heyy!!! heyecanlı mısın?!

korkma, okudukça geçer!

16 Aralık 2009 Çarşamba

kanuni sultan süleyman

"imparatorlukta gelişmenin, doğaya karşı büyümeye dönüşü süleyman döneminde başlar. doğaya karşı büyüme, yani kansere dönüş... evet, imparatorluğun bu güçlü göründüğü sıra ki, hazine tamtakırdır. padişah 45 yıl tahta kaldığı halde, bu tahtın arkasında aralıksız kanlı iktidar boğuşmaları sürmüştür. medreselilerin ayaklanıp çeteler halinde eşkiyalığa soyunmaları... sipahi toprak düzeni, büyümüş imparatorluğu sırtında taşıyamaz hale geldiğinden iltizam sistemine geçiş.

daha başlangıçta yürütülmemesi de beraber kararlaştırıldığından, kurtarıcı diye başvurulan bu iltizam sistemi, devlet dolandırıcılığı haline gelmiş. kanuni lakabı aslında, süleyman'a, kanunsuzluk dönemi açtığı için alay olsun diye, hakaret olsun diye takılmıştır. kanuni, bütün saltanat dönemini, kanunsuzluklardan kanunsuzluklara yuvarlanarak, hiç faydasız olduğundan, istememesi gerektiği halde evlatlarının etini yiyerek, yaşlanıp güçten düştüğü çağda ise, en fakir reayasına bile kolayca nasip olan rahat bir döşeği bulamayarak, bir eşya gibi, yüklenip zorla sürüklendiği bir seferde, yaralı bir hayvan gövdesi gibi oradan oraya atılarak, sonunda ise, devletin selameti adına ölümü bile diri gösterilmek için insafsızca tartaklanmıştır. böyle başlayan çöküş dönemi uzun süre, içten çürüyüp, dıştan dünyaya meydan okuduğu için osmanlı insanını bir bakıma gerçekçi, bir bakıma gerçek dışına düşürmüş olarak dünyaya başka türlü bakan abartıcı bir yaratık haline getirmiştir."

kemal tahir - yol ayrımı

kemal tahir romanlarının en güzel yanı, müthiş kişilik ve dönem tahlilleri yapabilmesi, geçmişin dibine kadar giderek sorunların kaynağına inmeye çalışmasıdır. üstelik bu tahlilleri bir tarafı tutarak yapmaz. yeri gelir, kemalistleri de eleştirir, mustafa kemal'i de, ittihatçıları da, tarihin derinliklerine gömülmüş bir padişahı da. koskoca sultan süleyman'ın tüm hayatını şu kısacık tahlilde anlatmayı büyük bir beceri ile başarmıştır. bence oğuz atay ve hakan günday ile beraber gelmiş geçmiş en iyi türk romancısıdır.

iltizam: osmanlı devleti'nde onaltıncı yüzyılda bazı eyaletlerin vergi gelirlerinin müzayede yoluyla belli bir bedel karşılığında şahıslara satılması sistemidir. bu kişilere de mültezim denir.

osmanlıya günümüz vergi sistemini öğreten kuruluş, maliyeye el koyan duyun-u umumiye'dir. yüzyılda gelinen nokta ise kanuni zamanından farksızdır. devlet hala daha en insafsız şekilde, direkt vatandaşın cebine elini daldırarak soymaya devam ediyor.

1 yorum:

ruk dedi ki...

'kanuni' namının; her şeyi hatta o zamanlarda yapılan bir tatlının içine ne konulacağını bile kanunlarla belirlediğinden geldiğini okumuştum

Related Posts with Thumbnails

...

ilet:

ytravisbickle@hotmail.com

Sayfalar

telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.