heyy!!! heyecanlı mısın?!

korkma, okudukça geçer!

24 Kasım 2009 Salı

iyi bir çocuk olsan da şirinleri göremezsin!!

bir kaç gündür nezle yüzünden sıkı giyinmek zorunda kaldım. fazla giysi giyince, üzerimdeki ağırlık yüzünden kendimi aşırı derecede pis hissediyorum. yani yazlık kıyafetlerin kolu uzasın, biraz kalınlaşsın, bir de mont tamam işte. kat giyinmek bunaltıcı bir şey. neyse işte, doktor sağ bırakmayanım bira ile beraber hastalığı atlatacağımı sansam bile şirinleri asla göremeyeceğimi hissediyorum!

iyi bir çocuk olup şirinleri görmeye ummak yavşak çocuk davranışıdır. bir defa; lan çocuk, aklın sıra iyi çocuk numaraları yapıp, şirin babayı etkilemeye çalışıyorsun değil mi? yemezler canım yemezler. şirin baba da yemiyor zaten. rüyanızda görürsünüz siz şirinleri!

sonra;

şirinleri gerçekten görmek isteyen çocuk sütten çıkmış ak kaşık gibi olmalı ve 7 yaşını doldurmamalıdır. çünkü o yaştan sonra tüm çocukların aklına fitne fesat bulaşır. üstelik akli melekeleri fazla gelişmediği için vicdansız ve vahşi olur. bir nevi sineklerin tanrısı hadisesi işte. gider kedi yakarlar, ağaçtan erik çalarlar, düşman sokağın kazara sokaklarına düşmüş çocuğunu döverler, geceleri çalışıp gündüzleri uyuduğu için evinin önünde top oynayamadıkları ihtiyar ibnenin camına özel yapım çamur sürerler.

şimdi size soruyorum a dostlar! hiç şirin baba bu densizlere kendini gösterir mi? yemezler canım yemezler. öyle hergün dişlerini fırçalayarak, ödevlerini yaparak, derste parmak kaldırarak, bakkala giderek, kömürlüğe inip kömür taşıyarak, şirinler dergisini alarak iyi çocuk olunmuyor!

ama işin birde başka bir yönü daha var. acaba şirinler zannettiğimiz gibi iyi yaratıklar mıdır? gargamel'e, azman'a yapmadıklarını bırakmıyorlar. yok doğa ana, yok zaman baba deyip keyiflerine keyif katıyorlar. üstelik mantarda yaşıyorlar. ya o mantarlar magic mushroom ise! bu kadar keyifli olmalarının nedeni bu durumsa, ha, ne olacak şimdi. şirin baba büyücü, yapmıştır belki bir numara!

hadi onu geçtim kimse onlara zarar veremiyor. yani etrafta tek bir kötülük bile yokken(gargamel adlı zavallıya kötü diyemezsiniz) nasıl kötü olunabilir ki?

üstelik donnie darko'da da denildiği gibi şirinler götsüz, çüksüz ve vajinasız yaratıklardır! hiçbir şekilde atıklarını şirinleyemezler! yani cinsellik tüm kötülüklerin anası olduğuna göre, neden kötü olsunlar ki? içki yok, sigara yok, uyuşturucu yok, karı-kız derdi yok, kumar yok! varsa yoksa şirin topu, varsa yoksa şirin çileği...

ama o da ne! zamane sözlükte okudum. reverse engineering nikli kişi yazmış. aslında bir bölümde şirin soyunun devamı için şirine'nin evlenmesi gerekiyormuş. tabii tüm şirinler yarışa girmiş, hepsi onu elde etmek istiyormuş. kavga, dövüş, gürültü, tehdit, şantaj ortaya çıkmış. esas rekabet güçlü ile becerikli arasında olsa bile süslü bile şirine'yi istiyor. en sonunda şirinler bile şirine'ye isyan etmiş. "lan seç birini, yoksa hepimiz birbirimizi şirinleyeceğiz(öldüreceğiz)" derler. zavallı azgın şirinecik de "bu sene seçemedim, seneye inşallah" deyip olayı kestirip atar(çakalll, yemezler şirineciğim!).

bölümün sonunda şirinler orkestrası aynı gıcık müziği çalmıyordur artık. çünkü hepsi evlerine kapanmış ve bir sene sonraki çiftleşme mevsimine dair planlarını yapıyorlardır. şirin baba bile boynunda havlusu, kanter ter içinde kondüsyon bisikletinde pedal çevirip, spor yapıyordur!

demek ki neymiş! şirin bile olsan o köyde yaşamaya layık değilsin arkadaş. iyi sevişmeler güçlü şirin, iyi sevişmeler aşçı şirin, iyi uykular uykucu şirin!

15 yorum:

Oluyo bu dedi ki...

zate ben bildim bileli şu şirinlerin sırrı çözülemedi.nası bi içrek toplummuş haddi hesabı yok.bi kere büllük yok bişe yok bunlar nasıl çiftleşcek şirineyle bu bi sorun arkişim belki bizim burma bıyık yan göz şirin baba ona bi formul bulur.muhtelif rivayetler kol gezmekte bu şirinler hakkında skandalları bitecek gibi deil allaıma,bekleyip göriciğizz.

gerisi önemli değil... dedi ki...

başka bir bölümde bebek şirini leylekler getirmişti :)

şirine yi aslında gargamel imal etmişti.

3 küçük şirini de gargamel imal etmişti.

diğer 99 gerzek şirini ise şirin baba bi yerden getirmişti ama unuttum şimdi o kısmı. bi de büyük baba ve büyük anne şirin vardır, onlar tamamen belirsiz :)

ama şirinlerde sakal çıkabiliyorsa muhakkak penis vardır bence, sonuçta cinsiyet belirleyici bir şey bu sakal. sanırım vidanjör şirin akla pek yatkın gelmedi, o yüzden bu tuvalet işini es geçtiler :p

hepimiz öleceğiz, şirinler de ölecek, hah ha!!

maRLa dedi ki...

hayır merak ediyorum, gerçekten şirinleri görmeyi uman çocuklar var mı ya ben o kısma takıldım:)

gerisi önemli değil... dedi ki...

olur mu hiç öyle şey, kendisini süpermen sanıp camdan atlayan çocuk varsa, şirinleri görmeyi uman çocuk da vardır!! :)

maRLa dedi ki...

maalesef bu çocuk milleti pek bi gerizekalı:)

gerisi önemli değil... dedi ki...

olur mu hiç, takdir ediyorum ben onları, gerçek diye kendilerine sunulanları kabul etmemişler henüz.

maRLa dedi ki...

"alın bunlara kanın, aklınız ermez şimdilik bunlarla oyalanın" ları kabul etmişler ama:)

gerisi önemli değil... dedi ki...

büyüyünce kanacakları şeylerden daha güzel bence :)

ben küçükken örümcek adam olmak için elimi tv kenarında tutup radrasyon yüklemesi yaptığım örümceğe bile ısırttım, ilk gerçek, gereçeğe ulaşma serüvenimdir o benim :p

maRLa dedi ki...

bense kendime hayret ediorum, hep böyle başlamışım gibi sanki hayata..o zaman bile geyiğe sarardım o çocukları kandıran öğeleri, ama sevdim izledim inkar yok, hala da severim. ulan ne garip bak şimdi düşündüm, oyuncakla fln da oynamazdım ben, severdim alınsın isterdim ama öyle koyardım köşeye. arkadaş, bebeklerin kıyafetlerini değiştirmeyen çocuk mu olur? var işte,, vardı yani:)

Oluyo bu dedi ki...

çocuklardan haz etmesem bile heleki o eş dost komşu çocuklarının eve gelmesiyle yerde çoraplarının yarısı sıyrılmış bi vaziyetle içler acısı halinle arabayı kurup bırakmak her neyse bak şimci şey dicektim işte tüm bunlara rağmen şu cocuk merakını ve oluşmamış yargılarından ötürü umursamazlığını sevmiyorum deil

maRLa dedi ki...

evet aslında, öyle..ama sevip de sabredememek var, asabiyet fln var:)
(--buarada o çoraplar çoğu zamanda ters döner, kirlenmiş topuk kısmı üste gelir fln--)

gerisi önemli değil... dedi ki...

çocuklar en fazla yarım saat sevilebiliyor, sonrası tamamen onların ilgi isteğinden kaynaklanan şımarıklığı.

ama çocuk dediğin hayal kuracak yahu, ben bir kırmızı balon hikayesi yüzünden kaçmadığım dünya kenti kalmamıştı!!

hala daha aklımda, süper bir hikayeydi. ayriyeten bir şeyler yazmak lazım onun hakkında da...

gerçek olmayacağını bilsen bile hayal kurmak güzel birşey, küçük prens okumak lazım, her yaşta hem de :)

maRLa dedi ki...

a bak şimdi o ayrı mevzu, gerzeklikle hayalperestlik arasında fark var:) kesinlikle hayal kuracak, hatta her yaşta beee sadece çocuk diil, insan hayal kuracak..

gerisi önemli değil... dedi ki...

işte çocuk gerçek ile hayali ayırtedemez. ancak 7 den sonra yavaş yavaş başlıyor.

su yakar, ateş boğarmış marla :)

bossa nova dedi ki...

Wartmonger'lar favorimdi benim çammur ağbi ve silah sesleri harikaydı:)
Şirineyi gargamel imal ediyor fekat şirin babA büyüyle onu iyi şirine çeviriyor sonra saçları siyahtan sarıya falan dönüyordu.

Related Posts with Thumbnails

...

ilet:

ytravisbickle@hotmail.com

Sayfalar

telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.