heyy!!! heyecanlı mısın?!

korkma, okudukça geçer!

27 Nisan 2011 Çarşamba

jigsaw falling into place

thom yorke bazı parçaları kendinden geçerek söylüyor ve hatta kendini kaybediyor. gözleri kayıyor, sesi kayıyor, hareketleri kayıyor ve harbiden o adama neden hayran olduğunuzu tekrar tekrar yüzünüze vuruyor. adam o parçayı söylerken, o şarkıyı yaşıyor be. bir bir yaşıyor.

işte bunlardan birisi de jigsaw falling into place. bir haftadır tekrar tekrar dinliyorum. bazı radiohead parçaları insanda böyle tekrarlara neden oluyor ve her dinleyişte zevk alıyorsunuz ve kendinizi kaptırıyorsunuz. bu şarkı in rainbows'un en iyisi. reckoner da iyidir, ama bu parça, albümün en iyisi. bateri ile beraber kalp ritminizi bile ayarlayabilirsiniz. hatta kalbinizin o ritimle atması daha eğlenceli hale gelebilir. klibini de ilginç. radiohead'in her yaptığı değişiktir. neyse, bu şarkıyı ben 2007 şubatından beri bilirim. o zaman adı open pick'di. albüm 2008'de çıkmıştı. "çıkmıştı" demeyeyim, grup albümü internetten indirmeye bırakmış ve "gönlünüzden ne koparsa" diyerek para toplamıştı. ister bir penny verin ister beş sterlin!

neyse, olay bir barda geçiyordur ve kadın, thom'un elini tutar. her şey bir anda mucizevi bir hal alır ve kadının en sevdiği şarkı ile beraber ikisi coşar. thom mutluluktan deliye dönmüşmüştür, alice'in sırıtkan kedisini bile görür ve her şey bulanıklaşmaya başlar. gerisi önemli değil, olay normal akışına varmıştır işte ve siz kaptırın gidin kendinizi müziğin ritmine, pompalı tüfeğe ne gerek var ki, sözler ve müzik kurşun gibi..

00:01 müzik başlar.
01:45 müzik coşmaya başlar ve kan kaynar
02:10 ara vokaller kanı buharlaştırır
02:20 thom yorke coşar
03:15 jigsaw falling into place sözü ile beraber mekanın kendisi coşar

just as you take my hand
just as you write my number down
just as the drinks arrive
just as they play your favourite song
as the magic disappears
no longer wound up like a spring
before you've had too much
come back and focus again

(tam elimi tuttuğun anda, tam numaramı aldığın anda, tam içkilerin geldiği anda, favori şarkını çalmaya başladıkları anda, zırvalaman bittiğinde, artık eskisi gibi sarıp sarmalamak yok. gereğinden fazlasına sahip olmadan önce, geri gel ve odaklan.)

the walls abandon shape
you've got a cheshire cat grin
all blurring into one
this place is on a mission
before the night owl
before the animal noises
closed circuit cameras
before you're comatose

(duvarlar şekillerini kaybediyor, sırıta sırıta gülüyorlar. hepsi bulanıklaşıyor tek bir şekle dönüşerek. bu mekan bir görevde. baykuşlar çıkmadan önce, hayvan sesleri gelmeden önce, kapalı devre kameralar, sen komaya girmeden önce.)

before you run away from me
before you're lost between the noise
the beat goes round and round
the beat goes round and round
i never really got there
i just pretended that i had
what's the point of instruments
words are a sawed off shotgun

(benden koşarak uzaklaşmadan önce, sen notaların arasında kaybolmadan önce, çarpıntı kulaktan kulağa yayılıyor, çarpıntı kulaktan kulağa yayılıyor. orada hiç olmadım, oradaymış gibi davrandım. enstrümanlara ne gerek var ki, sözler pompalı bir tüfek gibi.)

come on and let it out
come on and let it out
come on and let it out
come on and let it out

(hadi gel ve çıkmasına izin ver, hadi gel ve çıkmasına izin ver, hadi gel ve çıkmasına izin ver, hadi gel ve çıkmasına izin ver.)

before you run away from me
before you're lost between the notes
just as you take my mic
just as you dance, dance, dance


(benden koşarak uzaklaşmadan önce, sen notaların arasında kaybolmadan önce, tam sen benim mikrofonumu aldığın anda, tam sen dans ederken...)

jigsaw falling into place
there is nothing to explain
regard each other as you pass
she looks back, you look back
not just once
not just twice
wish away the nightmare
wish away the nightmare
you've got a light you can feel in on your back
you've got a light you can feel it on your back

(işte puzzle tam yerine oturuyor. açıklanacak hiçbir şey yok. birbirinize yol verirsiniz, o arkasına bakar,
sen arkana bakarsın. bir kez değil, iki kez değil. kabustan uyanmayı dile, kabustan uyanmayı dile. hissedebileceğin bir ışık var arkanda, hissedebileceğin bir ışık var arkanda.)

jigsaw falling into place

(puzzle tam yerine oturuyor.)

(çeviri, ekşisözlük'ten striteraksli silikonlastik zirhliiblis. izin alınmıştır.)

4 yorum:

Persephone dedi ki...

bayılıyorum bu şarkıya ve kesinlikle katılıyorum!

gerisi önemli değil... dedi ki...

ben grubu da bayılıyorum ve artırıyorum :)

Persephone dedi ki...

Radiohead ve Thom Yorke'a bayılma işlemi default bir özellik zaten bende :P

gerisi önemli değil... dedi ki...

öyle olmaz, artırmam lazım...

cenazemde yağmur yağarsa paranoid android çalınmasını vasiyet edeceğim. güneşli ise the national anthem çalabilirler. artır şimdi!!

Related Posts with Thumbnails

...

ilet:

ytravisbickle@hotmail.com

Sayfalar

telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.