heyy!!! heyecanlı mısın?!

korkma, okudukça geçer!

13 Mayıs 2009 Çarşamba

e=m.c²


biraz formüle dalayım dedim ve size formülü açıklayayım. bilimin en bilinen formülü e=m.c² dir. bu formülün einstein ın olduğunu neredeyse okumuş yazmış herkes bilir. tabii formülü uygulayınca anında atom bombası elde edilmiyor. fight club da eşit miktarda benzin ve portakal suyunun napalm yaptığı söylense bile bu formül ile ev yapımı atom bombası elde edilemiyor!

einstein, özel görelilik teorisi ile bir maddenin kütlesinin enerjisi ile eşit orantılı olduğunu ispat etmiştir. yani maddeyi oluşturan parçacığın enerjisi, kütlesi ve ışık hızının karesinin çarpımına eşittir. ışık hızı saniyede 300.000 km dir ve böylece evrendeki her parçacığın inanılmaz bir enerjisi olduğu görülür. bu güç şimdi nükleer reaktörlerde kullanılıyor. yani çok az madde ile çok fazla enerji üretiliyor. hiroşima ya atılan atom bombası da aynı temele dayanıyor.

eşit miktarda portakal ve benzinden imal! edilmiş napalm bombaları tokyo da 250.000 japonu öldürürken, atom bombası sadece 200.000 kişiyi öldürmüştü.

bu teori sadece sabit hızla hareket eden cisimler için geçerlidir ve yerçekimi tanımı içermez. yani uzayda hareketleri bir ivme kazanan cisimler için kullanılır ve elimizdeki en iyi yerçekimi teorisidir.

yani; durduğumuz yerde sabit bir noktadan bize bir plastik top atılsa bize bir şey olmaz, kolayca yakalarız. ama hareketli bir noktadan, mesela hızla giden bir arabadan aynı top bize atılsa kemiklerimiz bile kırılabilir. yani topun hızına arabanın da hızı eklenir, yani kinetik ejerji.

teoriye göre hareketli bir ortamdaki saat, sabit bir saate göre daha yavaş hareket eder. saat, ışık hızına ulaşırsa saatin ölçtüğü zaman sabit kalır, zaman durur. bunun sebebi ise hızla giderken mesafenin kısalması ve zamanın yavaşlamasıdır.

ikizler paradoksuna göre bir çift yumurta ikizlerinden biri dünyada kalsa, diğeri ışık hızına yakın bir uzay gemisiyle hareket etse, uzay gemisindeki kişi daha fazla yaşlandığını hissedecektir. ama dünyadaki ikiz de daha fazla yaşlandığını düşünecekti. bunun sebebi ise uzay gemisindeki ikizin dünyaya dönmesidir. geri dönmeyip uzay gemisinde kalsa dünyadaki ikizine göre oranla zaman yavaşladığı için daha az yaşlanacaktı.

işte görelilik teorisi newton ın bir teorisini de ispat etmişti. bu kanuna göre bir cisime belli bir mesafeden diğer cisim tarafından uygulanan çekme kuvveti, uzaklığın karesi ile ters orantılıdır. dünya güneşten iki kat uzaklaşsa çekim kuvveti dörtte bir oranında düşer. yerçekiminin gücü kütleye bağlıdır, yani kütle arttıkça çekim artar, cismin hızı arttıkça kütle artar.

ama gerçekte einstein a nobel getiren çalışması kuantum mekaniği, atomların ve atomları oluşturan partiküllerin yapısını ve davranışlarını incelemesidir. bu bilimin ortaya çıkardığı yepyeni dünya, hawking in en önemli çalışmalarından da birisidir.

neyse, atomlar normal ışıkta görülmez. bunun yerine küçük parçacıklarla bombardımına tutulur ve çekirdek ile elektronlar görülür. kuantum kuramı ise bir ısı kaynağının çevreye nasıl ısı yaydığı araştırılırken bulundu. ısı, bildiğiniz gibi bir enerjidir ve tüm enerjiler gibi dalga boyu farklıdır. bu kurama göre enerji, akan bir çeşmeden gelen su gibi değil, kapalı bir çeşmeden damlayan su parçaları gibi çevreye yayılır.

elementler enerjiyi belirli bir dalga boyunda emer ve yayarlar. yani uzak bir yıldızdan gelen ışık, yaydığı dalga boyu sayesinde hidrojen mi yoksa helyum atomumu olduğu hesaplanabilir. bugünkü ışımanın sıcaklığı ölçülerek big bange doğru geriye gidilmiş ve evrenin oluşması anındaki sıcaklık hesaplanabilmiştir.

10 yorum:

aşkın dedi ki...

Doktor bu ne?
Saat niye dursun, pili mi bitecek?
İkizin yaşlanmamasının sebebi uzaydaki farklı çevresel koşullar değil mi?
Zaman diye birşey var mı?
Atalarımız uydurmamış mıydı?
İşte bilime bakışım.Bi dakka göbeğim kaşınıyor :)

gerisi önemli değil... dedi ki...

maalesef, zaman var :)

malikocas dedi ki...

aklıma bir sürü şey geliyor ya neyse ben durdurmayı değilde geri getirmeyi merak ediyorum mesela bu arada fotoğrafı çok sevdim...

aşkın dedi ki...

Yok be abi.Zaman bir ölçü birimi.
''Ağırlık'' gibi.Tanımı:
İnsanın kendisi ve çevresindeki değişimleri ölçmek ve belirlemek için uydurduğu sayısal değer birimidir.
İnsan doğar, biyolojik olarak büyür ve gelişir,yaşar, ve biyolojik olarak bitme noktasında ölür.
Mevsimler değişir, güneşin aydınlık yüzünü görürüz sonra dünyanın dönüşü nedeniyle karanlığı.
Zaman bunun neresinde? Bütün bunları ölçmek için uydurulmuş.

gerisi önemli değil... dedi ki...

yani bir ağırlık yok mu?

ölçemeyeceğin bir şey yok ki, ruh bile 21 gram :)

aşkın dedi ki...

Ağırlık yok, dünyanın yerçekimi var.Kütle var ama.
Aynı yere geliyoruz, bir niceliğin ölçülebilmesi onu ölçerken kullandığımız birimin gerçekliğini sağlamı..O değil de Fener ne zaman kupa alacak ehahaha

maRLa dedi ki...

ikizler paradoksu...heralde nefret ettiğim dersin tek ilgimi çeken kısmı buydu..ayh hatırlamak istemedim nedense!

gerisi önemli değil... dedi ki...

unut gitsin...

Volkan dedi ki...

geri dönemeyeceksen zamanda ileri gitmeyeceksin hocam, bu işler böyle (:

gerisi önemli değil... dedi ki...

katılmıyorum bu düşüncene, zaman kavramı saçma yeterince. ileri de gitsen sonuçta sadece zamansal değil, mekansal değişiklik olacak. casimir etkisinden hiç bahsetmedim, aman neyse, parmaklarım acıdıiyice veri girmekten :)

Related Posts with Thumbnails

...

ilet:

ytravisbickle@hotmail.com

Sayfalar

telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.