heyy!!! heyecanlı mısın?!

korkma, okudukça geçer!

30 Aralık 2009 Çarşamba

the national anthem

efendim bu marş, törenlerden törenlere duyabileceğiniz herhangi bir milli marş yerine dinleyebileceğiniz, evrenin milli marşıdır. kısık bir kıvamda gitar böğürtüsü ile başlar, akabinde bass daha ilk sahnede kendini ortaya çıkarır ve ritme tutulursunuz, bateri tempo yapar, nabzınızı ayarlamanıza yardımcı olur, akabinde gitarlar işin içine dahil olur, kanınız kaynar, yerinde durmaz bu kan ve beyninize sıçrar, en sonunda trombonlar ve saksafon da parçaya katılır ve nefes alış verişlerinizi kontrol altına alırsınız ve duyabileceğiniz en rezil güzellikteki marş ortaya çıkar. ilk dinlediğinizde size oldukça kaotik bir parça gibi gelebilir, ama alakası bile yoktur ve işin güzelliği de zaten buradadır. her bir müzik aleti, parçanın başından sonuna kadar aynı kısa melodisini söyler, hatta thom yorke bile, bu parçada sadece müzik aletlerinden biri olabilmiştir. parçayı kaotik hale getiren ise üflemelilerdir. trombon ve saksafon devreye girince ritm falan kalmaz ve savaş meydanlarında düşmanın ritmini bozan mehter takımı gibi bir hava ile kan ve göz yaşları ile dolu bir meydana çıkarsınız. bu nefesliler, bildiğiniz ölümün nefesi, onun kaotikliği, karmakarışık bilinmezliğidir. tüm parça bittiğinde duyduğunuz şey amerikan milli marşıdır ve kısa sürede biter. işte o an, cenazenizin kaldırıldığı ve toprağa verildiği andır.

albüm kaydında, girişteki o bassı, thom inletmiştir. sadece parmaklarıyla değil, sesiyle de müzik aletinden farksız kalmıştır. bu parça bütün bir radiohead parçasıdır. radiohead elemanlarından birisi gruptan ayrılsa artık o grup radiohead olamaz ya, işte bu grubun beraber ortaya çıkardığı en enfes güzellikte bir birlikteliği de simgeler.

şarkıyı defalarca dinleyebilecek olmanızın nedenlerinden birisi de her dinlediğinizde farklı müzik aletlerine konsantre olabilmenizdir. sadece bassı dinleyin, sadece bateriyi dinleyin ve en sonunda sadece trombonu dinleyin. sonra bir daha tüm müzik aletlerine odaklanarak dinleyin. inanın bana, bir damla bile alkol almadan, herhangi bir şey çekmeden kafayı bulabilirsiniz. özellikle iyi bir ses sisteminiz varsa ve ses odanın duvarlarına vura vura kulağına geliyorsa tadından yenmez. en siktiri boktan, karmaşık, bunaltıcı, kasvetli istanbul trafiğinde bu şarkının ritmi ile yol alınca sanki bir sihir değiyor yola ve yol sıkıntısı geçiyor, herkes bir anda düzeliyor ve evet, herkes buranın çevresinde hakikatten, herkes bir milim kadar yakın herkese ve şarkı açık, radiohead açık ve herkes geç kalmaktan korkuyor, her şey yalnızlıktan korkuyor, zamanı gelince kapatacağım onu...

hayır birader hayır, sadece albüm kaydı güzel sanıyorsan yanılırsın, bir çok konser kaydını da dinledim ve evet, hepsi bu kadar mükemmel olabilir mi yahu, hepsinde thom yorke bu kadar kendinden geçmiş bir halde sağa sola savrulabilir mi yahu, bu şarkı nasıl bir hipnoza sahipse işte, daha başında dedim ya, bassıyla beraber hipnoza sokuyor kısa bir süreliğine insanı. o değil de, tıkanma(choke)'yı okurken palahniuk bir radiohead şarkısından bahsetmişti, eleman çekiç yardımı ile örse vuruyor ve bu sayede bir radiohead parçasını çalıyordu. aklıma ilk gelen melodi işte bu oldu, bir çekiç ve örs, bir el ve masa, bir penis ve vajina yardımıyla bile çalınabilir bu şarkı. ciddiyim bak.

siz zannetmeyin ki sözleri aşağıdadır ve türkçesini yukarıda verdim. efendim, derler ki, thom yorke her konserinde bu parçayı değişik sözlerle söylermiş, 'derler ki' diyorum, çünkü bırakın iki taneyi, bir tane bile radiohead konserine gitmişliğim yoktur. işte sağolsun, konser kayıtları var, yetiyor hala, ölmeden önce yapılacak yüz şey yoktur aslında, yapılacak tek şey, bir radiohead konserine gitmektir, en azından onlar ölmeden önce.

thom yorke saçını sürekli boyatsa bile severim ben bu grubu!

http://www.dailymotion.com/video/x9ao6o_radiohead-the-national-anthem_music

everyone
everyone around here
everyone is so near
what's going on?
what's going on?

everyone
everyone is so near
everyone has got the fear
it's holding on
it's holding on

it's holding on

9 yorum:

maRLa dedi ki...

hep böyle yazılar görmek isteriz..gerisi önemli değil,,

gerisi önemli değil... dedi ki...

hep böyle yazılar yazdıracak şarkı çok fazla yoktur...

hem önemli olan yazmak, gerisi önemli değil...

maRLa dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
gerisi önemli değil... dedi ki...

oo, daha bu parça bile yok, pehh, kalsın :p

maRLa dedi ki...

sen yaz işte:)
ya da sen bilirsin tabi:)

gerisi önemli değil... dedi ki...

kalsın, blog en güzeli, sözlüklerin yöneticileri var ve kafalarına göre davranıyorlar, burada benim istediğim oluyor, canım ne isterse yazıyorum, karışanım yok, isteyen altına yorumda bulunup, daha sonra isterse siliyor. yani sözlükler, pehh...

maRLa dedi ki...

:)

Adsız dedi ki...

karaciğerimden vurdun

gerisi önemli değil... dedi ki...

yarasın...

Related Posts with Thumbnails

...

ilet:

ytravisbickle@hotmail.com

Sayfalar

telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.