında her şeyi söylerler. öyle ki, tutturdular mı dünyayı bile kurtarırlar.

kulak ve yanak tüyleri için bir sürü yöntemleri var. kolonyalı pamuk, ip, makina ve bir yay kullanıyorlar. her biri en iyi yöntemin kendisininki olduğunu söyleyip duruyor. aslında en iyi yöntem epilasyon!

iki çeşit ustura vardır. ustura ve jiletli ustura. usturanın hükmü aids'den sonra kalmadı. jiletli ustura en iyisi. ama herkes ustura ile traş olamaz. ben olamam. ben tek jiletli traş bıçağıyla bile traş olamam. kelime farsçaymış. keskin bıçak demek. oysa benim aklımda kalan ustura kayra'nın solingen marka usturasıdır. her zaman yanında taşır.

gerçi berberler de değişti artık. kuaföre döndüler. berberlik eski bir zanaat oldu. coiffeur, kadın ve erkek berberi demekmiş. fransızca olan coiffe saç kesimi demekmiş. latincede cofea, kask/başlık anlamına geliyormuş. bu yerler kuaför olduktan sonra mekanları genişledi ve her tarafları fayans döşeli oldu. artık elle çalışan makinalardan da kalmadı. hepsi elektrikli. ilkokula giderken üç numara hep bu elle çalışan makinayla vurulurdu. makinanın adını unuttum. bilen varsa yazarım kökenini.

işin doğrusu artık makina bile kullanmıyorlar. tarak ve makas var artık. bu daha iyi. çünkü saç ve sakal kıran diye bir illet var ve bu illet pis berberler yüzünden yayılıyor ve tedavisi çok zor. makina, makas ve taraklarını dezenfekte etmeyi bilmiyorlar. böyle insanları gördüğümde hemen gittiği berberi sormadan edemiyorum. dikkatli olmak lazım.

saç yıkama konusunda ise kesinlikle kadın kuaförlerinin arkasındalar. burnumu ameliyat ettirdiğimde en büyük zorluğum saç yıkamaydı ve iki hafta boyunca kadın kuaförlerinde saçlarımı yıkattım!

adlarının elit, mavi ay falan olmasından da bıktım.

neyse, son bir berber anısıyla bitireyim konuyu. vakti zamanında bir berberde traş olurken genç usta anlatmıştı. bir kız seviyormuş. gitmişler kızı istemeye, kızı vermemiş babası. ben memur hariç kız vermem, demiş. hele ir berbere asla.

oğlan azimli çocukmuş. o sıralar bir hastanenin hademelik sınavına girmiş ve sınavı kazanmış. hademe olmuş. akabinde kızı tekrar istemişler ve vermiş babası. çocuk kızla evlendikten bir hafta sonra hademelikten istifa etmiş. gitmiş tekrar berber olmuş!

daha ilginç bir hikaye ise lisede okurken başıma geldi. yeni bir berbere gittim. genç çocuk uzun uzun yüzüme baktı ve senin babanın adı mustafa mı? dedi. bir an tırstım, elinde ustura falan, dedim hayır değil. oğlan ısrarlar babamın adının mustafa olduğunu söyleyip durdu ve en sonunda diyeceğini dedi. benim peder 80 öncesinde, bu berber çocukken onların eline para verip duvarlara slogan yazdırırmış! kahrolsun faşizm, gibi...

8 yorum:

Mr. No dedi ki...

barbaros hayrettin'e de barbaros ismi kızıl sakalından dolayı verilmiş. hayrettin'i kim uygun görmüş bilmiyorum tabii :)

gerisi önemli değil... dedi ki...

asıl adı hayrettin değildi bak, doğru.

bossa nova dedi ki...

Benim dedem berbermiş vakti zamanında ve dişçilik yaparmış sünnettten ziyade:)

Ayrıca evet kadın kuaförleri yeni isimler bulsun! Gümüş tarak gibi klişeler de var. Kurtulalım bunlardan.

gerisi önemli değil... dedi ki...

demek uyuşturucu yerine berberin çenesi kullanılıyormuş o zamanlar :)

diş işi yine de saçma. ustura ile sünnet yapılır, ama diş çekmek, pehh, ayrı bir alet gerektirir. berberin aleti değil ki kerpeten.

bossa nova dedi ki...

cidden böyle bir uygulama varmış 50 yıl önce falan. Kerpetenleri var hala da duruyor çok ürkütücü geliyor direkt bakınca. Babamın süt dişleri sallanmadan birer ikişer çekmiş dedem dişlerini. Babam şimdi 55yaşında ve tek bir çürüğü yok ve dedem bunu kendi başarısı olarak görüyor:)

gerisi önemli değil... dedi ki...

paslı paslı görünce ürkütücü gelir tabi. şimdiki nesli o kerpetennlerle dişleri çekmeye kalksalar hepsinin ağzı iltihaplanır :)

Adsız dedi ki...

hocam saç kıran berberden geçmez ben erkek kuaförüyüm 25 yıldır yaşadıgım saçkıran vakası 10 nu geçmedi atıyosun kuru sıkı ben günde 20kişi traş ediyorum çarpı 365 çarpı 25yıl=182.500saç kestim pazargünleri çık 170.000 de 10 saçkıran devede tüy yanı bilmeden konuşmayın berber pismişte hastalık geçiyomuşta bize müşteriden hastalık geçiyo biz olmasak şempaze gibi gezersiniz unutmayın .ama çok kunusan lar varmış müşterinin kafasını ütülüyorlar bende çok şikayet aldım . ben müşteri konuşursa cevap veririm konuşmassa susar traşımızı yaparız .by

gerisi önemli değil... dedi ki...

35 yıldır yaşıyorum usta, inan bana gördüğüm saç kıran vakası bırak onu, sadece 3. o üç kişide berberi suçladı. ben askerde askere kafamı traş ettirmedim saç kıran korkusu yüzünden.

yalnız hesaplamalar çok iyi :)

keyfine bak usta, tüm berberler pis diye bir yazı yok burada. güzel güzel bir şeyler karalamışım, üzerine alınmana gerek yok :)

Related Posts with Thumbnails

...

ilet:

ytravisbickle@hotmail.com

Sayfalar

telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.