bazen "david lynch türkiye'de iki yıl yaşasa nasıl bir film çekerdi" diye düşünüyorum. sabah programlarını, üçüncü sayfaları, seks kasetlerini izleyecek, öysm sistemini anlayacak, öğrencilerin ve ailelerin hayatlarını kendilerine nasıl zindan ettiklerini görecek, mahkemelere gidip nasıl karar verildiğine bakacak, tv'lerdeki tartışmalara katılacak. sonuç nasıl bir şey olurdu sizce? adam amerika'nın psikolojinin a. q. ama bence yine aynı filmleri çekerdi. bizim kasabalar amerikan kasabaları gibi düzgün değil. evler de güzel değil. ama içinde yaşayanların ruh yapısı kesinlikle aynı. amerika'da da bizde de nüfusun büyük bir çoğunluğu manyak. ama bir şekilde bu manyakların büyük bir kısmı kendilerini engelleliyorlar. ama ölümlerde, o da gazetelerin üçüncü sayfalarında ve sabah programlarında ortaya çıkıyorlar.
mekanımız tipik bir amerikan kasabasıdır ve obsesif kompulsif bir babanın, laura adlı şizofrenik hezeyanları olan seks ve uyuşturucu bağımlısı bir kızı vardır. kıza 12 yaşından beri babası sahip olmaktadır. kız ise onu tamamen başka biri sanmaktadır(bob). bir hayali kişi(belkide o hayali kişi gerçek, babası hayalidir!)
olayın öncesi de var elbette. bir fbi görevlisi kasabaya gelir. öldürülen bir kızın cesedini incelemektedir. kasaba şerifi ve yardımcısının salaklıklarına rağmen en sonunda bir yüzüğe ulaşılır ve her şey birbirine girer. olay bundan sonra kafa karıştırıcı ve bir seferde anlaşılamayan bir lynch filmine döner. gerçi bu diziymiş. izlediğimi hiç hatırlamıyorum. benim izlediğim ise filmdi. bu film, diziden kesilerek yapılmışsa bile enfes. yok, ayrı çekilmişse ve diziyle çok bağlantısı varsa bir bok anlamadığımı söyleyebilirim. mavi gül(çözdüm, kız ölünce huzura kavuşmuş), yeşil yüzük(çözemedim), yaşlı kadın ile küçük çocuk(o ilginç odanın çerçeveli fotoğrafını verenler), rüya odası(hobaaa), cüce(pehhh), iki sayfası yırtılan günlük(hah ha), donna(arkadaşı), bob(vs) falan derken, bir lynch filmini anlamak için, bazı şeyleri görmemezlikten gelmek gerektiğini bilmem gerekir elbet. aynen bizim ülkemizde olduğu gibi. huzur içinde yaşamak istiyorsanız, gözlerinizi kapayın ve tv izlemeyin. her şey çok güzel. lalalala!!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
...
ilet:
ytravisbickle@hotmail.com
en sevdiğim yazılarım
1- stanley kubrick ve savaş sanatı
2- tanrı, şeytan ve her şey hakkında
3- mesih, deccal ve armageddon savaşı
4- hepimiz öleceğiz!
5- anormal düzeyde ilişki yaşayan insanların bilmediği gerçekler
6- quentin taratino'nun arka koltuk sendromu ve winston wolf
7- new amsterdam'dan new york'a ve saint peter
8- haberin yok, ölüyorum
9- bursa hakkında bilmediğiniz gerçekler
10- çizgilere basarak yürümeye çalışan insan
11- olasılık çiftler, gerçeklik katmanlar halindedir
12- ebedi rekabet
13- kuş sütüyle beslerim seni
14- tembellik hakkımız, söke söke almalıyız
15- tek eşliliğin insan doğasına aykırı olması
16- hazza ulaşmak ne kadar zor ulan!!
17- kafaların güzelliği
18- judith vs holofernes
2- tanrı, şeytan ve her şey hakkında
3- mesih, deccal ve armageddon savaşı
4- hepimiz öleceğiz!
5- anormal düzeyde ilişki yaşayan insanların bilmediği gerçekler
6- quentin taratino'nun arka koltuk sendromu ve winston wolf
7- new amsterdam'dan new york'a ve saint peter
8- haberin yok, ölüyorum
9- bursa hakkında bilmediğiniz gerçekler
10- çizgilere basarak yürümeye çalışan insan
11- olasılık çiftler, gerçeklik katmanlar halindedir
12- ebedi rekabet
13- kuş sütüyle beslerim seni
14- tembellik hakkımız, söke söke almalıyız
15- tek eşliliğin insan doğasına aykırı olması
16- hazza ulaşmak ne kadar zor ulan!!
17- kafaların güzelliği
18- judith vs holofernes
Sayfalar
telif falan istemiyorum, iyi eğlenceler... Blogger tarafından desteklenmektedir.
2 yorum:
film diziden kesilerek yapilmadi sanirim, dizide gosterilmeyen ya da soyle bir gosterilen bolumleri aciyor... (yaniliyor da olabilirim!)
her şekilde güzel bir film olmuş. kopyala yapıştırı bile güzelmiş lynch'in...
Yorum Gönder